O notu dosyaya kim koydu?

O notu dosyaya kim koydu?

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hepimizi hayrete düşüren bir açıklama yaptı: -YÖK'ten üç ismin bulunduğu bir dosya geldi. Yanında da bir ihbar notu vardı. İsimlerden biri için "eşi kara çarşaflı" deniliyordu. Dehşete düştüm.

  Talimat verdim, araştırdılar, "adam bekar" dediler. Açıklama bu olunca doğal olarak gözler YÖK'e çevrildi.

YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, "Biz böyle bir not göndermedik" dedi. Cumhurbaşkanı da notun YÖK'ten geldiğine ilişkin bir ifade kullanmadığını söyledi. Peki, o not o dosyaya nasıl girdi? Bu sorunun mutlaka cevaba kavuşturulması lazım. Çünkü, ortada devletin işleyişine yönelik açık bir sabotaj var!

* * *

Cumhurbaşkanı, sözlü bir ihbardan değil, yazılı bir jurnalden söz ediyor. Durum bu olunca, ihtimaller fazla değil... Köşk atamaları güvenlik soruşturmasından geçiyor. Bu durumda da akla hemen MİT geliyor. İhtimallerden biri, bu notun MİT tarafından gönderildiği.

Eğer öyleyse eyvah ki ne eyvah! MİT gibi ciddi ve önemli bir kuruluşun böyle bir hatayı yapmaması lazım! Üstelik buna "hata" deyip, geçmek de mümkün değil. Böylesine basit bir konuda, MİT gibi bir kuruluşun yanılması mümkün değil.

Cumhurbaşkanı'nın önündeki dosyaya böyle bir not MİT tarafından gidiyorsa, ortada kasıt bulunması gerekli. O durumda da devleti bilgilendirmesi gereken bir kuruluşun, devleti yanlış yönlendirdiği sonucu ortaya çıkıyor.

Bunu düşünmek bile son derece vahim! Ancak, yapılan açıklamaların netliğe kavuşmaması, akla hemen MİT'i getiriyor. Doğal olarak da MİT töhmet altında kalıyor. Aslında, Cumhurbaşkanı'nın açıklamasındaki ayrıntılar da MİT'i işaret ediyor. Bakın Cumhurbaşkanı ne diyor:

- Gizlediği bir şey vardır diye bir daha bakın dedim. Baktılar, hiç evlenmemiş. Cumhurbaşkanı kime "bir daha bakın" diye talimat verebilir? Doğal olarak MİT'e!

* * *

Ben yine de böyle bir notun MİT tarafından gönderildiğini kabul etmek istemiyorum. O durumda ise, geriye güçlü bir ihtimal daha kalıyor. YÖK tarafından gönderilmediği kesin olduğuna göre, o not o dosyaya Çankaya Köşkü'nde iliştirildi. Her iki ihtimal de birbirinden vahim! Çankaya Köşkü'nde devletin işleyişinin sabote edilmeye çalışılması ile böyle bir notun MİT tarafından gönderilmesi arasında fark yok. Her iki durum da birbirinden sıkıntılı... Her ikisi de dehşet verici!

Tabii, başka ihtimaller de olabilir. Kafalardaki soru işaretleri çok. Bunların giderilmesi ise, olayın kesin olarak ortaya çıkarılması ve bunun da kamuoyu ile paylaşılmasına bağlı. Aksi halde, devletin çok önemli kurumları halkın gözünde alabildiğine yıpranıyor!

* * *

Son günlerde gazetelerde garip ve abartılı değerlendirmeler yapılıyor. Deniliyor ki:

- Kadının inek kadar değeri yok! Çünkü, bir inek doğurduğunda 80 ile 140 YTL veriliyormuş. Sigortalı kadına verilen süt yardımı ise 58 YTL'de kalıyormuş. Bunlar, doğru olmayan, çarpık ve zorlama yorumlar.

Devlet, suni tohumlama ile doğan buzağılara teşvik veriyor. Hayvan ırkını ıslah etmeye çalışıyor. Aslında, bir anlamda vatandaşın harcadığı suni tohumlama bedelini iade ediyor. İki olay arasında dağlar kadar fark var. Doğum yapan kadınla ineğin karşılaştırılması mantıki olmadığı gibi yakışık da almıyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi