Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Ramazan'da Allah'ı zikreden affedilir

Ramazan'da Allah'ı zikreden affedilir

Ramazân-ı şerifte yapılan zikir, diğer aylarda yapılanlara göre kat kat faziletlidir. Bu ayda çokça yapılması emredilen zikirlerin en üstünü, kelime-i şehâdet zikri ile istiğfardır.

Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh)dan rivâyete göre Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Ramazan-ı şerifte Allah-u Tealâ’yı zikreden affedilmiştir.   O’nda bir şey isteyen ise hüsrana uğramaz.” buyurdu. (Beyhakî, Şu‛abu’l-îman, No:3355, 5/235-236; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl:8/464, No:23676, Heysemî, Mecma’u’z-zevâid:3/143)  

YEŞİL ZÜMRÜTTEN KÖŞK

İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Her kim sessizlik ve sakinlik içerisinde, tekbîr, tehlîl ve tahmîd ile ramazân-ı şeriften bir gün oruç tutarsa, (Allâh-u Teâlâ’nın) helâlini helal, haramını da haram kabul ederse, Allâh-u Teâlâ kendisi için geçmiş günahlarını bağışlar.”(Deylemî, Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, no:23732, 8/482) İbni Mes’ûd (Radıyallâhu Anh) şöyle 

buyurmuştur: “Her kim ramazânı sessizlik ve sakinlik içerisinde (kavga-gürültü yapmadan, huzur üzere) tutar,  Allâh-u Teâlâ’yı zikreder, O’nun helâllerini helâl, haramlarını haram kabul eder, bir de o ayda hiçbir büyük günah işlemezse, mutlaka ramazân çıkarken o, tüm günahları bağışlanmış olarak ayrılır. Bu kişi için, her tesbîh ve tehlîle karşılık cennette yeşil zümrütten büyük bir köşk bina edilir. 

70 BİN MELEK

Onun içerisinde kırmızı bir yakut, o yakutun içinde de, içi boş inciden muhteşem bir çadır, onun ortasında da, iri gözlü beyaz tenli cariyelerden bir eş bulunmaktadır. Onun üzerinde, kırmızı yakutla bezenmiş altından iki bilezik vardır ki(, onlar dünyaya gelecek olsalar) yeryüzünün tamamı kendileriyle aydınlanır.”(Ebu’l-Leys es-Semer-kandî, Tenbîhü’l-ğâfilîn, sh:266; İsmail Hakkı, Mecâ-lisü’l-va’z ve’t-tezkîr, sh:110; İbni Hıcâzî, Tuhfetû’l-ihvân, sh:118-119) 

Âişe (Radıyallahu Anha)dan rivâyet edildiği üzere Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

“(Ramazânda her kim) tehlîl yahut tesbîh veya tekbîr getirecek olursa, (gün, gece) perde(si)yle örtününceye kadar sevabını yazmak üzere onları yetmiş bin melek karşılar.” (Beyhakî, Şu‛abu’l-îmân,no:3319, 5/212-213, İbni Adiyy, el-Kâmil, 2/547-548, Zehebî, el-Mîzân, 1/391, Süyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr,1/437; Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, no:23630, 8/455) 

Bu hadîs-i şerîf ve rivâyetlerden anlaşıldığına göre; ramazân-ı şerifte yapılan zikir, diğer aylarda yapılanlara göre kat kat faziletlidir. Ancak bu rivâyetlerdeki zikirler: “Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber” şeklinde toplanmaktadır ki bu zikirlerin, Allâh-u Teâlâ’nın en çok sevdiği kelamlar olduğuna ve her gün yüz kere okunmasının faziletine dair bir çok sahih hadîs-i şerîf mevcuttur.  

Bir de şu bilinmelidir ki; bu ayda çokça yapılması emredilen zikirlerin en üstünü, kelime-i şehâdet zikri ile istiğfârdır. Nitekim:

Selmân-ı Fârisî (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), şabân-ı şerifin son günü yapmış olduğu bir konuşmasında şöyle buyurmuştur: 

HER ON GÜNÜN ZİKRİ

“O hâlde, onda dört hasleti çoğaltın, bunların ikisiyle Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisine de mutlaka muhtaçsınız. Rabbinizi, kendisiyle razı edeceğiniz iki haslet: Lâ ilâhe illallâh şehadeti ve istiğfârdır.”(İbni Huzeyme, Sıyam:8, no:1887, 3/191-192;Diğer kaynaklar için bkz:97) Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan mervî: “Ramazan ayının evveli büyük bir rahmettir, ortası tam bir mağfirettir, sonu ise cehennemden azattır.” (Kaynaklar için bkz, sh:157) hadîs-i şerîfinden dolayı olsa gerektir ki âlimlerimiz, her biri yüzer kere okunmak üzere: İlk on günde:

 “Ey acıyanların en merhametlisi!” İkinci on günde:  “Ey tüm günahları çokça bağışlayan!”

Üçüncü on günde: “Ey boyunları (cehennemden) âzâd eden!” zikirlerini okumayı müstehap görmüşlerdir. 

ZİKİR MECLİSİNDE BULUNMAK

Enes ibni Mâlik (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

“Her kim ramazân-ı şerîf ayında bir zikir meclisinde bulunursa, Allâh-u Teâlâ ona her adımına karşılık bir ibadet yazar. 

Kıyâmet gününde ise benimle birlikte Arş’ın altında bulunacaktır.”(Abdurrahman es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/145; Zehîratü’l-âbidîn, Osman el-Hobevî, Dürratü’n-nâsıhîn,sh:9-10; Muhammed Hayrî, Mecâlis-i Hayriyye, sh:38)

Ayet-i Kerime

Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan), sizi Allah(ın affına güvendirmek sûreti) ile aldatmasın! Şüphesiz şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman tutun! Zira o, kendi taraftarlarını ancak cehennem ehlinden olmaya çağırır.(Fâtır, 5-6)

Hadis-i Şerif

Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe ait tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.(Tirmizî, Tefsîr, 2/2988)

Alimlerden Öğütler

Bir cemaatte bulunduğun zaman dilini faydasız söz söylemekten sakındır. Çünkü dil insanı ipe götürür. (Lokman Hekim)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi