Salahaddin Eyyübi Hristiyan mıydı?
Abesle iştigal diye bir deyim var. Nitekim burada da abes ve saçma bir meseleyle karşı karşıya olduğunuzu düşünebilirsiniz. Gerçekten de öyle. Salahaddin Eyyübi tarihin sayılı İslam kahramanlarından birisidir. Nasıl olurda bu çapta kahraman bir Hristiyan olabilir? Öyle ise Hazreti Ömer veya benzeri isimlerden de şüphe etmeli miyiz? Bazılarının hayal gücü veya muhayyileleri geniş ve dolayısıyla İslam kahramanlarını Hristiyan yapabiliyorlar! Bu da onların becerisi. Sözgelimi Selefiler Gazali’yi sevmeseler de, karşı cenahta onu ne Şiiler ne de gayri Müslimler paylaşabiliyor! Keldaniler Gazali’nin Hristiyan olduğunu ileri sürüyorlar. Böylece herhalde kendilerine güven katsayısını artırmak istiyorlar. Gazali’nin bu suallere kabrinden kalkıp cevap verecek hali yok. Gazali ayrıca döneminde İsmaililik ve Şia’ya karşı mücadelenin farz-ı ayn mertebesine eriştiğini söyleyen ve yazan müelliflerden birisidir. İhsan Eliaçık yanındaymış gibi aslında Gazali’nin Şam ve Kudüs’e gidişini ‘bu günahlarından çark etmesine, arınmasına, tövbe ve pişmanlık duymasına’ bağlıyor. Kimi Şiiler de Gazali’nin ölmeden evvel Şiiliğe intisap ettiğini söylerler. Bu acaba Selefilerin, ‘ Ebu’l Hasan el Eş’ari bizim akidemiz üzerine öldü ve el İbane fi Usuliddiyane kitabı bizim tarzımızda yazılmıştır’ şeklindeki sözlerine mi benziyor? Selefiler de bir dereceye kadar haklılık payı olabilir lakin Gazali’nin ölmeden önce Şii olduğunu söylemek herhalde haysiyet cellatlığı ve en azından itibarsızlaştırma kampanyası ve operasyonudur.
Şiiler Salahaddin Eyyübi’den hiç hazzetmezler, ona hain nazarıyla bakarlar. Galiba onu kendi aynalarında görüyorlar. Bazıları ise ona fikri terör isnat ediyor. Şiilere karşı fikri terör uyguladığını söylüyorlar. Torba değil ki ağızlarını büzesin! Yalanın da hesabı, nisabı yok. Tartıya mizana gelmiyor! Dr. Abdurrahman Azzam’ın Oxford Üniversitesinde Salahaddin Eyyübi üzerine hazırlamış olduğu doktora tezinde Hristiyanların Salaaddin Eyyübi’ye abayı yaktığını görüyoruz. Bu İslam kahramanını Müslümanlara bırakmak istemiyorlar. Salahaddin Eyyübi’nin vefatından bir asır sonra onunla ilgili çeşitli söylentiler üretiyorlar. Birçok söylenti yayılmaya başlıyor. 1251 tarihinde ise başka bir iddia ortaya atılıyor. Salahaddin Eyyübi gizlice vaftiz olmuş! Salahaddin Eyübi’nin kabrinden kalkarak iddiayı tekzip edecek, çürütecek hali yok! Historia Anglorum adlı eserde ise daha garip hayal ürünü tezler pazarlanıyor. Buna göre, Salahaddin Eyyübi’nin annesi İngiliz hanımlarından birisi. Bir başka Hristiyan muhayyilesine göre ise Salahaddin Eyyübi Paris’te bohem hayatı yaşamış ve Fransız dilberlerine vurulmuş, tutulmuş, gönül eğlendirmiş (http://www.alhayat.com/ OpinionsDetails/490503 ).Yahya Kemal'le mi karıştırdılar acaba? Aşk yapan bu adam bunca işin arasında nasıl olmuş da cepheye uğramış? Gönül macerası varken cephede işi ne? Buradan Dan Brown’a bir roman konusu çıkabileceği gibi pekala Salahaddin Eyyübi ile ilgili bu anlatım ile Da Vinci Şifresi arasında benzerlik de kurulabilir ! Bu sizin ferasetinize kalmış bir şey!
Aslında bu Batılıların bir itiyadı, alışkanlığı. Aşağılık kompleksinin sonuçlarından birisi olabilir. Nitekim başka bir doktora tezinde de batılıların Fatih Sultan Mehmet’in kripto Hristiyan olduğuna dair tezleri serdedilmektedir. Prof. Salim er Reşidi isimli bir araştırmacı, ‘ Muhammed el Fatih’ isimli doktora tezinde bazı Hristiyan tarihçilerin Kilise ile temaslar, yazışmalar sonucunda Fatih Sultan Mehmet’in Hristiyan olduğunu ve ömrünü bu şekilde kripto olarak tamamladığını iddia ettiklerini kayda geçiriyor. Zaman zaman dergi köşelerinde de tartışılan bu durum insanı hayrete gark ediyor. Tarihin tanımış olduğu iki önemli Müslüman komutan Hristiyanların zorlamasıyla Hristiyan olup çıkıyor. Bu durumda bütün değerler Hristiyanların yakasına geçmiş veya o yakada buluşmuş oluyor. Belli ki Müslümanlara bir meziyet bırakmak istemiyorlar. Salahaddin Hristiyan, Fatih Hristiyan öyle ise Kudüs ve İstanbul neden alındı, Müslümanlaştırıldı? Önünde yenildikleri ve eğildikleri düşmanı galiba böyle itibarsızlaştırarak yenmek istiyorlar. Bu da bir savaş biçimi. Simyasal savaş. Değerlerin savaşı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.