Saidler ve Şâqiler
İNSAN vücudunun pis, necis maddeler üretmesi gibi, toplumlar da pislik üretir. İnsanlar ikiye ayrılır: Süeda ve eşkıya… Eşkıya, toplumun pislikleridir.
İslam toplumu, öncelikle insan toplumu olduğu için içinde pis necis kimselerin de bulunması kaçınılmazdır.
Din ve ahlak bunların sayısını ve zararını azaltmaya çalışır.
İslam toplumu bir erdem ve erdemliler toplumudur.
İmansız münafıklar eşkiyadandır. Dıştan Müslüman görünen iki kimlikli münafık, kâfirden eşedtir.
Münafıklığın alametleri vardır: Söylerse yalan söyler… Söz verirse sözünden döner… Emanetlere hıyanet eder…
Ayağı kayıp yanılıp istisnâî olarak yalan söylemekle, hiç durmadan mütemâdiyen yalan söylemek arasında fark vardır.
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır.
Bundan on beş sene kadar önce siyasal İslamcılar üç Y ile mücadele edeceklerini söylemişlerdi: Yoksulluk… Yasaklar… Yolsuzluklar... İlk iki Y konusunda başarılı oldular ama üçüncüsünde olamadılar. Çünkü İslamî hareketin, İslamcılıkların içine münafıklar, yarı mühtediler, azılı eşkıya sızmıştı.
İslam istikamet (doğruluk, dürüstlük) dinidir. Doğruluğun olmadığı yerde İslam ism’den ve resm’den ibaret kalır.
Günümüzde Japonya, Yeni Zelanda, Norveç gibi ülkelerde din ve iman olarak İslam yoktur ama İslam ahlakı bizdekinden fazla vardır.
İslam adalet dinidir… İslam insaf dinidir… İslam faziletler dinidir… Bunlar ne kadar varsa, o kadar İslam vardır. Bunlar yoksa veya çok azsa İslam o kadardır.
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona), hırsızlık yapmış olan asil bir kadının affedilmesi için şefaatçi olanlara “Vallahi kendi öz kızım Fâtima hırsızlık yapmış olsa, onun da elini keserdim” buyurmuşlardır.
Bir İslam ülkesinde eşkıya, süedadan daha cesur ve gözü kara olursa orada beklenen sabah olmaz, güneş doğmaz.
İdeal ve temiz İslam toplumunda kapıların kilitlenmesine lüzum yoktur.
İdeal İslam toplumunda faiz ve riba pislikleri görülmez. Osmanlı’nın çöküş devrinde, bir vazife ile Bosna’ya gitmiş olan Ahmed Cevdet Paşa, oradaki bazı Sırp tacirlere sormuş: Sizin ticarî işlerinizde faiz var mıdır? Şu cevabı alır: Biz Hıristiyanız, faiz bizde haramdır. Bunu Yahudiler yapar… (Tezâkir’den) Biz bugün, dünün Osmanlı Hıristiyanı’ndan gerideyiz.
Gerçek Müslümanda ve sağlıklı İslam toplumunda yalan, tezvir, iftira, gıybet, nemime, hıyanet, habaset pislikleri ve cerahatleri olmaz.
İslam Ümmet’i bir medine-i fâzıladır.