Uzaktan beyin kontrolü silahları
Herkes, şu meş’um uçak kazasında bir sürü şeyler açıklıyor ama açıklayamadıkları, açıklıyamamakta ittifak ettikleri bir şey var: “Pilot neden rotayı değiştirdi?”
Meteorolojik durumdan tutun da uçağın durumuna ve pilotların yetkinliklerine kadar, kazaya sebep olacak en küçük bir şey bile bulamıyorlar. İLS yokmuş. İyi ama zaten uçak İLS olsaydı, o mevkie kadar gitmemiş ki!
Kara kutuya bel bağlıyanlar 6 ay sonra ABD’den dönecek kara kutuların da hiçbir şey söylemediğini görecekler. Hep öyle olmuştur.
En son, üzerinde ittifak edileceğe benzeyen sebep “pilotaj hatası” olacak galiba. İyi de pilota bu hatayı kim veya kimler nasıl yaptırdı?
***
Bir sesin doğrudan, başka bir insanın kafasının içine aktarılması konusundaki ilk başarılı test 1974 yılında Walter Reed Askeri Araştırma Enstitüsü’nde Dr. Joseph C. Sharp tarafından yapıldı. Hipnotistin sesini ultrasound dağılımda değiştirebilen özel bir telefon kullanılırsa, hedef insan, farketmeden ve ortada hiçbir delil bırakmadan hipnotize edilebilir. Ortaya çıkan belirtiler ani ateş, ağrı, uykusuzluk ya da aniden uykuya dalma; “buraya gel, oraya git” gibi emirler duyma, mikrodalga yanıklar ve elektrik şoklarıdır. Bunlar Noro Elektromagnetic Frekans saldırılarının polis ve askeri istihbarat teşkilatları tarafından yapıldığında “uzaktan akıl denetimi, davranış kontrolü ve cinayetlerde” ortaya çıkan belirtilerdir.
Ayrıca hafıza kaybı ve davranış bozukluklarına yol açıyor. Duyulan sesin yönü, şiddeti ve içeriği değişiyor, solunum yollarını etkileyerek konuşmayı bozuyor. Şiddetli kalp çarpıntısı yapıyor. Omuzları ve kolları zorlıyarak dirseklerin dürtüklenmesi ile kazalara sebep ve işe engel oluyor. Düşünceleri okuyor ve iletiyor. Rüyaları denetliyebiliyor. Hareket eden hayali görüntüler gördürüyor. Göz kapaklarını açık tutuyor. Kulak çınlaması yapıyor. Sırttaki büyük kaslarda titreme yapıyor. El hareketlerini kontrol ediyor. “SES FREKANS MODÜLATÖRÜNÜ UZAK VE GİZLİ YERDEN KULLANARAK KAFATASI İÇİNDE “SES” OLUŞTURMAK İÇİN SESSİZ HİPNOZDA FM DALGALARI KULLANILIYOR.
***
Bu bilgilerin içinde şöyle bir cümle vardı ki dehşet veriyordu: “... Sonra beyin, mikrodalga sinyalleri, duyulamaz sese çevirir. HİPNOTİSTE karşı korunmak için, hiçbir çare yoktur.”
Bu bilgilerden sonra “pilotaj hatası” denilen nesneyi bir daha düşünelim ve pilotlarımızı ulu orta eleştirmeyi bırakalım.
***
İşin ümit verici tarafı, genç fizikçilerimizin, tıpkı askerlerimizin “bir ölürüz, bin doğarız” dedikleri gibi, şimdi işlerine daha sıkı sarılacaklarına dair söyledikleri o öpülesi sözleridir.