Birisi size, ‘Şevval Sam’ı veya daha kıdemli olması bakımından annesini diyanet reisi yapmak gerekir’ dese, bu makama yakıştırsa ne dersiniz, nasıl cevap verirsiniz? Diliniz mi tutulur yoksa deli saçması der ve arkasından bön bön mü bakarsınız? Bunlar diyanet işleri başkanı olmasalar da din ve diyanetin bütün işlerine ve detaylarıyla karışıyorlar! Dini meseleler onlardan soruluyor. Veya veto yetkilerini kullanıyorlar. Mısır’da Necip Savires diye bir işadamı var. Adam Kıpti. Ama işi gücü din işleriyle uğraşmak! İşi gücü Müslümanlara ve İslam’a nizamat vermek. Sözgelimi kendi gazetesinde kaleme aldığı (al Mısrı el Yevm) bir yazısında Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip’ten veya en azından kurumdan DAEŞ veya IŞİD ile ilgili aktif bir mücadele yürütmediklerinden dolayı yakınıyor. Ezher’in görevini ihmal ettiğini ileri sürüyor. Bunun üzerine muzibin birisi (romancı edebiyatçı Dr. Muhammed Abbas) ‘hariçten akıl vermektense, gazel okumaktansa gel, Ezher’in başına geç, içeriden düzelt’ diye göreve çağırıyor. Peki! Kıpti birisinin Ezher’in başına geçmesi olağan veya sıradan bir şey mi? Bu soruya bir soru ile karşılık vermek mümkün. Sanki Ezher’i temsil edenler Savires’ten kaç gömlek üstün? Akıl alan mı yoksa veren mi daha üstün? İşin ucu kaçtı ve şiraze dağıldı. Baş döndüren dünyada şaşırmak şaşırtıcı olsa gerek. Savires, Ezher şeyhi olmasa bile Ezher şeyhi makamını ve koltuğunu dolduracak nice kimselere parasıyla gazetesinde yazı yazdırıyor. Parayı veren düdüğü çalıyor. Nitekim, CIA ve Kültürel Soğuk Savaş üzerine yazan Frances Stonor Saunders tam da konumuzu aksettiren ‘Parayı Verdi Düdüğü Çaldı’ kitabını yazmıştır. Abdunnasır, Suriye Baş Müftüsü Ebu’l Yusr Abidin’den ,’Sen nazlanıyorsun ama biz Kahire’de bir pişmiş tavuğa fetva ısmarlardık’ demesiyle meşhur olmuştur. Günümüzde Ali Cuma gibi türünün bol örnekleri var.

İsrail bile IŞİD tehlikesini abartılı buluyor. Demek ki birileri bizi IŞİD tehlikesiyle işletiyor. İsrailli Yahudi Profesör Emmanuel Sivan bile Ebubekir Bağdadi’nin kendinden menkul çakma halife olduğunu keşfetmiş. Bizi IŞİD adına birileri işletiyor. Gerçek tehlikelere karşı gözümüze perde çekiyor ama çakma tehditleri de durumdan vazife çıkarmak için şişiriyorlar.

Sisi daha haya perdesine biraz daha indirecek olursa Şevval Sam’ın Mısırlı ikizi Fatıma Naut’u ya Ezher şeyhliğine yahut Mısır müftülüğüne getirebilir o da olmazsa kesin vakıflar bakanı yapar.  Zira hem misyonunun emanetçisi hem de kız kardeşi Feride Sisi’nin dostlarından. Ağustos ayı içinde (2015) Sisi’nin annesi vefat etti. Karagümrük semtini aratmayan Kahire’nin Cemaliye semti sakinlerindendi. Suad İbrahim Muhammed adını taşıyan Sisi’nin annesi toprağa verilirken Sisi’nin ailesi de arz-ı endam etti. Bir cenaze merasiminden bir müddet önce Süveyş Kanalı’na bir kol daha ilave edildi ve onun açılışında bütün aile tekmili birden vardı. Sisi’nin eşi, Cihan Sedat ve Suzan Mübarek gibi fulul ( kalıntı) baş karılarla (first ladies) birlikte oturuyordu. Feride Sisi’nin yanında ise başköşede en dikkat çeken isimlerden birisi Fatıma Naut idi. Başörtü düşmanı Naut, Sisi’nin başörtülü kız kardeşi Feride’nin en yakınlarında oturuyordu! Feride tıpkı kardeşi Abdulfettah Sisi. Başında başörtüsü ile onu tamamlayan kalın güneş gözlükleri var. Galiba halkla göz teması kurmamak için ailecek özen göstererek güneş gözlüğü takıyorlar. Sisi de zaten onlara fazla halka görünmelerini salık vermiş. Ne olur ne olmaz. Halktan bir şeyler bulaşır!  Onlar da sadece Fatıma Naut gibilerine görünüyorlar. Fatıma Naut bir yerde insana Faslı feminist yazar Fatıma Mernissi’yi hatırlatıyor. Fatıma Naut da milyarder Kıpti işadamı Savires gibi dinde reform taraftarı. Lakin reformu sadece İslamiyet sınırları içinde arıyor. Hıristiyanlığa geçmiyor. Savires Kıpti Naut ise Kıptilere meyyal ve meftun.
Kurbanı hayvan katliamı ve kavurma şöleni olarak görüyor. Hazreti İbrahim’in İsmail Aleyhisselam ile ilgili gördüğü rüya ile alay etmiştir. Bizim ilahiyatçılarımız da ona yaklaşarak rüyada emir olmaz diye tutturuyorlar. Şimdi Fatıma Naut onlara ilahiyat dekanı hatta diyanet reisi olmaz mı? Üstelik başka artı ve meziyetleri de var!  Şeriat ve başörtüsü dendi mi cinleri tepesine çıkıyor!  Lafı fazla uzatmayalım Fatıma Naut darbe lideri Sisi’nin bazı aydınları sarayına davet ettiğini ve kendilerinden İslam konusunda halkı aydınlatmalarını ve İslam’ı tashih ve ıslah etmelerini istemiş (https://www. youtube.com/watch?v=VtiBjZQ7LGs ). Çivisi çıkmış bu dünyanın!

Padişah Üçüncü Mustafa tahta çıktığından hazele, nadan takımından ve kaht-ı ricalden şöyle yakınmıştır:

Yıkıluptur bu cihân sanma ki bizde düzele!
 Devleti, çarh-ı deni verdi kamu mübtezele.
Şimdi erbab-ı saadette gezen hep hazele.
İşimiz kaldı heman merhamet-i lemyezele…