Farkin (onlar Fransızların armağan ettiği alfabe ile “Farqîn” diye yazıyorlar) yeni Kobani olabilir mi? (Onu da “Kobanê” yazıyorlardı.) Şimdi ABD öncülüğünde koro halinde “Kobani” denilen yerin gerçek adı neydi? Aynelarap... Arap gözü...

Silvan’a taktıkları isim bu: Farkin!

Silvan’ı Farkin yapmak için neler yapıldı? Özerklik ilan edildi, çukurlar kazıldı, silahlı maskeli “devrimci”ler mevzilere girdi... İkinci Kobani’nin temelini böylece attılar...

Tabiî “Türk ordusu” ile çatıştılar. “Türk ordusu” tabiri onların. Onlar kim? “Kürt ordusu” mu? Eğer öyleyse adını erkekçe koyun. Öyle kıç atmak yok. Dürüst olun, namuslu olun... Düşman olacaksanız, kahraman düşman olun. Biz de düşmanımızla gurur duyalım. Şu anda ancak utanabiliriz!

Silvan, yani Meyyafârikin Hz. Ömer zamanında İyâz b. Ganem tarafından fethedilmiş (640). Hamdanilerin, Mervanilerin merkezi olmuş. Uzun bir Selçuklu dönemi, sonra Artuklu yönetimi var. 1185’te Selâhaddin-i Eyyûbî ele geçirmiş. Eyyûbîler 1260’a kadar Meyyafârikin’i ellerinde tutmuşlar. Şehirde Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin yaptırdığı bir cami var.

Silvan sadece Haçlılarla savaşan Selahaddin’in yurdu değil, ondan bir asır önce Haçlıların amansız düşmanı Anadolu Selçuklu hükümdarı 1. Kılıç Arslan’ın de yurdudur. Hatta onun “Kubbetü’s-Sultan” olarak anılan kabri oradadır! Osmanlılar döneminde şehrin adı artık Silvan’dır…

Silvan’da özerklik numarası ile asker, polis sivil öldürülürken, sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve teröristlere haddi bildirilmeye başlandı. Bakın o zaman “vekil” sıfatı taşıyan bir şerefsiz neler söyledi: “Saray devletinin acımasız terörü ağır silahlarla utanç verici bir saldırı gerçekleştirmiştir. Saray devleti Farqîn halkının üzerine terör estirmiştir. Saray, Farqîn halkına savaş açmıştır ve tarihe geçecek bir terör estirmiştir. Can ve mal güvenliği adı altında yapılan operasyon 2 gün boyunca Farqîn halkının güvenliğini ortadan kaldırmıştır.”

Halkın güvenliğini tehdit edenler kimlerdir, tesis edenler kimlerdir? Eğer bu konu tartışılabiliyorsa, Türkiye güvenlik konusunda ciddi zaaf içindedir. Güvenliği devletin güçleri sağlar. Ona “saray devleti” gibi küçültücü ifadelerle saldırmak, ahlâksızlıktır. Yani senin teröristlerin mi ülkede güvenliği sağlayacak?

Nitekim işte güzel bir güvenlik sağlama örneği. Doğrudan ve dolaylı PKK medyası veriyor haberi: “Diyarbakır’ın Silvan ilçesi Bağlar Mahallesi Büyükçeşme Caddesi üzerinde patlama meydana geldi. Henüz nedeni öğrenilemeyen patlamada Fırat Simpil (13) isimli çocuk yaşamını yitirdi, bir kişi ise yaralandı.”

Bu haber sizde nasıl bir etki uyandırdı? Silvan’ın bir caddesinde patlama oluyor ve sebebi bilinemeyen patlamada 13 yaşında bir çocuk ölüyor, bir kişi de yaralanıyor. 

Bu haberin asıl unsurunun, failinin eksik olduğu dikkatinizi çekmiştir herhalde. 

Buyurun haberi doğrultalım:

Küçük Fırat, ekmek ve sebze almak için evinden yola çıkıyor. Teröristler yola patlayıcı döşemişlerdir. Tuzak güvenlik güçlerine kurulmuştur, her ne sebeptense, patlayıcı biraz erken, 13 yaşındaki Fırat geçerken patlatılır. Küçük Fırat “Türk askerleri”nin yerine şehid olur.

Bu şerefsizlere küçük Fırat’ın annesi Kadriye hanımın bedduası yeter: “Oğlum yola yerleştirilen patlayıcı sonucu öldü. Evimizin önüne mayın yerleştirenlerde Allah hakkımızı bırakmasın. Oğlum paramparça olmuştu… 7 çocuğum var birini kaybettim. Allah bunu yapanların belâsını versin…” 

Berkin Elvan’la, hani şu her nasılsa Gezi kalkışmalarının sürdüğü bir alanda güya ekmek almaya giderken gaz kapsülü isabetiyle ölen 15 yaşındaki çocukla yatıp kalkan yayın organlarına baktım… Tık yok. Berkin Elvan’ın ekmeğinin ideoloji olduğunun farkına vardım. 

Bir de aksini düşünelim. Kazara küçük Fırat’ın, güvenlik güçlerinin teröristlerle çatıştığı bir sırada bir şekilde isabet alıp ölmesi ihtimali bu yayın organlarında nasıl “değerlendirilir”di? 

Hadi konuş Farkin bülbülü şerefsiz “vekil”!

Silvan’ı Farkin yapmak için masum çocukları öldürenlere lânet olsun!