Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Suriye’de İkinci İşgal Gücü

Suriye’de İkinci İşgal Gücü

Kanlı diktatörlerin aklı başında olduğu görülmemiştir. Kabalık ve kan dökücülük aynı zamanda ahmaklık anlamına geliyor. Kibar insanlar kandan uzak dururlar. Hakikat veya iyilik gibi kötülük de bölünebilir. Aramızda bu bölünnüş kötülüğün parçalarına, öteki ve farklı temsilcilerine aldananlar çıkabiliyor. Zıtlık görüntüsü aldatıyor. ABD karşısında Putinci olmak veya Putin karşısında Obama’yı yeğlemek gibi. Halbuki bütünü kötülüğün öteki parçalarından ibarettir. Birinci Dünya Savaşı’nda kötülükler ayrı cephelerde birbirleriyle savaşmışlardır. İttihatçılar Arap ayrılıkçılarla ve Şerif Hüseyin’le çarpıştı. Şerif Hüseyin ve oğulları ise çar naçar bugüne kadar İsrail’in bekçiliğini yapıyorlar. Bu nedenle Abdurrahman Yusuf, ‘Arap Siyonistler olmasaydı, Yahudi Siyonistler olmazdı’ mealinde bir söz söylemiştir. Aynen hakikati aksettirmektedir. Kimyaları aynı olanlar bazen nefisleri ve benlikleri nedeniyle birbirleriyle çarpışabiliyorlar. Bu kimyalarını karıştırmamızı gerektirmez. İran ile İsrail de böyledir. Bazen kimya savaşı değil, benlik savaşı olabiliyor. Bu, mahiyet, kimlik kavgası değil derece veya benlik kavgasıdır. Putin ile Obama veya Netanyahu ile Ali Hamaney farklı zeminde görünebilirler ama yakından bakınca kimyaları aynı benlikleri ayrı zıt kardeşler olduklarını görürsünüz. İçimizde Putin hastaları ve meftunları var. Neresine meftun oldularsa? Kabalağına mı gece gündüz yalan söylemesine ve hafiflikler yapmasına mı aldanıyorlar? Kendini tanımayan dostunu düşmanını tanıyamaz! Düşman ancak altıncı his ve kalp gözüyle yani basiretle tanınabilir. Baş gözü değil ancak kalp gözü onu tanımaya yol bulabilir.

***

 Kanlı diktatörler kaba ve hoyrat oldukları gibi aynı zamanda yalancı ve düzenbazdırlar. Tıpkı Putin gibi. Putin’e en isabetli dini teşhislerden birisini Kiev Patrikhanesi Ukrayna Ortodoks Kilisesi Başkanı Patrik Filaret koymuştur: “Maalesef, Ortodoks kiliselerinde Hırıstiyanlığını kabul eden devlet liderlerinden birinin yeni Kabil olduğunu söylemek zorundayım. Adından değil, yaptığı işlerinden dolayı Kabil oldu. Daha önce tarihin ilk katili Kabil’in (Adem’in ilk oğlu) şeytanın etkisi altında kaldığı gibi ilgili ülke liderin davranışları da, onun da aynı etki altında olduğunu gösteriyor.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in devamlı yalan söylediğini ve Ukrayna’ya paralı katilleri gönderdiğini yazan Filaret, bunun sonucunda çok sayıda insanın öldüğüne parmak basmıştır. Bu itibarla Putin hem terörist hem de canidir. Şimdi aynı taktiklerini İslam alemine karşı uyguluyor. Çeçenistan’ı işgal ederken sistematik olarak Vehhabilikten dem vurmuş ve İngilizlerden devraldığı siyaseti Çeçenistan ve Kafkaslar’da uygulamıştır. Müridizm ve Şeyh Şamil’i de devre dışı bırakmak için  Nakşibendilik yerine  Kadiriliği merkeze koymaya çalışmıştır. Bunlar hep taktik tercihlerdir. Yoksa Putin ne Kadiri ne de Nakşibendi’dir. Çeçenistan’da Kadirilik meşrebini terviç eden Putin Suriye’de stratejik nedenlerle Sünnilere düşman ve  Nuseyri gibi azınlıklara dosttur. O sadece potansiyel veya fiil düşmanı bölecek olan unsurlara dosttur, Çeçenistan’da bunu Selefilik veya Vehhabilik veya Nakşibendilik ruhu olarak görmekte Suriye’de de Ehl-i Sünnet olarak tanımlamaktadır.   

***

 Çeçenistan’da hayali Vehhabilik düşmanı üreten Putin Suriye’de genelde Ehl-i Sünneti düşman olarak belledi taktik olarak da IŞİD’i seçti, hedef gösterdi. Nitekim Suriye’de ilk bombardımanını IŞİD’e karşı değil geleneksel Sünni ekolünü temsil eden örgütlere ve bölüklere karşı yaptı ve Fetih Ordusunu hedef aldı. Çeçenistan’da yaptığı gibi burada da gelişigüzel ayrım gözetmeyen bombardımanlarıyla çoluk çocuk ve kadınları öldürdü. Dolayısıyla kim daha azılı terörist veya dünya barışı için kim daha tehlikeli sorusunun doğru cevabı ortadadır. 

Dünya barışı ve selameti için Putin mi daha tehlikeli yoksa abartma tehlike Ebubekir Bağdadi mi? Daha özele inecek olursak Türkiye için algının ötesinde daha büyük tehlike Bağdadi mi yoksa Apo veya Karayılan mı? Bağdadi ancak çaylak olabilir. Manipülasyon veya algının dışında gerçeklerden kopmamış herkes bunun hakiki cevabını biliyor.

 Putin’in skala biçiminde düşmanları var. Vehhabilik,  IŞİD ve umumi olarak Ehl-i Sünnet!  Vehhabilik veya IŞİD taktik ve paravan Ehl-i Sünnet ise stratejik hedefidir. “Ayının kırk türlü türküsü vardır; kırkı da bala dairdir” dedikleri gibi Putin’in kategorik düşmanları da sağdan da saysanız soldan da saysanız yine aynı kapıya veya adrese çıkar. Bütünün toplamı Sünniliğe çıkmaktadır.  

Suriye’de ikinci işgalci güç Hamaney’den sonra Putin’dir. Suriye’de yeni Sykes Picot’su Zarif ile Lavrov’dur. İngilizler de önce işgal ettikleri Suriye’yi ardından Fransa’ya peşkeş çekmişlerdi. İran hem Irak hem de Suriye’yi hazmedemez ve hazmedemediği için de çakal gibi avını aslana terk ediyor! İran ekseni ile Putin ya birlikte çıkacaklar ya da birlikte batacaklar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi