Fethin ne kadar a karşıtları varmış meğer!Veya kripto Grekler!Ya da Yahudilerin mesh olmaları, hayvan kılığına sokulmaları gibi Müslüman kılığındaki kimileri de manevi olarak mesh olmuş yani dönüştürülmüş bulunuyor.Ulusalcı düşüncedeki bazıları da fethin karşıtları arasında yer alıyor. Halbuki fatihler olmasaydı ulusalcılar hangi toprağı ve milleti savunacaklardı? Anadolu’da ulusalcılık yapanlar bulundukları zemini ve üzerindeki topluluğu Fatih ve ondan önce de Alparslan ve Malazgirt’e borçlu değiller mi? Ulusalcılık yapacaklarsa önce bu sınırları terk etsinler?Yoksa bekara karı boşamak kolaydır.Sufiler Allah’ın mülkünde yaşadığı halde ondan gafil olanlara ve münkirlere şöyle hitap ederler “ Allah’ı tanımayan mülkünde de oturmasın?” Ulusalcılar inkar ettikleri veya medyun-u şükran oldukları fatihlerin mülkünde tünüyorlar.Bizans ile bütünleşmek istiyorlarsa buyursunlar onun devamı olan Yunanistan’a!Ecevit’in şairane duyguları ağır bastığı geçmişte fetihlere kara çalmıştı. Şimdi Ecevit’in yerini kimi İslamcılar aldı.İslamcılar diyorsak da bunlar reddi mirasçı İslamcılar. İslami yakadareddi mirasçılık yeni dönemin moda akımı. Hazreti Ebubekir döneminde İslam’dan ridde çığırı veya dalgası yaşandığı gibi günümüzde de İslamcılıktan ridde dalgası yaşanmaktadır. Mısır’da bunlardan bazıları Sisi’ci olmuş geçmişlerine küfretmekle veya reddi miras yapmakla meşguller.Servet Hirbavi gibiler Hasan el Benna yerine Sisi’yi yüceltmekteler. Bunlar için ‘ex İslamcılar/sabık İslamcılar’ tabiri de kullanılıyor.

Ülkemizde bu akımın başını çekenlerden birisi de fetih karşıtı İhsan Eliaçık’tır. Fethin işgal olduğu görüşünü dillendiriyor.Sıfatı‘Gezi imamına’ çıkan İhsan Eliaçık, "Üç gün boyunca yağma, talan, tecavüz serbest olan bir olay nasıl 'fetih' oluyor?" şeklinde karşıt argüman üretiyor.İstanbul'un Fethi'nin ardından Ayasofya'nın cami yapılmasının tarihi bir hata olduğunu iddia eden Eliaçık, bunun Kur'an'ı inkar olduğunu da ileri sürüyor. Kemalist kadroları bile geride bırakan Gezi İmamı hızınıalamayarak temennisini şöyle dile getiriyor : "Bırakın açılmayı, müze olarak da kalmamalı tekrar kilise olabilmelidir." Onun gönlüne uyacak olursak Türkiye’yi de yeni Bizans yapmamız icap edecek!Elbette gönlünün memuru değiliz. Ehli imanın bilmem ama en azından Fatih’in lanetine uğradığını söyleyebiliriz.Sözlerinin devamını şöyle bağlıyor :” "52 gün top ateşi yağdırılan, üç gün boyunca yağma, talan, tecavüz serbest olan bir olay nasıl 'fetih' oluyor? Yunan İzmir'e, İngiliz İstanbul'a, Rus Kars'a, Fransız Maraş'a girince işgal, Türk İstanbul'a girince 'fetih' oluyor öyle mi?" Elbette niyete ve değerlere göre işgal fetih, fetih ise işgal olur.Hayvanı besmele ile kesersen helal kasıtlı bir biçimde besmelesiz keser isen murdar olur. Galiba Eliaçık’ın İslami değerlerle alakası şüphesi var.Fatih’e kadar Müslümanların ve hükümdarlarının kızıl elması İstanbul’un fethidir. Şimdiki kızıl elmamız İstanbul ile Roma’nın manevi fethidir. Ondan öte bütün dünya fetih alanımızdır.Bizim ruhumuz onların ki gibi pörsümedi.Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmek için niyet ettiğinde kimileri buranın fethinin Mehdi’ye nasip olacağını söyleyerek genç Fatih’in iradesini kırmak ister.Bu caydırıcıların karşısına İstanbul’un manevi fatihi Akşemseddin Hazretleriçıkar veMehdi’nin İstanbul’u tekraren fethedeceğini dolayısıyla ona mukaddem fetihlerin mümkün olduğunu ortaya koyar ve böylece Fatih’i yapacağı işe yüreklendirir. Zaten hadislerde de İstanbul’un iki kez fetih olunacağı müjdelenmektedir. Bunu hadislerin mantuk ve mefhumundan anlıyoruz. İlk hadis Fatih Sultan Mehmet Hana bakmakta o iyi bir komutan ve ordusu da iyi bir ordu olarak tasvir edilmektedir. Ahir zamanda İstanbul fethi ile Mehdi ile bağlantılıdır. Bu ise Fatih’in yaptığı gibi fiziki değil manevi bir fetih olabilir. Karadavi Roma için de aynısını öngörmektedir.

İhsan Eliaçık hep temel İslami düşüncenin açığında ve uzağında durmaktadır. 30 yıldır da değişmiş ama kendi ekseninde seyretmiş yaniifrat tefrit basamaklarında dolaşmıştır. İtidale veya merkezi düşünceye hiçyanaşmamıştır. Aykırı düşünceyi temsil etmiş ve kendini daima kenarlarda ve uçlarda konumlandırmıştır.İslam’ın Yenilikçileri kitabı kendisi gibi birisi olan Ezherli Abdulmüteail Saidi’nin El Müceddidune fi’l İslam kitabının kopyasıdır.Bu kitabın yazarını Mısırlı bir Kemalist olarak takdim etmek mümkündür.Dolayısıyla bu ulusalcı damar İhsan Eliaçık’a da sinmiştir.Bu kitabın yayıncılarından birisi de İslam Özkan’dır.İslam Özkan’ı da fetihle ilgili sözlerin sarf edildiği aynı gece On4 Kanalında Diyanet’i CHP meşrepli bir kadınla çekiştirirken ekranda gördüm. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş vaziyette idiler. İslam Özkan maalesef teravih namazlarını yasaklayan ve camileri kundaklayan Husilerin Türkiye’deki tercümanı olurken kendisi burada CHP çizgisindeki bir kadınla ( Prof. İştar Gözaydın)Diyanet’in yerini ve misyonunu çekiştiriyor.Diyanet CHP veya Husi zihniyetinin elinde olsaydı herhalde buna ihtiyaç duymazdı.Yazık demekten başka diyecek bir şey bulamıyorum.

Kimileri ‘neden böyle oluyor?’ sorusuna cevap bulmakta zorluk çekiyor. Birisine kızabilirsin ama bu seni tamamen karşı kampa mı götürmeli? Bu meşru ve ahlaki olabilir mi?Kimileri de en kolay şöhretin aykırı söylem üzerinden yakalanabileceğini öngörmektedir.Eskiler bunun için ‘halif turef’ kalıbında söz söylemişlerdir.‘Sağdan git cüzdan bulursun’ tekerlemesinde olduğu gibi ‘ aykırı git meşhur ol’ demişlerdir.Düz gidersen Allah rızasına ulaşırsın aykırı giderken şöhrete kavuşursun. Tercih hür veya cüz-i iradenin.