Hilâfet ve Halife
ARI beyi (arı kraliçesi) olmayan bir oğul yaşar mı? Yaşamaz.
Kraliçesi olmayan bir karınca kolonisi yaşar mı? Yaşamaz.
Pilotu olmayan bir uçak uçar mı? Uçmaz.
Kaptanı olmayan bir gemi seyr ü sefer edebilir mi? Edemez.
Müdürü olmayan bir mektep düşünülebilir mi? Düşünülemez.
Velhasıl her kurumun, cemaatin, topluluğun bir reisi vardır. İslam Ümmetinin reisine de İmam, Halife Emîrül Mü’minîn denir.
Sultan Abdülhamid son gerçek Halifedir.
1924’te son Halife AIbdülmecid bin Aldülaziz Han yurttan kovulunca Hilafet sona ermiştir.
O tarihte İngiliz hakimiyeti altında bulunan Hind Müslümanları bile Hilafet konusunda çok feryad ü figan kopartmışlardır. Hattâ, Müslümanların inek kurban etmemeleri şartıyla Mecusiler bile onları desteklemiştir.
1924’ten bu yana Ümmet-i Muhammed, şeklî-sûrî de olsa Halifesiz ve imamsız bulunuyor.
Halife olmayınca Ümmet birliği de olmuyor.
Bütün felaketlerin, yenilgilerin, zilletlerin, iç çekişmelerin, cehaletin ana sebeplerinden biri Halifesizliktir.
Halife olsa her şey düzelecek mi? Böyle bir iddiam yok ama mutlaka Halife olması gerekir, onu beyan ediyorum.
Hadîs-i şerifte şöyle buyruluyor:
“Zamanındaki İmam’a biat etmeden önce ölen kimse sanki cahiliyet ölümüyle ölmüş olur.”
Ne büyük tehdit değil mi?
Şu bir buçuk milyarlık İslam aleminde meşru bir Halife var mıdır? Maalesef yoktur.
Ümmetin başına bir Halife seçmek için çalışmalar yapılıyor mu? Maalesef, birkaç küçük faaliyet dışında yapılmıyor.
Bir buçuk milyarlık İslam aleminin gündeminde tezelden meşru bir Halife seçilmesi ve halkın ona biat etmesi maddesi var mıdır? Maalesef yoktur.
Bu kadar dinî cemaat, tarikat, topluluk, grup, hizip var, alimler fakihler var, şeyhler var, ziyalı Müslümanlar var; bunlar niçin Hilafet, İmamet, Emîrlik konusunda çalışmıyor, propaganda yapmıyor, harekete geçmiyor? Eskiden hürriyet yoktu, şimdi var, hürriyetsizlik bahanesi ortadan kalktı.
Ağır konuşacağım. Türkiye Müslümanları cami helalarına ve cep telefonlarına verdikleri önemi Hilafet meselesine vermiyor.
Dünya Müslümanları hilafet meselesini hal yoluna koyamazlarsa, 9 milyonluk İsrail’in karşısında mağlup ve zelil olmaya mahkumdur.
Başsız bir vücudun yaşaması mümkün müdür?
Ramazanda İstanbul’da Hizbüttahrir bir Hilafet yürüyüşü organize etti, buna birkaç bin kişi katıldı. Müslümanlarda şuur ve birlik olsaydı, böyle bir yürüyüşe bir milyon kişinin katılması gerekirdi.
Ümmetin başında âdil, raşid, muttaqi, muktedir, müeyyed min indillah bir Halifenin bulunmaması akılsızlığa yol açar. Akıl gidince yerine beyinsizlikler gelir.
Hilafet birlik demektir, Halife olmazsa tefrika başlar.
Hilafetle, Halife ile her şey halledilmez, kötülükler büsbütün düzelmez ama ıslah, necat, felah, izzet olması için mutlaka Halife lazımdır.
Boyunlarında meşru ve râşid Halifeye biat ve itaat bağı bulunmayan zavallı esir ve zelil Müslümanlar… Ne kadar kötü bir durumda olduklarının farkında bile değiller.