ABD Müslümanlarının acı kaybı
Amerikalı Müslümanlar bu hafta önemli liderlerinden birini kaybettiler. Onun üzüntüsünü yaşıyorlar. İmam Warith-ud-Din Muhammed -kısaca WD Muhammed olarak tanınır- Salı günü aramızdan ayrıldı. WD Muhammed Amerika'nın İslami tarihinde mihenk taşlarından biri olan Elijah Muhammed'in de oğlu aynı zamanda. Baba Elijah, Georgia eyaletinde zenci bir ailenin evladı olarak dünyaya gelmiş, Amerika'da 'Nation of Islam', yani İslâm Milleti adı verilen zenci hareketini 1934 yılında başlatmıştı. Nation of Islam, ilk önceleri 'Kuzey Amerika Vahşiliğinde Kaybolmuş-Bulunmuş İslâm Milleti' olarak tanımlanırken daha sonraları bu isim günümüze kadar ulaşan formatında kısaltılmıştır.
Daha sonraları peygamberlik benzeri bir statü iddiasına soyunmuş olmasına rağmen, Elijah Muhammed'in Amerika'da İslam'ın yayılmasına hizmeti gözardı edilemez. Bu topraklardaki modern çağın ilk İslami okulunu 'İslâm Üniversitesi' adı altında Chicago sehrinde Nation of Islam kurdu. Arapça'dan İngilizce'ye girmiş İslam'la alakalı kelimelerin yazılışında yapılan hataların giderilmesinde önemli rol oynadı bu hareket. Aralarında, Malcolm X ismiyle meşhur olan Malik Al-Shahbazz ve Luis Farrakhan'ın da bulunduğu elli bin kişilik bir mürid grubu vardı Elijah Muhammed'in. İslam'ın Amerikan hapishanelerinde bulunanlara ulaşmasını sağlayarak bir çoklarının hidayetine vesile oldu.
Nation of Islam İslam'ı zenci ırkçılığı merceğinden gören bir anlayışı savundu yıllarca. Amerika topraklarında asırlarca zenci halka reva görülen muamelenin din ve ırkçılık gibi iki gücün bir araya gelmesiyle ortadan kaldırılacağını iddia etti. Irk-kaynaklı mağduriyeti içselleştirerek İslâm etrafında birleşmeyi hedefledi. Bu da bazı sorunları beraberinde getirdi tabii olarak. Söylemlerinde her ne kadar ırkçılıktan şikâyet etse de zenci ırkçılığını önceler olmaktan, savunmaktan kaçınamadı. Bu da başlı başına İslâm'a aykırılık arz etti sonuçta. Yani zenci kimliğinden kopamamış, ırksal cenderede sıkışmış kalmış, çıktığı yolda İslâm'ın evrenselliğine bir türlü ulaşamamış bir İslâmcılık anlayışı. Hiç de İslâmi olmayan bir sözde-İslâmcılık anlayışı bir başka deyişle. Irkçılığın merkeze oturtulmasından kaynaklanan sorunların yanı sıra, bir de Hıristiyan kültüründen kopamama sıkıntısı yaşandı Nation of Islam'da hep. İslâm'la hidayete eren zenci yığınları, İslâm'ı, ırkçılıktan duydukları marazlara bir çözüm olarak görseler de, tabiri caizse, bu çerçevenin ötesinde benimseyemediler. Evet İslâm ırkçılık veya kavvamiyet tanımaksızın düzenliyordu dünya hayatını ama bunun dışında onlarca, yüzlerce yaptırımı da beraberinde getiriyordu. Bunların hepsi birer detay ve hatta kayda değer olmayanlar olarak kenara itildi. Sonuçta da İslâm'ın özünü anlayamamış bir grup ortaya çıktı. Bunun içindir ki mesela Nation of Islam toplantılarında rahatlıkla 'Jesus is the Lord' yani 'İsa Tanrıdır' yazan pankartlar açılır, seyirciler arasında.
Doğruyu tam olarak bulamamış olmak beraberinde bedelini de getirdi. Nitekim 1975 yılında kendi ocağından bir itiraz yükseldi Elijah Muhammed'e ve yedi çocuğundan biri olan oğlu Warith-ud-Din Muhammed babasından ayrıldığını açıkladı. Kendi cemaatini kurarak, zenci ırkçılığını reddetti ve Sünni İslâm'a -ki Amerika'da buna 'Ortodoks İslâm' da deniyor- insanları davet etti. Elijah Muhammed'i savunmaya devam edenlerin ondan sonraki yeni lideri ise Türkiye'nin de yakından tanıdığı Luis Farrakhan oldu. Farrakan da 2000 yılında katıldığı ISNA (Kuzey Amerika İslâm Toplumu) genel kurulunda Sünni İslâm'a katıldığını açıkladı.
Warith-ud-Din Muhammed 1992 senesinde Amerikan Senatosu'nu dua ile açan ilk Müslüman oldu. 1993 yılında Bill Clinton'un başkanlık görevine başlama yemin törenindeki duayı da o yaptı.
Kendini dinleriyle gurur duyan Müslümanlar yetiştirmeye adamış bir aktivistti İmam Warith-ud-Din. Mekanı Cennet olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.