Hadis-i şerifte “Cihad kıyamete kadar devam edecektir” buyruluyor. Ve ediyor. Bakın benim hayatımda 40 sene doldu hemen hemen. Hala ben harpteyim. Ama İslamoğlu’yla ama Karaman’la ama Okuyan’la ama Bayındır’la… O gidiyor bu geliyor. Benim saham bu. Ben ilmi reddiyeler yapmakla mükellefim. Ama aynı noktada asker serhat boylarında, sınırda. Şehir içleri de cephanelik dolmuş şimdi. Asker harbe devam ediyor. Polis devam ediyor. Yani kıyamete kadar devam edecek. Düşmanı hudut dışını bırakın, hudut içine de soktular. 

BİZE BİRKAÇ VİLAYET KALIYOR

Adamlar geliyor bilmem kaç yüz kilo patlayıcıyla karakolda duran görevlilere saldırıyor. Kendini de patlatıyor, intihar ediyor vs. Yahu nerden çıkıyor bunlar? Hiç düşünen yok. Diyorum size Hristiyanların şu kadar yerde planı var, Yahudilerin bu kadar yerde planı var. Bize Anadolu’nun ortasında birkaç vilayet kalmıyor. Müslüman Türklere birkaç vilayet bile kalmaz yani. Bu PKK denen teröristlere Kürtler demeyelim. Kürtler ekseriyetle Ehl-i Sünnet Müslüman insanlar. Onlara ben bir şey demiyorum. Bunlardan en çok sıkıntıyı onlar çektiler. Bakın şehit olan askerlerde kaç tane Kürt var. Kürtçe ağıtlar yakılıyor. Yani bunlar askerleri, polisleri Türk diye vurmuyor ki Müslüman diye vuruyor. Bunların arkası Ermeni, Yahudi. Adamlar Kürdü öldürüyor zaten. Kürt olan dolu asker, polis var. Onlar “Bunları hesap edelim de Kürt’se öldürmeyelim” demez ki. Çünkü arkada Kürtlük yok, gâvurluk var. 
Anlamıyor musunuz yahu? 

ALENEN CESARET EDEMEZLER

Bazı insanların kelle, kulak, gerdan yerinde olur. Öbür adamda da çok para var. İşte adam onun kellesine tokat atmayı çok seviyor. Adamın arkasından vurup kaçmak onun için hobi olmuş, zevk olmuş. Fakat onu yapmaya cesareti yok. Yani İsrail gelip direk sana savaş açamıyor. Almanya teröristin başıdır. Bütün PKK’yı destekleyen Almanya’dır. En başta gelir. Yunanistan öyleydi. Biliyorsunuz bir zamanlar kamplar falan hep Yunanistan’daydı. Şimdi bunlar alenen cesaret edemez. Ne gibi işte. 

Adamın gidip tokat atmaya cesaret edememesi gibi. Çünkü adam dönüp buna bir tokat attığı zaman devrilir çünkü. Adam çok iri yarı.  

SENDEKİ KELLE KİMSEDE YOK

Müslüman Türk milleti de çok güçlü millettir. Onun için o gâvurlar haindir. Hainler korkak olur. Gelip sana direk tokat atamaz. Ne yapar? Birkaç çapulcuyu bulur. İntiharı göze alan, deli, manyak ne kadar akılsız varsa onları bulur. Onlara para verir, kadın verir. Herkesin bir zafiyet noktası var. Onlara biraz da ideoloji aşılar. Marksist, Leninist, ırkçı birçok İslam’a muhalif fikirler aşılanır. Ondan sonra imkânı verirler. Adam berberde, kıraathanede sandalyede otururken falan bir de bakarsın enseden tokadı tak diye yer. Ulan deyip geri bakar ama herif kaçtı, gitti tabi. Yakalasa o, onu devirir aşağı. Biraz daha durur, bir şaplak daha gelir. “Kim vuruyor bana” falan der. Kimini yakalayabilir, kimini yakalayamaz. Bizim teröristlerle uğraşmamız gibi. “Bu nedir yahu” der, ne olduğunu anlayamaz. Yanındakilere “Arkadaş kimseye bir şey olmuyor. Niye hep gelip bana vuruyorlar” der. Ama sendeki kelle kimse de yok. Sen de gerdan yerinde. Kafanı çalıştırsana. 

BURALARI ÖZLEMİŞLER

Türkiye’de onun 10 vilayeti burada, öbürünün bilmem kaç vilayeti burada. İstanbul gözdeleri. “Ne zaman döneceğiz Konstantinopolis’e?” diyorlar. Adamlar Of’u, Çaykara’yı, Trabzon’u özlemişler. Rumlar oralara gelmek istiyorlar. Eski köyleri var. Her tarafta Ermeni köyü var. Buralar fetih topraklarıdır. 
Ganimet arazileridir buralar. En helal malımızdır buralar. “Ganimetler bana helal edildi” buyurdu Rasullullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem).

FETVASIZ FETİH YOK

Bizim ecdadımız kıymetli fetihler yaptılar, adaletle hükmettiler. Gavurlara da dünyada rahatlık verdiler. Onlar kendi aralarındayken sıkıntıdaydılar. Çünkü birbirlerine zulmediyorlardı. Ama İslam kimseyi kimseye zulmettirmez. İslam Müslümanı da gavurun üstüne musallat etmez. Herkese hakkını verir. Mustafa İslamoğlu bu fetihlere zulüm dese de, kendisi fetih topraklarında oturduğu halde ecdadımıza hakaret etse de, bunların din adına konuşacak bir yetkileri yok. Din adına konuşacak Şeyhülislamlar, dünya kadar kadılar, kadil kudatlar, binlerce, onbinlerce, yüz binlerce ulema, evliya geçmiş bu memleketten. İbni Kemallar, Ebu Suudların yanında bunlar besmele çekemez. Hiçbir şey bilmiyorlar. O adamların fetvalarıyla bu fetihler, gazalar olmuş. Kendi kafasına göre adam gidip de bir yeri fethedebilir mi fetvasız?! 

Çünkü cihat meselesi bu. Kur’an’a, sünnete uyarsa cihat olur. Kendi keyfine uyan cihat olmaz.

İNTİKAM ALMAK İSTİYORLAR

Geldiğimiz noktada ensesine tokadı yiyen adam yanındakilere danışır. Der ki “Bu iş niye hep benim başıma geliyor arkadaş. Kimseye vuran kaçan yok.” Tabi arka planda Avrupa’sı, Yahudi’si, Siyonist’i hepsi beraber. Bunların derdi bu memleketi parçalayıp, bölmek. İslam yurdunu yeniden işgal etmek. Dertleri budur. İntikam da var tabi.

ARAPLARA VE TÜRKLERE DÜŞMANLAR

İran zaten bu işin başındadır. Çünkü İran’a Safevilerden beri Şiilik gelmiş. Fars milletinin devlet rejimi Şii olmuş. Dolayısıyla burada Ehl-i Sünnet düşmanlığı var. Bir de Farsların Türklere ırkçılık düşmanlığı var. Bir de Araplara çok düşmanlıkları var. Çünkü Araplar Kisra’yı, Mecusi devletini bitirdi. Hazreti Ömer zamanında sahabe-i kiram Acem beldelerini fethettiği için oraya da çok düşmanlıkları var. Özellikle Hazreti Ebubekir’i ve Ömer’i onun için sevmezler. Çünkü onların zamanında Acem yurtlarına fetihler başladı. Mecusiliği severler. Hazreti Ömer’i şehit eden, Mecusi, ateşe tapan Ebu Lülü’nün niye İran’da türbesi var. Anıt türbesi var. Mecusilik hayranılar hala. Dolayısıyla Arap Müslümanlara intikam hırsları var. Buradan Yavuz Sultan Selim’e çok büyük düşmanlıkları var. Kabri nur olsun. 

SADECE EHL-İ SÜNNET

Onları da iyi değerlendiriyor Amerika, Yahudi vs. İran’la zıt gibi görünmelerine bakma. Arkadan hep işbirliği içerisindedirler. Ehl-i Sünnet’e dokunulduğu zaman hepsi birleşirler. Suriye’de, Yemen’de, Irak’ta birleştikleri gibi. Irak, İran’ın emri altındadır. Hükümet Şia’dır. Maliki İran kuvvetleriyle neler etti. Saddam’ın devrilmesinin neticesinde darbe Sünnilerin üzerine indi. Ona Amerika’da, Yahudi’de bir şey demez. Çünkü tek cihat edecek, Allah için fetih yapacak, Allah’ın dinini hâkim kılmak için davası olan tek Ehl-i Sünnet var. Bakın tek Türkler var demiyorum. Tek Ehl-i Sünnet olanlar var. O zaman bütün harp bunun üzerinedir. Onun için tokadı devamlı Ehl-i Sünnet yer.

NİYE HEP BANA?

Adam sordu işte “Bu tokat hep niye bana geliyor arkadaş?” Oradaki akıllı biri ona “Sende bu kelle varken, bunda da bu para varken sen devamlı tokadı yiyeceksin” dedi. Çünkü herifin parası bitmiyor. Burada geberen geberene ama bitmez ki. Çapulcu biter mi? Arkadaki gücün de parası çok, silahı çok. Sende de böyle bir vatan var. Onun için sen bu tokadı yiyeceksin. Onun için şehitler devam eder. Biraz durur, devam eder. Ha devam etsin mi? Etmesin! Tedbir almayalım mı? Alalım. Tedbirlerimizi çok arttıralım. 

ÇÖZÜM SÜRECİ BELASI

Zaten Çözüm Süreci belasının şimdiki faturası bunlar. Belaydı yani. Adamlara bu kadar fırsat verilir mi? Şehirleri cephaneliğe çevirdiler. Adamlar geçtiğimiz günlerde müstakilliğini ilan etti. “Ben özgürüm” falan dediler. Ayranı yok içmeye bilmem neyle gider bilmem neye… Senin özgürlükten ne haberin var. Özgürlük dediğinin manası nedir? “Ben Türkiye’den ayrılacağım” diyor. E ne olacaksın? Yahudi’ye yem olacaksın. İnim inim inleyeceksin. Halkını da perişan edeceksin. Kürtler ayrılmak istemiyorlar ki. Rahat rahat yaşıyorlar burada adamlar. 

Canları, namusları, ırzları hepsi güven altında. Yanımızdaki bütün memleketlerde hiçbir güvence kalmamış. Ne mal emniyeti, ne can emniyeti, ne ırz emniyeti, ne namus emniyeti… Bakın milyonlarca insan muhacir, perişan. Her gün denizlerde boğuluyorlar. Yüz binlerce insan Avrupa’ya gitmeye çalışıyorlar. 

Avrupa onları almıyor, denizlerde boğuluyorlar. Myanmar öyle. Sen hiç ders almıyor musun? Buradan ayrılırsa ne olur? Zaten beraberken bile zor koruyoruz kendimizi bu kadar dünyanın gâvurundan. Sen birkaç vilayet ayrılmakla ne yapacaksın? Tam Yahudi’nin maskarası olacaksın. Anlamaz. O anlamaz çünkü şartlanmış gavurluğa. Bizim halkımız, Müslüman Kürtler, Ehl-i Sünnet insanlar vefalıdırlar. Vatana, millete bağlıdırlar. Bakın askere gönderiyorlar çocuklarını. Ekseriyette böyle bir sorun yok.