Müslümanların dertleriyle dertlenin
Müslümanlar dünyanın birçok yerinde sıkıntı içinde yaşıyor, zulüm görüyorlar. Biz ise burada rahatlık içinde, yediğimiz
önümüzde yemediğimiz arkamızda yan gelip yatıyoruz. Çok daha hassas olmamız lazım. Müslümanların dertleriyle dertlenmeliyiz.
Dünyada neler oluyor haberiniz var mı hiç? Tacikistan’da ve Özbekistan’da hapiste hocalarımız var. Zavallı kadın bir hoca bile hapis yatıyor. Bir dua bile yapmıyor kimse. “Bize demedin ki hocam” demeyin. Biraz da siz öğrenin, meraklı olun. Myanmar’da Müslümanları ıssız adaya atmışlar yiyin birbirinizi diye. Malezya almadı, Endonezya bakmadı. Müslümanlar ne halde siz biliyor musunuz? Siz burada yatıyorsunuz, yiyorsunuz, her şeyi götürüyorsunuz. Millet aç, açık, ölmek üzere. Yani Müslümanlar çok zordalar. Doğu Türkistan da öyle. Her yer öyle.
5 POLİS KADINA TECAVÜZ ETMİŞ
Suriye’nin durumuna baksanıza. Adam bir bombalıyor 70 kişi ölüyor. Bir daha bombalıyor 100 kişi ölüyor. Bütün Ehl-i Sünnet Müslümanları öldürüyorlar. Gazetemizde geçenlerde bir haber çıktı. Suriye’de bir kadın “Çocuğumun gözü önünde Esed’in 5 polisi bana tecavüz etti” diyor. Kadının adı da Ummu Abdullah. O kadının ne günahı var. O kadının Allah indinde çok mertebesi vardır. Kadın “Kocamı öldürdüler, neler ettiler” diyor. Ne zaman kurtulacak bu Müslümanlar!
HOCALARIN İŞİ SİYASET OLMAMALI
Arkadaşlar biraz dertli olun. Biz yan gelip yatıyoruz. Böyle İslam derdi olur mu? Hacıların, hocaların işinin riyaset, siyaset, masa, koltuk, sandalye olmaması lazım. Hocaların, Ehl-i Sünnet Müslümanların dünyadaki dertleriyle uğraşması lazım. Ne oldu bu işler. Biz üzülüyoruz. Uykularımız, iştahlarımız kaçıyor. Siz de öylesinizdir eminim. Benden daha hassas olduğunuzu düşünüyorum.
NAMAZSIZLIK CEHENNEM KUYUSUNA DÜSÜRÜR
Allâh-u Teâlâ: “Nihâyet onların ardından birtakım kötü döller gelmişti ki onlar o (farz namazlara inanmayarak veya tamamen terk ederek yahut kazaya bırakarak ya da ta‛dîl-i erkâna riâyet etmeyerek) namazı zâyi etmiştiler ve (içki, zina gibi haramlar işleyerek, namazdan ve zikirden alıkoyan nefsâni arzulara ve) şehvetlere tamamen uymuştular.
Muhakkak ki onlar büyük bir şerre o azgınlığ(ın ağır cezasın)a (cehennemdeki diğer vadilerin bile, şerrinden Allâh’a sığınmakta oldukları) ğayy (kuyusun)a kavuşacaklardır” (Meryem Sûresi:59) buyurarak namazsızların kötü âkibetini beyan etmiştir.
ĞAYY VADİSİ
Nitekim namazı zâyi edenlerin tehdit olunduğu “Ğayy” ile:
“Her kim bunu yaparsa, günahın(ın) cezasına kavuşacaktır” (Furkan Sûresi:68’den) âyet-i kerîmesinde zikredilen “Esâm” tâbiri hakkında Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
“Ğayy ile Esam iki ırmaktır ki, cehennem ehlinin irinleri oraya akmaktadır” buyurmuştur. (İbni Merdûyeh, Süyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr:10/101)
İbni Mesûd (Radıyallâhu Anh) şöyle buyurmuştur: Bunun manası:
“Namazı tamamen terk ettiler” demek değildir. Lakin: “Onu vakitlerinden geciktirdiler” demektir.
Tâbi‛înin imâmı olan Saîd ibni Mü-seyyeb (Radıyallâhu Anh) şöyle buyurmuştur: “Namazı zayi etmek demek; ikindi gelinceye kadar öğleni kılmamaktır, akşama kadar ikindiyi kılmamaktır.
Yatsıya kadar akşamı kılmamaktır, imsak vaktine kadar yatsıyı kılmamaktır, güneş doğuncaya kadar da sabahı kılmamaktır.
Her kim bu hal üzere ısrar ederek tevbe etmeden ölürse Allâh-u Teâlâ onu cehennemde dibi çok derin olan ve azabı çok şiddetli olan Ğayy vâdisi’ne atmakla tehdit etmiştir.”
EN BÜYÜK SEBEB
Mevlâ Teâlâ cennet ehliyle cehennemlikler arasında geçen bir konuşmayı naklederken şöyle buyuruyor:
“(Onlar) pek değerli cennetler içindedir(ler). Birbirlerine O suçlular(ın durumun)dan sormaktadırlar. (Sonra aralarından perde açılınca dediler) ki: ‘Sizi Sekar’a sokmuş olan şey nedir?’
(Cehennem ehli cevaben) dediler ki: ‘Biz namaz kılanlar(ın yaptığı işin farziyetine inananlar)dan değildik! (Müslümanlar gibi,) yoksulu da yedirmezdik! (Allâh’ın âyetleri hakkında inkâra) girişenlerle birlikte biz de dalmaktaydık!
Ceza gününü de yalan saymaktaydık! Tâ ki o kesin gerçek (olan ölüm) bize geldi (çattı)!’” (Müddessir Sûresi:40-47)
Gerçi bu âyetlerde kâfirlerden bahsedilmektedir ama cehennem ehlinin suçlarını sayarken ilk olarak namazsızlıklarını zikretmeleri elbetteki boşuna değildir.
İNSANLAR BİR KAÇ TABAKADIR
Vehb ibni Münebbih (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir: “İnsanlara şaşılır, cesedi ölene ağlıyorlar da kalbi ölene ağlamıyorlar, halbuki o daha beterdir.
Kalp ölümüne sebep olan en büyük tehlike namazsızlıktır.
İnsanlar namaz hususunda tabaka tabakadırlar. Bir kısmı baştan namazı kabul etmediler. Onların yeri sekardır.
Allâh-u Teâlâ onlar hakkında şöyle buyurmuştur:
“Sizi Sekar’a sokan ne oldu? (Cehennem ehli cevaben): ‘Biz namaz kılanlar(ın yaptığı işin farziyetine inananlar)dan değildik!’ dediler.” (Müddessir Sûresi:43)
ŞİDDETLİ AZAP
Bir kısmı kabul ettiler fakat edâ etmediler, onların gideceği yer de Ğayy’dır ki o, cehennem kuyusudur. (Bu konu ilk başlık altında tafsilatla anlatılmıştır.)
Diğer kısım ise; inandılar, edâ ettiler ama vaktinde kılıp-kılmamaya hiç önem vermediler.
Nitekim dünya işlerine dalanların birçoğu bu haldedir, namaz vakti çıkar da farkında bile olmazlar, namazı vaktinden çıktıktan sonra kılarlar da pişman bile olmazlar.
Gece sabaha kadar otururlar, namazı ancak güneş doğduktan sonra kılarlar. İşte bu gibi namazlarını önemsemeyen kimselere veyl vardır ki o, şiddetli azap demektir. (Reşîd er-Râşid ibni Mustafa, Tahzîrü’l-Müslimîn min terki’s-Salâti an vaktihâ ve tahrîmi terkihâ, sh:5-6)
AYET-İ KERİME
“İnkâr edenlerin (Allah’ı) yeryüzünde âciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!” (Nur, 24 / 57)
HADİS-İ ŞERİF
“Sizden kim bir şey yerse “Bismillah (Allah’ın adıyla)” desin. Bidayette söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: “Bismillahi fî evvelihî ve âhirihî (başında da sonunda da Bismillah).” (Ebu Dâvud, Et’ime 16; Tirmizî, Et’ime 47)
ALİMLERDEN ÖĞÜTLER
Kardeşlerim, dün öldü, bugün can veriyor. Yarın henüz doğmadı. Zamanın kıymetini bilin. Ömrü boş işler peşinde harcamayın. Şöhretten sakının. İnsanlar bir gün över yarın söverler. (Bişr-i Hafi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.