Notlar Açıklamalar
1. Pusulalar yazımın başlığındaki pusula kelimesi “küçük bir kağıda yazılmış kısa mektup” manasınadır.
2. Kazavat kazlar demektir. Ayakları sıkıca yere basması gereken bazıları kaz gibi uçuyor ya, işte onlar.
3. Lise ve üniversitede okumaya istidadı olmayanları ite kaka ille de okutmak memleketin ve devletin batmasına yol açar.
4. Ahlaksız ve soysuzu okutmak, hırsız çocuğuna çilingirlik öğretmek gibidir.
5. İslamî kural ve edeb: Malı satıp parasını alan kimse “Allah bereket versin” der. Satın alan, bunun üzerine “Bereketini gör” karşılığını verir. Satan “âmin” der…
6. Sen namaz kılınca şeytan “Oh ne iyi ettin de namazını kılıverdin” der. Sakın aldanıp “Hakkın var şeytan beyefendi, ne iyi ettim ya” deme. Şeytanı kov ve “Allah beni afvetsin, O’na layık ibadet edemiyorum” diye ağla.
7. Akrep tabiatlı bir kimseye: Sende bu haset ve çekememezlik mevcut olduğu müddetçe dilinden, yalan ve iftiralarından, gıybetinden, şerrinden kurtulmak mümkün olmaz.
8. Kendine düşman arama, içindeki ene’n senin en büyük düşmanındır.
9. Müslüman genç, okuldan veya üniversiteden eve döndüğünde akşam yemeğinde tarhana çorbası, bulgur pilavı ve erik kurusu hoşafı buldu. (Babasının işleri biraz bozuktu da). Anneciğim bunlar benim çok sevdiğim yemekler, ellerine sağlık diyerek afiyetle yedi. Çocuk kılıklı nankör köpek ise “Öfff! Bunlar yenir mi be!..” diye surat astı, odasına kapandı.
10. Erkekler karılaşınca, karılar erkekleşince ülke batar. Güvenli bir yere kaçabilirsen kaç.
11. Mezarlık üzerine yapılan lüks rezidansta sana bedava daire verseler oturma. Hem bedava, hem de üzerine para verseler yine oturma. Hem mezarlık, hem vakıf arazisidir. Üzerine lanet iner de mahv olursun. Aklını başına topla, kendini yakma.
12. Din ilimleri okumuş sözde âlim olmuşsun ama mütemadiyen (devamlı olarak) gıybet ediyorsun. Sen kesinlikle hakikî âlim değilsin ve adam olamamışsın.
13. Din, âyet, mukaddesat ticaretiyle kazandığın servet ateştir. Benden uzak dur ey Cehennem odunu!
14. Geçen gün çok lüks, pahalı, cafcaflı, şaşaalı bir otomobilin direksiyonunda mücessem bir öküz gördüm. Kocaman boynuzunun biri camdan dışarı çıkmıştı… Otomobil kullanan öküz… Güzel bir hikaye başlığı olur.
15. Sonradan görmüş o rüküş karı, çay sohbetinde konuşurken laf arasında (miyan-ı güftügûda) gözlerini süzerek “Son tatilde beş yıldızlı otelde kaldık, doğru dürüst istirahat edemedik, ilk bayramda yedi yıldızlıya gideceğiz” demiş. Pespâye!..
16. Pencereleri ve telefonu kapattım, tam bir saat Abdülkadir Meragî’den müzik dinledim.
17. (Ağzımı bozacağım kusura bakmayın…) O rüşvetçi p……k herif!.. (İsmini kayd etmeye lüzum yok, o kendini bilir).
18. Mahkeme Sulukule’ye yapılan lüks evlerin kanunsuz oluğuna hükm etmiş ve yıkılmalarına karar vermiş. Roman vatandaşlara bu konuda çok zulm edilmişti. Zulmün sonu iyi olmaz. (Sulukule yıkılmadan önce orada üç ayrı tarikatin tekkesi vardı. Bunlardan birine iki kere gitmiştim. Dönüşüm furyası içinde o tekkeler de yıkılmıştı.)