Ermenistan’ın Aklı Başına Gelir mi?
Ermenistan Rus çarlığının besleyip büyüttüğü, Sovyetlerin semirttiği, batılıların pışpışladığı dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Nüfusu 3 milyonu biraz geçiyor. Son yıllarda nüfusta azalma var. Ekonomisi berbat, değil gelişme, gerileme içinde…
İki büyük komşusu ile ilişki kuramıyor: Türkiye ve Azerbaycan… Gerçek çıkış yolları bu yüzden kapalı.
Türkiye’ye “soykırım” isnad ediyor, “ille de kabul et” diye diretiyor. Azerbaycan’ın topraklarını işgal etti, Hocalı’da soykırım uyguladı, onu da kabullenmiyor…
Eğer o ülkede kırk paralık akıl olsa, ne yapar yapar Türkiye ve Azerbaycan’la ilişkilerini yoluna koyar. O zaman ülkeye hayat gelir. Ekonomisi toparlanır, ülkeden kaçış durur…
Ermeni harfleriyle Türkçe Nasreddin Hoca kitapları geçmişte basıldığına göre, Hocamızı iyi tanıyorlardır. Onlara Hoca’nın diliyle tavsiyemiz akılları varsa göle koşmalarıdır!
3 milyonluk Ermenistan ve bir o kadar nüfus da diasporada dersek, 6 milyonluk cirmleri ile dünyayı yakmaya çalışıyorlar. Bu bilek güreşinin finali önümüzdeki günlerde cereyan edecek gibi. Ya yine sonuç alınamazsa?
Sonuç filan alınacağı yok! Batılı merkezler Ermenilerle geçen yüzyılda olduğu gibi oynuyorlar.
Bunu ben demiyorum. Gizli merkezlerin katlettiği Hrant Dink söylüyor. Bana aynı toplantıya katılan şair dostum Cumali Ünaldı hatırlattı. İnternetten de konuşmayı görüntülü olarak buldum.
Konuşma Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD), 3. Fikir Platformu toplantısında yapılmış (7 Nisan 2006). Toplantıya Hrant Dink’in yanı sıra o zamanki AK Parti Malatya Milletvekili Ali Osman Başkurt, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, eski Milli Eğitim Bakanı Metin Emiroğlu, Malatyalı İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak, sanatçı Kenan Işık ve Star Gazetesi yazarı Cumali Ünaldı katılmış.
Hrant Malatyalı, orada bulunuşunun sebeb-i hikmeti o. İşte söyledikleri: “İngiliz, Fransız, Rus ve Almanlar geçmişte bu topraklarda oynadıkları oyunları bugün de tekrarlıyor. Geçmişte Ermeni halkı, onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı’nın zulmünden kurtaracak zannetti. Ama yanıldılar; çünkü onlar kendi işlerini, hesaplarını yapıp gittiler. Bu topraklarda da kardeşi kardeşe kan içerisinde bıraktılar.”
Dink geçmişte yaşananlarla kalmıyor, bazı Kürtlerin de günümüzde aynı oyuna âlet olduğunu açıkça söylüyor…
1915’te ne oldu? Sadece ”tehcir” mi? Batılı hamilerine güvenen Ermeni çetelerinin kestiği müslümanın hesabını neden kimse yapmıyor? Bâb-ı Âli, yani Osmanlı Hükümeti bir milyon Müslüman şehidden söz ediyor. Bir fasfut mütefekkirlerimiz “1915’in kahramanları”nı yazmış… Hızını alamamış Batman’a da Ermenileri kırımdan kurtaran bir kaymakam vekili uydurmuş. Batman 1950’lere kadar bir köydü… Daha doğrusu istasyon…Belki de istasyondaki demiryolu memurunu kaymakam sanmıştır. Olacak o kadar!
Aklı başına gelen Ermenilerden Ohannes Kaçaznuni, Hırant’ın gibi konuşuyor, doksan sene önce. O sıradan bir isim değil, Ermenistan’ın ilk başbakanı. 1923’te Taşnak Partisi’nin konferansına bir rapor veriyor: Esat Uras’ın Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi kitabından özetliyorum:
Cihan harbi sırasında günüllü silahlı birlikler meydana getirmek hatasını işledik.Türklerin lehine olan güç dengesini dikkate almadık. Müslüman nüfusu katlettik.Teröre başvurarak batı kamuoyuna kazanmaya çalıştık. Tehcir kararında Türkiye savunma içgüdüsüyle hareket etmiştir. Sorumlu Taşnak Partisi yönetimidir ve intihardan başka yapacağı bir şey kalmamıştır…
Ermenistan uzun zamandır bu intiharı hayata geçirmeye çalışıyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.