Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Destanlaşan Mucize

Destanlaşan Mucize

Çanakkale zaferi için birçok şey söylenebilir.  Başta, ilahi yardımın bir zaferidir. Yaşanılan Çanakkale melhemesidir. Melheme destan anlamına gelmektedir. Lakin bu destan veya melheme mucizelerle bezenmiştir. Gelişigüzel bir mesele değildir.  Savaşın seyrini değiştiren yaşanılan mucizelerdir. Mühim harplerde ilahi yardımlar tevarüt etmiş peş peşe akmıştır. Mümin kulların yardımına gelmiştir.  Bedir’de ve sair savaşlarda hep böyle olmuştur.  Allah müminlerin iradesini çelikleştirmiş ve onun yanında hissi mucizelerle de desteklemiştir. Hissi ve manevi destekler daima mümin kulların yarı garı olmuştur.  Hatta Filistinli alimlerden ve Afgan mücahitlerine lojistik destek sağlayan büro olan Mekteb-i Hidemat’ın kurucusu Abdullah Azzam müşahede ettiği ve duyduğu yardımları  ‘Afgan Cihadında İlahi Yardımlar’ adı altında bir araya getirmiş, toplamış, kitaplaştırmıştır.  Elbette kimileri bu ilahi yardımların neden tamama ermediğini ve Müslümanların siyasi zaferini taçlandıramadığını  sorabilir. Elbette bu, Allah’ın takdirindedir. Bununla birlikte şahadet çok büyük makamdır ve bilhassa ilahi el burada müdahale etmekte ve yardımlarını esirgememektedir.   “O vakit (Bedir’de) müminlere şöyle diyordun: “- Rabbinizin üç bin melek indirmekle size yardımda bulunması,  kifayet etmez mi size? (Al-i İmran 124)” Yardımcı meleklere kah "münzelîn"  kah  "müsevvimîn" kah ise “mürdefin” ifadelerle anılmaktadır.  Kur’an bu ifadelerle yardımcı meleklere açıkça atıfta bulunmaktadır.

Bedir’de, Afgan cihadında bu ilahi yardımlar görüldüğü gibi aynı zamanda Çanakkale’de de tekerrür etmiştir.  18 Mart günü (1915) yaşananlar Türk tarihinde gerçek bir zaferdir. Bu zaferde Nusret Mayın Gemisi'nin başarısı  tayin edici düzeydedir.  Winston Churchill 1930'da ""Revue de Paris" dergisinde bu olayı şöyle yorumluyordu:  "Birinci Dünya Harbi'nde bu kadar insanın ölmesine harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde 5,000 tane ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından bir gece önce atılan ve incecik bir çelik halat ucunda sallanan 26 adet mayındır."  Seddülbahire dikilen 26 mayın  savaşın seyrini değiştirmiştir.  Hatta, Çanakkale'de İngiliz orduları kumandanı Hamilton'un "sizin ordularınız içinde beyaz atlı, sarıklı insanlar savaşıyordu" dediği ifade edilmektedir. İşte bu ilahi yardımları konu eden isimlerden birisi olan Beşir Ayvazoğlu’dur.  Bir yazar kafilesinin Çanakkale cephesinde tanık oldukları bir ilahi mucizeyi konu etmiş, dile getirmiştir.  Ömer Seyfettin’in de müşahitleri ve tanıkları arasında olduğu bu mucize gökyüzünde beliren ‘fethün karib’ yazısı ve ayetidir.  Allah, yazar kafilesine zaferin yakın olduğunu böyle gökyüzüne ilahi bir mahya halinde ‘ fethün karib/Zafer yakındır’ yazdırarak müjdelemiştir.  Yazarlar heyeti veya kafilesi bunu bizzat müşahade etmiş ve aralarında tartışmalar yaşanmıştır.  İş burada da kalmamış yazarlar bu müşahedatlarını, gözlemlerini kaleme de almışlardır.    

Beriş Ayvazoğlu,  Yeni Şafak’ın verdiği Çanakkale ekindeki yazısında meseleyi şöyle tasvir etmektedir :” Edebi heyet arasında yer alan Ömer Seyfettin henüz arabasından inmemiştir ve heyecanlı bir ses işitir: “Havaya bakın, arkadaşlar, havaya bakın!”  Arabanın penceresinden başını çıkarıp gözlerini yukarı kaldıran Ömer Seyfettin çok parlak ve açık mavi gökyüzünde hiçbir şey göremez.  Fakat aynı heyecanlı ses ısrarlıdır, “Bakın,  ‘fethün karib’ görmüyor musunuz?”  Edebi heyet üyeleri merakla gökte gösterilen noktaya bakmaktadırlar. Ömer Seyfettin de arabadan inip onların yanlarına gider ve gösterilen noktaya bakınca şeffaf bir kurdele gibi ince, belirsiz bir duman yığını görür. Kafiledekilerden kimi bu duman yığınında beliren şekillerde ‘fethun’ kelimesindeki ‘ ha’ harfini, kimi ‘karib’in ‘kaf’ını gördüğünü, kimi de “fethun karib”in net bir şekilde okunduğunu iddia etmektedir…”

 Sonrasında Beşir Ayvazoğlu kendi hükmünü şöyle veriyor :” Müjde” hikayesinde anlatılanları yakın zamanlara kadar Ömer Seyfettin’in muhayyilesinin ürünü olarak görüyordum. Aynı geziye katılan ve izlenimlerini İkdam gazetesinde anlatan Hamdullah Suphi Tanrıöver’in yazdıklarını okuyunca, bu hadiseden onun da söz ettiğini fark ettim…” Çanakkaleyi müminlerin kararlılığı ve Allah’ın yardımı geçilmez kılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi