Ey İslamoğlu! Sen sahabe gibi amentüye inandın mı? İnanmadın. Çünkü sahabe kadere inanmıştı. Rasulullah kaderi beyan etmişti. Ciltler dolusu hadis var bu hususta.

Biz cihattayız. Herkesin bir sahası var. Askerin kendi sahası, polisin kendi sahası var, benim kendi saham var. Ben de bu millete bir şeyler anlatıp şuur vermekle mükellefim. Madem bir şeyler öğrendim, öğretmekle mükellefim.  Tehlikeleri bildirmekle “Şuralara dikkat edin, şu adamlara dikkat edin. Şunları dinlemeyin, okumayın” diye uyarmakla mükellefim. Herkes bu vazifeyi yapsaydı bugün bu memleket bu kadar karışmayacaktı. Doğu ve Güneydoğu’da bu zemin bulunmayacaktı. Müsait olmayacaktı.  Ama İslamsız, şeriatsız, Kur’ansız, sünnetsiz… En mühim mesele Ehl-i Sünnet. Ehl-i Sünnet şuuru olmaksızın sen “Sünnilik din değil. Ehl-i Sünnet Kur’an’da yok” gibi laflarla “Şia ile de öbürüyle de beraberiz, Müslüman olsun yeter” hesabıyla en büyük kazığı Müslümandan yersin. En büyük kazığı Şia’dan yersin. 
 

ŞİA, IŞİD’DEN EHVEN Mİ?

İran, Suriye’ye Afganistan üzerinden grup grup asker gönderiyor hala. Suriye’de şu an İran askeri dolu. Afganistan üzerinden gönderip gönderip duruyor. Niye? Ehl-i Sünnet Müslümanları kessin diye. Suriye’de halk zavallı, gariban. Ehl-i Sünnet’i kesiyor, ırzına tecavüz ediyor. Neler etti o Şia. Kur’anları yakıyor. Sen Müslümanım diyorsun, niye Kur’an yakıyorsun? 

Camilere saldırıyor. Sen IŞİD’den bahsediyorsun ama Şia ne? Şia, IŞİD’den ehven mi? Suriye’de olan olaylar ortada. Kaç yüz bin Ehl-i Sünnet şehit oldu. Bunlar yakında oldu. Birkaç sene içinde gözümüzün önünde oldu. 
 

BU LAF DİNSİZLİKTİR

Sen hala Şia’yı nasıl Ehl-i Sünnet ile bir tutup da “O da Kur’an’da yok, bu da Kur’an’da yok” dersin. Bu laf dinsizliktir mesela. “Ehl-i Sünnet Kur’an’da yok” demek dinsizliktir. Çünkü Ehl-i Sünnet Kur’an zaten. Resul neyse, sahabe neyse odur. Bakara Suresi okumadın mı? 1.cüzün ilk sayfasını okumadın mı? “Eğer onlar da sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse doğru yola girmiş, hidayeti bulmuş olurlar.(Bakara-137)” Bakın Efendimiz’e senin demiyor sizin diyor. Yani sahabeyi de katıyor. 
 

SEN NE OLDUN ŞİMDİ?

Ey İslamoğlu! Sen sahabe gibi amentüye inandın mı? İnanmadın. Çünkü sahabe kadere inanmıştı. Rasulullah kaderi beyan etmişti. Ciltler dolusu hadis var bu hususta. Sen “Alın yazısı yok” diye bir hadis getir. Getiremezsin. Bir ayet getir. Getiremezsin. “De ki: Hiç bir zaman bize Allah’ın bizim için yazdığından başka bir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır ve müminler onun için yalnız Allah’a mütevekkil olsunlar.(Tevbe-51)” Ayet de getirdim sana. Allah’ın yazısı var, ilmi var. Sen “Kadere inanmaya gerek yok. Fuzuli fazlalık” diyorsun. E şimdi sen ne oldun? 
DİN BİZE 
 

SAHABEDEN GELDİ

“Sizin inandığınız gibi inanırlarsa hidayete erdiler” diyor. Şimdi Şia sahabenin inandığı gibi inanıyor mu? İnanmıyor. Kur’an’a eksik diyor. Sahabe dinden çıktı diyor. On binlerce sahabenin hepsine mürtet diyor. 5-6 tane sahabeyi kabul ediyor. E bu din bize hepsinden geldi. 5 taneden gelmedi ki. Topladığın zaman hepsinden rivayetler geliyor. Ayetler, hadisler onlardan cem edildi de Kur’an Mushaf oldu. Onlar mürtet oldularsa Hangi Kur’an’a itimat edeceğiz, hangi hadise itikat edeceğiz. O zaman onlar sizin gibi iman etmiş olmuyorlar. Ey habibim ve ashabı… “Siz” diyor. Kur’an’ın siz dediği Rasulullah ve sahabedir. Bize diyecek hali yok. Gelmişiz dünyanın sonunda. “Sizin inandığınız gibi inanırlarsa hidayete erdiler.” Biz onun için Ehl-i Sünnet Kur’an’da var diyoruz. Çünkü Rasulullah ve sahabenin inandığı gibi inandık. 
 

ALLAH İRADE VERDİ

Şia ayrıldı, Mutezile ayrıldı. Allah’ın sıfatlarını inkâr ediyor. Cebriyye ayrıldı. “Kul bu günahları mecburi yapıyor” diyor. “Zina eden mecburi yapıyor” diyor. Yani Allah ona irade vermemiş. Eli titrer gibi zinaya sevk oluyor. O zaman adamın günahı kalmayacak. Bak Cebriyye ayrıldı. Murcie ayrıldı. Taslaman’ın “Murcie de çok iyi mezhep” dediği mezhep. Taberani hadisinde “70 peygamber lanet okumuştur” diyor. Murcie şu demek: “Bir adam kâfirse ne kadar ibadet yaparsa yapsın fayda vermez” diyor. Doğru mu? Doğru. Döndürüyor ters çeviriyor. “Bir adam Müslümansa hiçbir günah zarar vermez” diyor. Dümdüz git. Böyle bir mezhep olabilir mi yahu? Murcie bu işte. 
 

GAYYA KUYUSUYLA TEHDİT

Hangi kitapta var bu? Kur’an-ı Kerim’de Müslümanların da cehenneme gireceğini söylüyor. Zina eden kâfir olmasa da ateşle, azapla tehdit ediyor. “Sonra bunların arkasından bozuk bir güruh geldi, namazı ziyan ettiler ve şehvetlerinin ardına düştüler; bunlar da Gayya kuyusunu boylayacaklardır.” (Meryem-59) Müslümandan bahsediyor. Gâvura zaten namaz farz değil. Gayya kuyusuyla tehdit ediyor. Bunlar ayettir. “Müslüman ne yaparsa yapsın zarar vermez” ne demek?! Bu Murcie. 

73 fırka var. Ehl-i Sünnet ayrılınca geriye kalıyor 72. Hepsi çıktı. 
 

ONLAR AYRI ŞIKTALAR

Hariciler bütün Müslümanlara kâfir diyor. Hazreti Ali’ye bile kâfir demiş. Şimdiki IŞİD’in gerişi işte. Bunların hangisini tutsan Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in ve sahabenin itikadından bir noktada mutlaka ayrılmış. İtikadından! Hepimizi itiraf ediyoruz ki amellerimiz de, günahlarımız da var diyoruz. O ayrı bir şey. Bunlar itikatta ayrılmış. “Eğer onlar sizin gibi inanmaktan yüz çevirirlerse onlar ayrı bir şıktadırlar.” (Bakara-137) buyruluyor. Elmayı aldın ortadan yardın, ayırdın. Biri bir şık, diğeri bir şık. “Fî şikâk” ayrı şıkta demek. Yani siz bir tarafta kaldınız, onlar ayrı tarafta kaldı. Sizin tarafınızda kalmadılar. 
 

İKİSİ DE ACAYİP

Rasulullah ve sahabenin tarafında olmayan, öbür şıkta kalan nasıl hak olabilir?! Alın yazısı hadis-i şeriflerle anlatılmış. Ana karnında meleklerin girdiği, ecelini, rızkını yazdığı, imanlı mı ölecek, kafir mi ölecek, Allah’ın ilmi ezeli içinde bunun bilindiği ama bunun bir zorlama ve cebir manasına gelmediği, Allah-u Teala’nın ancak adamın ne yönde tercih kullanacağını bildiğinden dolayı yazdığını, bu yazının onu bu işe zorlamadığını, bu yazının olacak bir şeyin bilgisinin tescili anlamına geldiğini vs. Sabaha kadar bu konu gidebilir. 

Sen şimdi bu kadar mantıksız mısın, akılsız mısın? 

Ya “Adam mecburdu zina etti” diyorsun ya da “Allah bilmiyordu. Zina edince anladı bunun ne mal olduğunu” diyorsun. İkisi de acayip bir şey. Aziz Bayındır’ın “Allah ne bilsin evladım senin kimle evleneceğini” demesi gibi.  Şimdi böyle mezhepler var.  Bu adamlar çıkmışlar, televizyonda konuşuyorlar. Programın adı “Teke tek” ama “Teke üç” olmuş. Teke üç olmaz ki senin adın Teke tek. Niye Teke üç yapıyorsun? Ama üçü bir araya da gelse al birini vur ötekine. Mesele değil.
 

GELENEKSİZ NAMAZ KILAMAZ

Geleneğe sövüyor. Sürekli “Geleneği bırakın” diyor. Hâlbuki kendi yaptıkları da hep gelenek. Bana bir video gönderdiler, orada hutbe okuyor. Bir baktım hutbede kafaya takke takmış. Eskiden onu da takmıyordu. Gelenek işte takke. Ondan sonra iki hutbe arasında oturuyor, kalkıyor. Niye oturup kalkıyorsun? Kur’an’da yok. Gelenek. Sonunda okuduğun dua da gelenek. Hutbede bütün yaptıkları gelenek. Niye? Çünkü geleneği bıraktığı zaman hutbe okuyamaz. Cuma gitti! Geleneği bıraktığı zaman 2 rekât namaz kılamaz. 4 mezhebin fıkhına bakmadığı zaman 2 rekâtlık namazı hiç kimse kılamaz. Çünkü Kur’an’da da bulamaz. Hadislerde de o tafsilatı bulamaz. O şekli, sıralamayı, tertibi bulamaz. 
 

BİZE DE GÖSTER RABBİM

Ama adam geleneğe sövüp duruyor. “Habibim sizin gibi inanırlarsa ancak ve muhakkak doğru yoldadırlar.” Bizim doğru yolda olduğumuza Allah şahit, Kur’an şahit. Ehl-i Sünnetin doğru olduğuna bu ayet şahit. “Sizin gibi inanırlarsa” diyor. 72’nin 72’si de sahabenin itikadından ayrı. O zaman “Yakında Allah onlara karşı sana kâfi gelecek.” (Bakara-137) buyruluyor. 

Kurban olduğum habibine kâfi geldi. Düşmanlarını bitirdi. Şimdi Ehl-i Sünnet olarak biz dünyadayız. Çok düşmanlarımız var. Onlara da kâfi gel Ya Rabbi. Bir an evvel kâfi gel. “Yakında kâfi gelecek” dedin, Efendimiz (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) vefat etmeden bu işi bitirdin. Bize de ölmeden göster Ya Rabbi.