Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Kur'an ve oruç kula şefaat edecekler

Kur'an ve oruç kula şefaat edecekler

"Ramazân-ı şerifte Kur’ân-ı Kerîm hatmi ve mukabelenin çok sevabı vardır. Bu mübârek ayda, özellikle de gece saatlerinde okunması halinde, Kur’ân-ı Kerîm’in büyük şefaati gerçekleşecektir."

Kur’an-ı Kerîm ramazân-ı şerîf ayında indiği için bu ayla çok yakın münasebeti vardır. İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhuma) şöyle demiştir: “Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), hayırda insanların en cömertiydi. En cömert olduğu zaman da, ramazânda Cibrîl (Aleyhisselâm)ın kendisiyle çokça buluştuğu ve onunla Kur’ân’ı karşılıklı olarak okuyup dinledikleri zamandı. 

ÇOK CÖMERT OLURDU

Cibrîl (Aleyhisselâm), ramazânın her gecesinde O’nunla buluşur, Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile karşılıklı Kur’ân dersi yaparlardı. Cibrîl (Aleyhisselam), Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)e kavuştuğu zaman, Peygamber (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), hayır bakımından, (eserken engele uğramayan) salıverilmiş rüzgârdan daha cömert olurdu.” (Buhârî, Savm:7 2/228, Bed’ü’l-vahy:5,6 Menâkıb:23, Bed’ü’l-halk:6, Fadâilü’l-Kur’ân:7, Edeb:39; Müslim, Fedâil:48, 50; Tirmizî, Cihad:9; Dârimî, Mukaddime:10; Ahmed ibn-i Hanbel, el-Müsned, 1/231. 288, 326, 363, 366, 367, 373, 6/130; İbni Receb, Letâifü’l-me’ârif, sh:304) 

SÜNNET DEVAM EDiYOR

bütün ümmet, ramazân-ı şerîf ayında, bir hafız efendi tarafından okunan Kur’an-ı Kerîm’i takip ederek hatim yapma sünnetini devam ettirmişlerdir ki buna “Mukabele” denmektedir. Bu mübârek ayda, özellikle de gece saatlerinde okunması halinde, Kur’ân-ı Kerîm’in büyük şefaati gerçekleşecektir. Nitekim oruçla Kur’ân-ı Kerîm’in, dolayısıyla da ramazân-ı şerîf ayı ile Kur’ân-ı Kerîm’in birlikte şefaat edeceklerini bildiren şu hadîs-i şerîf, konumuz açısından aydınlatıcı niteliktedir. Abdullah ibn-i Amr (Radıyallâhu Anhuma) dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh

(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

Ne büyük müjde“Oruçla Kur’ân kıyâmet gününde kula şefaat edeceklerdir. Şöyle ki:

Oruç: ‘Ey Rabbim! Ben onu gündüzleri yemekten ve şehvetlerinden menettim, onun için beni, onun hakkında şefaatçi kıl.’ diyecektir.

Kur’ân da: ‘Ben onu geceleri uykusuz bıraktım, beni de onun hakkında şefaatçi kıl.’ diyecek, böylece ikisi de (o kula) şefaatçi kılınacaklardır.” (Ahmed ibn-i Hanbel, el-Müsned, no:6626, 11/199; Hâkim, el-Müstedrek, 1/554; İbni Ebi’d-dünyâ, Kitâbü’l-cû’; Taberânî, Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr, 2/200)

HESAPSIZ ECiRLER

Yine böylece Ka’bu’l-Ahbâr (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen:  “Kıyâmet günü bir münâdî:

‘Her amel edene amelinin karşılığı fazlasıyla verilecektir. Ancak Kur’ân ve oruç ehli olanlara ecirleri, hesapsız olarak verilecektir.’ diye nida edecektir.”(Beyhakî, Şu‛abu’l-îman, no:3643, 5/418; Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr, 2/193) şeklindeki eser de, bu mübârek ayla Kur’ân-ı Kerîm’in münasebetine işaret etmektedir.

Bundan dolayıdır ki Hafız İbni Hacer (Rahimehullâh)ın nakline göre; İmam-ı Mâlik (Radıyallahu Anh) ramazân-ı şerîf girdiğinde, hadis rivâyetini ve ehl-i ilimle sohbeti bırakır, Kur’ân-ı Kerîm’i mushafa bakarak okumaya yönelirdi. İmam-ı Zührî (Radıyallahu Anh)ın da böyle yaptığı nakledilmiştir.

Nitekim o, ramazân-ı şerîf girdiğinde: “Bu ay sadece Kur’ân-ı Kerîm okumak ve yemek yedirmektir” buyururdu.

ALTMIŞ HATiM 

İmam-ı Şâfi’î (Radıyallahu Anh) ramazân-ı şerifte, namaz harici altmış hatim yapardı. Ebû Hanîfe (Radıyallahu Anh)ın da böyle yaptığı rivâyet edilmiştir. Selefin bazısı terâvîhte üç gecede bir, kimi de yedi gece de bir hatim yaparlardı. Katâde (Radıyallahu Anh) bunlardandır. Abdurrezzâk (Rahimehullâh)ın nakline göre; ramazân-ı şerîf girdiğinde Süfyân-ı Sevrî (Radıyallahu Anh) bütün (nâfile) ibadetleri bırakır ve Kur’ân-ı Kerîm tilâvetine yönelirdi.

KIRAATA ÇOK DİKKAT

Kur’ân-ı Kerîm’in üç günden az bir zaman diliminde hatmedilmesini nehyeden hadîs-i şerîf, bunu devamlı yapmak hakkındadır.

Yoksa ramazân ayı gibi, özellikle de Kadir Gecesinin arandığı faziletli vakitlerde ve Mekke-i Mükerreme gibi üstün mekanlarda, zaman ve mekanı değerlendirme açısından, fazlaca okumak müstehabtır. Ancak kıraat esnasında hızlı okuyuştan dolayı harfleri yutmamaya ve çekecek yerlere riayet etmeye dikkat etmek gerekir. (Ali el-Üchûrî, Fedâil-ü şehr-i ramazân, sh:97-98; İbni Receb, Letâifü’l-me’ârif, sh:318-319)

RAMAZANI SERiFTEKi  FAZiLETLi  AMELLER

Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

“Herkim (ramazân-ı şerîf ayında) anne babasına elinden geldiği kadar iyilikte bulunursa, Allâh-u Teâlâ ona esirgeme ve acıma nazarıyla tecellî buyurur. 

Ben de onun kefîli(; cennete girmesini taahhüt eden bir kişi) olurum.” (Abdurrahman es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/145; Zehîratü’l-âbidîn, Osman el-Hobevî, Dürratü’n-nâsıhîn,sh:9-10; Muhammed Hayrî, Mecâlis-i Hayriyye, sh:38) 
Selmân (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

İŞÇİNİN YÜKÜNÜ HAFİFLETMEK

“Herkim o (ramazân-ı şerîf ayı)nda kölesinden (ve işçisinden) yükünü hafifletirse, Allâh-u Teâlâ onu bağışlar ve kendisini cehennemden âzât eder.” (Beyhakî, Fedâilü’l-evkat, no:37, sh:146-148, Diğer kaynaklar için bkz. Sh:97) İftarı ailesiyle birlikte yapsın diye işçiyi erken salıvermek, bünyesi zayıf olanlara ağır işler yüklememek, sabah geç gelmesine göz yummak gibi davranışlar, işçilere yapılacak bir kolaylık ve hafifletmedir ki, elbette bu, iman alâmetlerindendir. 

Nitekim bazı dinsizlerin: “Benim için mi oruç tutuyorsun” diyerek bu ayda özellikle işçilere ağır yük yüklemeleri bunun delilidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi