İman İslam Kur’an Hizmetleri Zenginliğe Âlet Edilemez
EN büyük şeref, en büyük ticaret; İmana, İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata sırf Allah’ın rızasını kazanmak için ihlasla yapılan hizmetlerdir.
Bu hizmet iki türlü yapılır:
Alimler, fakihler, mürşidler doğrudan doğruya yaparlar.
Bu sıfatlara sahip olmayanlar, bu birincileri destekleyerek dolaylı şekilde yaparlar.
Hizmetler ihlasla yapılmazsa, dıştan hizmet gibi görünseler de gerçek hizmet olmaz.
Benliğini tatmin etmek için… Halk bu ne alim adammış desin diye… Zengin olmak için… Ün ve alkış kazanmak için… Köşeyi dönmek için yapılan hizmetler has hizmet olmaz.
İman, İslam, Kur’an, Sünnet hizmetlerinin ücreti ve ödülü Hâliq-i müteal (Yaratan) hazretlerinden beklenir. Muhluqattan (yaratıklardan) ücret isteyenler, bekleyenler, alanlar samimî ve muhlis (ihlaslı) hizmetkar değildir.
İslam’ı, imanı, Kur’an’ı, Sünneti, mukaddesatı alet ve vasıta kılarak, istismar ederek zengin olunamaz.
Hizmet ahlakı ve metodu Resulullah Efendimizinki (Salat ve selam olsun ona) gibi olmalıdır. O, insanlığa yaptığı büyük hizmetten dolayı insanlardan ücret almamıştır.
Ölüm döşeğinde iken, nezdindeki beş, yedi veya dokuz dinar parayı fakirlere sadaka olarak dağıttırmıştır.
İmanı, İslam’ı, Kur’an’ı, mukaddesatı; ticarete, zenginliğe, servet edinmeye alet etmek, vasıta kılmak büyük alçaklıktır, münafıklıktır.
Her asırda gelip geçmiş evliyaurRahman hazeratı muhlisen lillah ve hasbeten lillah garazsız ivazsız hizmet etmiştir.
İmamların, müezzinlerin, müftülerin, müderrislerin, kadıların, vâizlerin, hademe-i hayratın; geçinmeleri için maaş veya ücret almalarına fetva ve ruhsat verilmiştir ama bu yolla zengin olmanın, voli vurmanın, köşeyi dönmenin fetva ve ruhsatı yoktur.
Zengin olmak isteyen Müslümanlar helal olan ticaret işleriyle, sanayi ile, çeşit çeşit hizmetlerle, tarımla, hayvancılıkla, ithalat ve ihracatla, nakliyatla, içkisiz ve fuhuşsuz otelcilikle, bunlara benzer çalışmalarla zengin olabilirler. Lakin din yoluyla zengin olunamaz.
Dini siyasete alet ederek zengin olmak büyük alçaklıklardan, rezilliklerden, rüsvaylıklardandır.
Son asırda yaşayan hizmetkar ve muttaqi ulema, fukaha ve meşayihin hiçbiri din yoluyla zengin olmamıştır.
Dededen, babadan, aileden kalma malları olabilmiştir ama İman İslam Kur’an âyet ticareti yapmamışlardır.
İslam’ın inceliklerinden biri de şudur: Terbiyeli, görgülü, mürüvvetli, hayâlı Müslümanlar bir Mushaf-ı şerif satın alırken fiyatı kaç liradır, yahut satarken fiyatı şu kadar liradır demezler, hediyesi kaç lira… Hediyesi şu kadar lira derler. Çünkü Kur’an herhangi bir ticarî mala benzemez. Alımında satımında çok edepli, terbiyeli olmak gerekir.
Başta gençler olmak üzere, bütün Müslümanlara hizmet ahlakı; doğru iyi ve sağlam şekilde öğretilmeli ve din sömürüsü önlenmelidir.