Bizim senelerimiz hicri iken, takvimlerimiz hicri iken dünyada itibarımız vardı. Yazıyı, takvimi, kılık kıyafeti, her şeyi bozduk dünyada bir itibarımız kalmadı.

Hicri senemiz doluyor. 1436’yı tamamlıyoruz. 1437’ye inşallah dahil olacağız. Buna hicri yılbaşı diyoruz. Ama Hristiyanların kutladıkları miladı yılbaşına bizim Müslümanların gösterdiği önemi, Ehl-i Sünnet olarak biz maalesef hicri yılbaşına gösteremiyoruz. Kutlayamıyoruz, tebrik edemiyoruz, insanlara yayamıyoruz. Çoğumuz hangi yılda olduğumuzu bile bilmiyoruz. Bundan dolayı ben miladi seneyi karıştırıyorum. Hicri seneyi karıştırmıyorum. Miladi’de 15 mi, 16 mı karıştırıyorum. Sizlerde böyle olmuyor mesela. Bu bir zafiyete delalet eder. Yani manevi değerlerimize karşı bir itibarsızlığa delalet eder. 

SÖZ SAHİBİ OLAMADIK

Sen Allah’ın ayına, gününe itibar etmezsen, Mevla da seni adam yerine koymaz. Nitekim bizim senelerimiz hicri iken, takvimlerimiz hicri iken dünyada itibarımız vardı. Yazıyı, takvimi, kılık kıyafeti, her şeyi bozduk dünyada bir itibarımız kalmadı. Amerika, Rusya anlaşıyor, Suriye’yi bölüşüyor, paylaşıyor, Türkiye’ye de ancak muhacirlere bakmak düşüyor. 

Bakalım ama madem 

bakıyoruz niye biz burada Ehl-i Sünnet Müslümanların hayrına bir söz sahibi 

olamadık. Yine gâvurların 

oyununa geldik. Her zaman olduğu gibi… Çünkü bizi 

adam yerine koyan yok, çünkü biz dinimize itibar etmiyoruz. Ehl-i Sünnet’e itibar etmiyoruz. Manevi kutsallarımıza itibar etmiyoruz. Evliyaullahın, tasavvufun önemini anlamamışız. 4 mezhebi anlamamışız. Maturidi, Eşari’den haberimiz yok. Biz böyle Ehl-i Sünnet dışı davranırsak Mevla bize yardım etmez. Bugüne kadar Kur’an’a, sünnete göre gelinseydi, bu yanlışlar yapılmasaydı şimdi dünyada muteber olacaktık. Ama Kur’an’dan, sünnetten 

uzaklaştığımız için Mevla da itibarımızı aşağı etti. 

KUR’AN HADİSSİZ OLMAZ

“Şüphesiz Allah-u Teâla bu kitap sayesinde bir takım toplulukları yüksek eder, diğerlerini de Kur’an sebebiyle alçak eder.”  Efendi Hazretlerimizin en çok okuduğu hadisi şeriflerden biridir. En çok okuduğu 5 tane say desen onun içine girer bu. Ne demek bu hadis-i şerif? Aynı Kur’an kendisine tabi olanları yüksek ediyor, aynı Kur’an kendisine uymayanları alçak ediyor. E Kur’an hadissiz olur mu? Sünnetsiz olur mu? Kur’an’ın tefsirini kim yapıyor? Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem). Hadisler olmasa ayetler anlaşılır mı? Kur’an’da bize “Resulum ne verdiyse alın, ne yasakladıysa vazgeçin” diyor. Hadis-i şeriflere atıfta bulunuyor. Öyle olmasa “Kur’an’da ne varsa ona bakın” derdi. Hiç “Kur’an’da ne varsa ona bakın, başka bir şeye bakmayın” diye ayet var mı? Hep “Resule itaat” peşine geliyor. Çünkü Resul Allah’tan habersiz bir şey söylemez. Helali, haramı beyan eder. Kur’an’da gelmeyen vahiyler ona yine hadis olarak vahiy geliyor. Yine Allah’tan söyler. Onun için “Kim Resule itaat eder, hadis-i şerife uyarsa muhakkak Allah’a itaat etmiştir.” 

Yeniden kur’an’a, sünnete dönelim

Öğle namazının 4 rekât olduğu hadiste var, Kur’an’da yok. O 4 rekât kılan Allah’a itaat etmiş oluyor mu? Oluyor çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e uyduğu için. Haccın farzı üçtür. Kur’an’da yazmaz. Ama kim haccın 3 farzını yerine getirirse Allah’a da itaat etmiş olur. Resulu dinlediği için. Sünnet, hadis-i şerif olmadan Allah’a itaat edilebilir mi? Asla edilemez. Resulsuz nasıl olur? Durum vahim. İtibarımız sıfır. Çünkü İslamiyet’in alametleri kaybedilmiş. Nişanları ortadan kaldırılmış. Maalesef! Allahım yeniden Kur’an’a, sünnete döndürsün bu milleti. 

100 BiN HATiM HEDEFi

Biz hicri yılbaşımızı canlı tutacağız inşallah. Az kaldı. 13 Ekim Salı’yı, 14 Ekim Çarşamba’ya bağlayan gece hicri yılbaşımızı kutlayacağız inşallah. İdrak edeceğiz inşallah. Bu vesileyle biz de dedik ki Çanakkale’nin 100. Yılı daha bitmedi, o kadar şehitlerimiz var. O günden bugüne kadar da Allah için, din için birçok şehidimiz var. Vatan için canlarını veren şühedamız var.  Bunların ervahine vasıl olmak üzere 100 bin hatim yapılsın dedik. Ahmet Yesevi Derneği böyle bir şey olsun dedi. Hep gıda falan dağıtılıyor, bir şeyler yapılıyor ama bir de ölüler, şehitler hediye bekler değil mi. Manevi gıdalar ve rızıklar bekler. Bu itibarla da 100 bin hatm-i şerif hedefleniyor. Yaklaşılmış ama daha 100 bin olmamış. 12’sine de az kaldı yani. Para falan istemiyoruz. Hatim parayla değil. Okuyabilenler, çevrelerinden okuyabilenlere dağıtanlar olursa iyi olur. 

MADDİ MANEVİ ABAD OLURSUNUZ

Gaziantep’te hanım kardeşler ‘Lalegül ekibi’ diye ad takarak 600 hatim hediye göndermişler. Antep’teki birkaç bacımız 600 hatim yapıyor bir sürü adamsınız bitiremediniz 100 bini yahu! Evvela hatm-i şeriflere biraz ağırlık vermenizi istiyoruz. Derneği de arayıp, yazdırırsınız. Okumadan yazdırmayın. Sonra okuyamazsınız yalana girmeyelim. Okuyun öyle. Okuyacağınız işi söz verin. 100 bin hatm-i şerif için siz de gayretli olun. Mübarek şehitlerin ruhlarına vasıl olsun. Size çok büyük hayırlar döner. Maddi, manevi abad olursunuz. O hatimleri yapın.

SiNAN ERDEM’E DAVET

İnşallah Rabbim nasip ederse 13 Ekim Salı’nın akşamı Hicri yılbaşımızı kutlamak üzere Sinan Erdem’de toplanılacak inşallah. Hanımlar da gelsin bu sefer. Yerleri ayrı olacak. Hanım kardeşleri de bekliyoruz inşallah. Böylece sizleri şimdiden davet ediyoruz. 100 bin hatmin duası yapılacak, hicri yılbaşı kutlanacak. Hicretle ilgili de sohbet olacak. 

İLİM MECLİSİNE BEKLİYORUZ

Saat 8 gibi ders başlayacak inşallah. 8’den evvel yerler alınmış olsun. Aşr-ı şerif okunur. Sonra kısa bir sohbet olur. Sonra da hatim duaları yapılır. Hicri yılbaşımızda bir ilim meclisi kurulur inşallah. Böylece Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in hicretini kutlamamız vatanımıza, milletimize, Ehl-i Sünnet ümmetimize saadetler getirir inşallah. Hayırlara vesile olur inşallah. Bunu duyuyoruz ve bekliyoruz. Hatimleri de hazırlamanızı, tekrar bir kuvvet vermenizi istirham ediyoruz.