Ali Şükrü Bey’i Trabzon’da Öldürmek...
İki sene önce, tam da bu günlerde bir yazımız yayınlandı: “TBMM Ali Şükrü Bey’i hatırlar mı?”
Soruş tarzında hatırlamayacağı çıkıyor elbette... Nitekim hatırlamadı! “Hiç olmazsa, 90 yıl önceki vicdan kanatan o hadiseyi ve “Meclis Şehidi” Ali Şükrü Bey’i hatırlatan bir konuşma yapılacak mı?” sorumuz boşlukta kaldı. TBMM, Ali Şükrü Bey’i hatırlayarak, 1. Meclis’in devamı olduğunu, maalesef gösteremedi.
Ali Şükrü Bey, Ankara’da hunharca katledildi: 27 Mart 1923… Cenazesi memleketi Trabzon’a götürüldü ve orada defnedildi… Şimdi Boztepe’deki kabri asırlık hüznümüzün şahidi... Hunharca şehid edilen memleket evladı Ali Şükrü’ye o zaman Trabzon sahip çıktı, heyecanla bağrına bastı. Fakat zamanla orada da unutuldu, Meclis’te olduğu gibi, Trabzon’da da hatırlanmaz oldu.
Bu sebeple, 6-7 ay önce Trabzon Belediyesi’nin Ali Şükrü Bey’le ilgili bir anma kitabı yayınlama arzusunu hararetle karşıladık. 90. yılında hakkındaki ilk yazıyı biz yazmıştık. Sonra hemşehrisi Yahya Düzenli yazdı. TYB’de, daha önce merhumla ilgili bir kitap yayınlamış olan İsmail Hacıfettahoğlu konuşma yaptı. 90. yıldönümü böyle geçti.
Bizden istenen Ali Şükrü Bey’le ilgili yazıyı, arada bir ameliyat safahatı olduğu için, istediğimiz tarzda yazamadık. Daha önce yazdığımız birkaç yazıyı gözden geçirip bütünleştirdik ve böylece gönderdik. Belediye’nin ilgilileri aradılar ve yazının beklentilerine uygun olmadığınız söylediler. Biz de özrümüzü beyan ettik ve yayınlamak mecburiyeti olmadığını belirttik. Şimdi iyi ki o kitap içinde bizim yazı yer almamış diye seviniyoruz!
Evet, Trabzon Belediyesi hacımlı bir kitap çıkardı: Ali Şükrü Bey-Hürriyet uğruna 39 yıl.
Ne güzel değil mi? Kitap iki imzalı, fakat 5 yazarlı. İki yazar akademisyen, diğer 3 kişinin ne olduğu kayda geçirilmemiş. Tabiî her kitap emek mahsulüdür ve emek verilmiş işleri saygı ile karşılamak gerekir. Buna karşılık, Ali Şükrü Bey gibi, kitabın başlığında ifade edildiği gibi “hürriyet uğruna” hayatını veren bir şahsiyetin ruhunu rencide edecek bir muhteva böyle bir kitaba yakışmaz.
Fakat maalesef, bu muhteva baskın mevkide!
Bir kere ciddi bir yayına yakışmayan tashihler ve ifade bozuklukları var. Bu biraz da günümüzde akademinin hali pürmelâlini yansıtıyor. Kitabın ciddi bir redaksiyona ihtiyacı olduğu her sayfasından anlaşılıyor.
Mesela, aynı sayfada Ali Şükrü Bey’in kaybolduğu gün önce 27 Nisan sonra 27 Mart olarak veriliyor. (sf. 52) Mühye köyü, Mahye oluyor, biraz sonra tekrar Mühye yazılıyor (sf. 61).
“Özellikle Ali Şükrü Bey’in arkadaşları muhalif Mebuslar oldukça tepki göstermişlerdi.” “Mebuslar” neden büyük harfle yazılıyor, “oldukça” ne anlama gelir? Her halde “ciddi”, hatta “şiddetli” tepki gösterdikleri
belirtilmeliydi.
Tan gazetesi Tân olarak yazılıyor. Bu uzatma maksatlı mı, inceltme maksatlı mı? Eğer uzatma ise taan gibi okunur, mâna tamamen değişir! Aynı şekilde kâtil imlâsı da yanlış okunmaya müsait, bunun kaatil olarak yazılmasından başka çare yok. Ayrıca “âcı, âğır, temâmiyle, kân, âğâ, kâpân” gibi acayip bir imlâ ile yazılan kelimelere rastlanıyor (sf.62)
Ayrıca Osmanlıca imlâ ile okuyuş arasındaki farklar bilinmiyor olmalı ki, “barmak” yazılıp “parmak” okunduğu, “olmuşdı”nın olmuştu olduğu, “barça”nın parça okunacağı, “körüldü”nün görüldü olacağı dikkate alınmadan aktarmalar yapılmış. Bu hususta bir hayli örnek var: Korkdınız, kaçdınız, oldığı, kösterilerek vs.
Buna “Osmanlıcayı Latin harfleri gibi okumak” denebilir! Çankü Latin alfabesi fonetik alfabedir yazıldığı gibi okunur, osmanlıcada ise şeklî imlâ esastır, yani Osmanlıca yazıldığı gibi okunmaz!
Başlıktaki esasa gelemedik; yerimiz müsait değil. İnşaallah yarın neden Ali Şükrü Bey’in Trabzon’da öldürüldüğünü yazacağız!
Asıl görevden alınması gereken kim?
Cumhurbaşkanına hulûs çakmak için bir başbakan yardımcısının görevden alınması yönünde beyanat veren Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı hükümet tarafından acilen görevden alınmalı! Cumhurbaşkanının da bu görevden almayı onaylayacağına inanıyorum. Çünkü Ankara’ya onun verdiği zararı o da yakinen gördü. Önümüzdeki seçimin Ankara listesini onun tanzim ettiği söyleniyor. Eğer bu kanaat yayılırsa ki onun manipülasyon gücü biliniyor, AK Parti Ankara’da ciddi kayba uğrayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.