Hac yolculuğunda kadının yanında eşi veya mahremi bulunmalı
Dünkü yazımızda Haccın vücûb-u edâsının (yerine getirilmesinin vâcib olmasının) şartlarında ilk ikisini yazmıştık. Bu yazımızda da diğer şartları açıklamaya devam edeceğiz.
3) Yol Emniyeti
Yol emniyeti (güvenliği) vücûbu’l-edânın şartıdır. Çünkü Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) istitaatı “Azık ve binek” olarak tefsir etmiştir, yol emniyetini zikretmemiştir.
Bazıları yol emniyetinin vücûb şartı olduğunu söylemişlerdir ki onların gerekçeleri “Allâh-u Teâlâ hac için ‘İstitaat’ı (güç yetirmeyi) şart kılmıştır. Nasıl ki ‘Azık ve binek’ olmaksızın ‘İstitaat’ olmuyorsa yol emniyeti olmaksızın da ‘İstitaat’ olmaz” şeklindedir.
Bu şartın “Vücûbu’l-edâ”nın şartı olduğunu söyleyenlerin gerekçe olarak ileri sürdükleri “Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) istitaatı azık ve binek olarak tefsir etmiştir” sözü iddiaları için gerekçe olamaz.
Nitekim Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) istitaatı tefsir ederken yol emniyetini zikretmediği gibi, uzuvların sıhhatini ve sâir hissî mânilerin (görülen engelleyicilerin) zâil olmasını da zikretmemiştir. Hâlbuki sahih olan görüşe göre onlar da haccın vücûb şartlarındandır.
4) Kadının Yanında Eşinin Veya Mahreminin Bulunması
1) Bir kadına kocası veya şartlarını birazdan beyan edecek olduğumuz mahremi hac yolculuğunda refakat etmedikçe o kadın hacca gidemez.
Bu, biz Hanefîlerin görüşüdür. Şâfiîlere göre bu şart değildir. Onlarda ağırlıklı olan görüşe göre, en az üç ve daha yukarı güvenilir kadınlar bir grup oluştururlarsa farz olan haccı yanlarında mahremleri olmadan da yapabilirler.
Şâfiîler bu hususta “Oraya yol bulabilen herkesin Allâh için Kâbe’yi haccetmesi gerekir” (Âli ‛Imrân Sûresi:97’den) âyet-i kerîmesinin zâhirini delîl edinmişler ve: “Bu âyette insanlara yapılan hitap, erkek ve kadın herkesi kapsar. Kadın azık ve bineğe sahip olduğu zaman hacca güç getiren biri olur. Yanında güvenilir kadınlar olunca da erkekler gibi fesattan emin olur ve hac ona lazım gelir” demişlerdir.
hanefilerin delili
Hanefîlerin bu husustaki delîli ise şudur: İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Sakın hiç bir kadın, yanında mahremi olmadan haccetmesin.” (Bezzâr, Zeyla‛î, Nasbu’r-râye, 3/10) Başka bir hadîs-i şerifte de:
“Sakın hiç bir kadın yanında mahremi olmadan haccetmesin” (Dârekutnî, es-Sünen, no:32, 2/223) buyrulmuştur.
İbni Ömer (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir
hadîs-i şerifte de Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Kadın, yanında mahremi bulunmadıkça üç günlük (seferî mesafe) yolculuğa çıkmasın.” (Buhârî, Taksîru’s-salât:4, no:1036, 1/368; Müslim, Hac:74, no:3327, 4/103)
Bir kadınla beraber mahremi veya kocası bulunmazsa o kadının emniyeti (güvenilirliği) hususunda emin olunamaz. Bu sebepten kadının tek başına seferî mesafeye çıkması câiz değildir. Şâfiîlerin dediği üzere en az üç ve daha fazla kadının grup oluşturması, kadınlar için emniyeti artıran bir husus değil, bilakis onları daha zayıf hale getiren bir durumdur. Bu sebeple yabancı (mahrem olmayan) bir kadınla, kapalı alanda baş başa kalmak câiz değildir.
Kadın güç yetiremez
Şâfiîlerin delîl getirdikleri âyet-i kerîme ise, kocasız veya mahremsiz olan kadınları kapsamaz. Çünkü kadın hac yolculuğu boyunca inmek, binmek gibi bir takım fiillere kendi başına güç yetiremez. Bu fiillerde ona yardımcı olacak birine ihtiyaç vardır. Bu kişi de ancak kocası veya mahremi olabilir. Bu durumda kadın hacca güç yetiren biri sayılmaz.
2) Şayet mahrem veya koca, kadınla beraber hacca gitmek istemezlerse buna zorlanamazlar.
3) Bir kadının kocası veya mahremi azık ve binek masrafından dolayı bu kadınla haccetmekten imtina ediyorsa da kadının, beraberinde getireceği kocası veya mahreminin nafakasını temin etmesi gerekli midir?
“Muhtasaru’l-Kerhî Şerhi”nde Kudûrî (Rahimehullâh) şöyle zikretmiştir: Kadının bunu temin etmesi lâzımdır. Çünkü kadın haccını mahremi veya kocasıyla beraber bizzat kendisi yapmalıdır.
Azık ve binek gibi mahrem veya koca da kadının haccının zarûriyatındandır (olmazsa olmazıdır). Bu durumda mahrem veya koca olmazsa kadının hac yapması mümkün olmaz.
Kocanın veya mahremin kendi mallarından azık ve binek temin etmelerini onlara gerekli kılmak mümkün değildir.
O halde kadının kendi azık ve bineğini temin etmesi lazım geldiği gibi, kocasının veya mahreminin azık ve bineğini temin etmesi de lazımdır. Fetvâ olan görüş de budur.
Kâdî “Muhtasaru’t-Tahâvî Şerhi”nde şöyle zikretmiştir: Kadının, kocasının veya mahreminin azık ve bineğini temin etmesi lâzım değildir. Bu durumda kadına hac vâcib olmaz.
İZİNSİZ GİDEBİLİR
Çünkü bu şart, yani kadının mahremi veya kocasının hac yolculuğunda yanında bulunması şartı Kâdî’ye göre haccın vücûb (yükümlülük) şartıdır.
Bir insanın vücûb şartını meydana getirmesi vâcib olmaz, bilakis şart bulunursa, o ibâdet vâcib olur, yoksa olmaz.
Nitekim “Fakir olan bir kimsenin kendisine hac vâcib olsun diye azık ve binek hazırlaması vâcibtir” denilemez.
Bu sebeple kocası ve mahremi olmayan bir kadının, hac yapabileceği bir adamla evlenmesi de vâcib değildir.
4) Bir kadının mahremi olsa, kocasının izni olmadan onunla beraber farz olan hac yolculuğuna çıkabilir. Şâfiîlere göre kocasının izni olmadan çıkamaz.
Onlara göre kadın kocasından izin almadan yolculuğa çıkacak olursa, kocanın hakkı olan, hanımdan istifade etme hakkını yok etmiş olur ki, kadın kocasının izni olmadıkça buna mâlik değildir.
MAHREMİ ONU KORUR
Bizim delîlimiz ise: “Kadın beraberce hacca gidebileceği mahremini bulunca, yol cihetinden Kâbe’yi haccetmeye güç yetirmiş olur.
Çünkü bu durumda kadın inmeye, binmeye ve diğer fiillere kadir olmuş ve korkulan şeylerden de emin olmuştur. Zîrâ mahremi onu korur” şeklindedir.
Şâfiîlerin gerekçesi olan “Kadın kocasından izin almadan mahremi ile beraber hac yolculuğuna çıkarsa, kocasının faydalanma hakkı kaybolur” sözüne gelince, buna cevap olarak şöyle deriz:
Kocanın, hanımından istifade etmesi farzlar hususunda istisna edilmiştir. Nitekim beş vakit namazda ve Ramazan orucunda da durum böyledir.
5) Kadın mahremiyle beraber nâfile hac yapmak istese, kocası onu menedebilir.
Nitekim nâfile namaz ve nâfile oruçtan da menedebilir.
6) Kadın ne kadar yaşlı olursa olsun, kocası veya mahremi olmadan hacca gidemez. Çünkü yukarıda rivâyet etmiş olduğumuz hadîs-i şerifler, genç ile yaşlı kadın arasında bir ayırım yapmamıştır.
Biz Hanefilerin görüşüne göre bir kadına kocası veya mahremi hac yolculuğunda refakat etmedikçe o kadın hacca gidemez. Şafilere göre ise bu şart değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.