Şehir Yazıları: Hacıbayram Budist Tapınağı mı?
Ankara’nın merkezi neresi?” denilse, tereddütsüz “Hacıbayram” derim! Ankara bu merkezin etrafında sembolik olarak geçmişi ile hesaplaşarak mâna kazanan bir şehirdir. Bu hesaplaşma, şimdi şehri yönetmek iddiasındaki zihniyetin asla kavrayamayacağı bir tarzda ortaya konulmuştur. Şehrin ulusu/velisi, mütevazı camiini Roma’nın mermer kibir âbidesi Ogüst mabedinin yanına tuğladan ve kerpiçten yapıvermiştir.
Onu yıkmamıştır, ondan daha muhteşem olmayı, ona tahakküm etmeyi seçmemiştir. Hacıbayram Camii, Ogüst mabedine karşı tevazuun zaferini ilân eder.
Ankara bu merkezi kaybettiği an, anlamını da kaybeder. Nitekim bir zamanlar öyle olmuştur. Cumhuriyet’in mabedsiz Ankarası bu merkezi ve mânayı red üzerine kurulmuştur. Bu açık ve doğrudan bir reddir! Halkın asla benimsemediği bu red, şükür ki tam hedefine ulaşamadı. Gerçek Ankara merkezi halkın ilgi odağı olmaya devam etti.
Şimdilerde kabul eder gibi yapılan daha tehlikeli bir red ve inkârla karşı karşıyayız.
Bu konuya bu günlerde dönmek niyetinde değildik. Geçenlerde siyasetle ilgisi oy vermeden öteye gitmeyen, okur-yazar ama doğru dürüst gazete bile okumayan bir tanıdık, “artık Hacıbayram’a doğrudan ulaşamıyoruz” demesin mi...
Bunu daha önce yazmıştım (bk. Ömrüm Ankara, “Buyurun Hacıbayram çarşısına”). Tanıdığımın bunu okuma ihtimali yok, kitaptan haberdar da değil. Düşüncemin bana mahsus değil, halkın hissiyatı olduğunu görmek beni memnun etti.
Kısacası: Halk her şeyin farkında!
Hacıbayram civarı tarihinde görülmemiş şekilde ticarileştiriliyor. Dinî bir alan yeniden düzenleniyor, fakat bu düzenlemede esas unsur olmasa gereken Hacıbayram Camii merkezî yerini kaybediyor. Cami alanına varıncaya kadar yapılanlar âdeta bu mütevazı binayı etkisizleştirmek maksatlı! Yapanlar fevkalade dindarlar ve her fırsatta Ankara’nın yıkılan, satılan camilerinden mescidlerinden söz ediyorlar, ama Hacıbayram sokağının girişinde yıkılan mescidi hatırlamıyorlar bile. Tülüce Mescidi’nden söz ediyorum. Bana kalırsa bu küçük mescid ihya edilmeliydi. İhya edilmiyorsa, düzenleme sırasında uygun bir yere maketi konularak şehrin hafızası tazelenmeliydi...
Ankara’nın son SHP/CHP’li belediye başkanı Murat Karayalçın dönemindeki Hacıbayram düzenlemesine vaktiyle çok itiraz ettik. O “Roma meydanı” özentisine rağmen Ankara’nın bu bölgesinde daha saygılı bir ticarî mekân düzenlemesi yapıldığını bugüne bakarak rahatlıkla söyleyebiliyoruz.
“Muhafazakâr”, hatta dindarlık iddiası taşıyan belediyenin düzenlemesinin her yerinden ticaret, kâr, rant akıyor!
Eskiden çevrede kitapçılar ve “dinî levazımat” satılan dükkânlar vardı. Bir iki küçük kebapçı, çayhane... Şimdi iki büyük lokanta/restoran mekânı şehirle Hacıbayram arasına duvar gibi gerilmiş.
Dolayısıyla, bu mekânları oraya oturtmak için kod yükseltilmiş ve Hacıbayram’a asıl geliş yönü olan Zincirli-Ulus tarafından şehrin ulu mabedinin görünmesi engellenmiş. Nereye kadar? İyice yaklaşıncaya kadar! Diyeceksiniz ki, “Kâbe’nin etrafı da böyle yapılmadı mı?” Demek ki zihniyet aynı!
Karayalçın düzenlemesine kadar, Zincirli Camii tarafından geldiğinizde, Camii merkezde görür, kitapçılar, tesbih, takke vs. satılan dükkânlar ve evler arasından geçerek kolayca küçük, fakat “ulu” mabede vâsıl olurdunuz.
Şimdi bu tabiilik ve güzellik yok edildi. Artık ticarileştirilen alanların içinden geçerek Cami’ye ulaşabiliyorsunuz. Bir de kapı var düzenlemeye ilave edilmiş. Çin-Japon usulü bir kapı... “Kapı” dediğimize bakmayın, açılıp kapanmıyor, mimarî bir çerçeve. Üzerinde “Hacıbayram Çarşısı” yazıyor.
Demek ki Hacıbayram camiine gelmiyorsunuz, çarşısına geliyorsunuz!
Kapının Uzakdoğunun Budist ve Şintoist mabedlerinde görülen tarzda bir yapı olmasına ne demeli? İlk gördüğümde, gayri ihtiyari “Hacıbayram Budist mabedi mi?” dediğimi hatırlıyorum...
Dininize, tarihinize, geleneğinize, kültürünüze saygınız varsa, yapacağınız işler ona göre olmalıdır. Ankara’nın merkezine müdahale ediyorsanız bu düzenleme bu merkezin mimarî anlayışına, ruhuna uygun olmalıdır!
Bu idraki arıyoruz!
Ankara’da olmadığını biliyoruz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.