Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Putin’e Saddam Tuzağı

Putin’e Saddam Tuzağı

Bilindiği gibi Saddam Hüseyin 1990 yılında ABD tarafından tuzağa çekildi. İstihbaratçı olan baba Bush Bağdat’taki bayan elçisi April Glaspie vasıtasıyla Rumeyla bölgesi çekişmesi üzerinden tuzağa çekti. Bu yönüyle April Glaspie, ‘Çöl Kraliçesi’ olarak adlandırılan ikinci Gertrude Bell olmuştur. Bilindiği gibi İran-Irak savaşı Humeyni’nin zehir kupa içmesiyle birlikte sona erdi. Lakin Saddam bu defa Körfez ülkelerine musallat oldu. Kuveyt’e çullandı. Onlar da Saddam’ı mendil gibi kullandıktan sonra paçavra gibi atmak istemişlerdi. Saddam’ın silahları, askeri tecrübesi ve deneyimleri İsrail için de tehlikeliydi. Bu nedenler itibarıyla Saddam’a muhkem bir Kuveyt tuzağı kuruldu. Saddam mütehevvir ve kendisine aşırı güvenen birisi olduğundan dolayı hiç düşünmeden bu tuzağa atladı. Çevresinde kendisini uyarabilecek birisi de kalmamıştı. Saddam bildiğini okuyordu sonuçta güç zehirlenmesinin kurbanı oldu. Kurtarıcı olmak isterken devletler oyununun yeni kurbanı oldu. 1991 yılında Kuveyt’ten çıkarıldıktan sonra bir daha iflah olmadı. 

 İkinci bir tuzak da Çeçenistan’da Çeçenlere kuruldu. Bunun mimarı da Putin’di. Dolayısıyla kendisine Rusya’nın Bush’u denmesi yerindedir. Daha doğrusu Şamil Basayev ve arkadaşları, Boris Berezovski’nin işmarları üzerine Dağıstan’a çekilmişlerdi. Bu olayla birlikte meşruiyet kazanan Rus tarafı Çeçenleri ezme ve Grozni’yi yeniden ele geçirme planını uygulamaya başladı. Dağıstan meselesinden sonra daha da meşruiyet kazanmak için Moskova’da Rus istihbaratının gerçekleştirdiği patlamalar Çeçenlere mal edilmiştir. Çeçenistan’a Vehhabi bahanesiyle girenler şimdi de Suriye’ye IŞİD bahanesi üzerinden gidiyorlar.  

Çeçenistan’daki çatışmaların tekrar başlamasına yol açan olaylar Rusya’nın en çok arananlar listesinin en başında bulunan eski Çeçen Başbakanı Şamil Basayev’e bağlı güçlerin 8 Ağustos 1999’da Dağıstan’a sızarak bir kalkışmalarıyla başladı. Ancak tarihin ilginç bir rastlantısı olarak ertesi gün FSB’in başında bulunan Vladimir Putin, Sergei Stepashin’in yerine başbakan olarak atandı. Eylül ayı içinde Rusya’da patlayan dört bomba Rus kamuoyunu tamamen Çeçenler’e karşı çevirdi. Bu bombalardan birisi Dağıstan’ın Buinaksk kentinde, diğer ikisi Moskova’nın güneyinde ve sonuncusu da Volgodonsk şehrinde patladı. Şurası bir gerçektir ki, Ruslar arasında giderek artan Çeçen karşıtı atmosfer Putin’in 1 Ekim 1999’da Çeçenistan’ı tekrar işgâl etme kararını kolaylaştırdı. Oysa, iki önemli Rus yetkilisinin açıklamaları Çeçenistan’ın işgâlini terörist saldırılara bağlayan resmi söylemle çelişmekteydi. Bir Rus Askerî İstihbarat Servisi (GRU) mensubu olan Aleksei Galtin Londra’da yayımlanan The Independent gazetesine verdiği demeçte “Ben Moskova’daki bombalamalardan kimlerin sorumlu olduğunu biliyorum. Moskova ve Volgodonsk’daki patlamalar FSB ve GRU arasındaki işbirliğinin sonucunda gerçekleşmiştir.” diyordu. Ayrıca, Putin’in seçim ekibinden Grigory Amnouel The Independent muhabiri Helen Womack’a Moskova’nın Şamil Basayev’i Dağıstan’ı kolayca ele geçirebileceği yönünde yanılttığını oysa bunun bir tuzak olduğunu söyledi. Hiçbir Çeçen’in bu patlamalardan dolayı sorumluluk üstlenmemiş olması ve Rus yetkililerin uzun süre patlamalarla Çeçenler arasında doğrudan somut bir ilişki kuramayışı bu konunun üzerindeki sis perdesini kaldıramadı. Ancak, bu bombalamalar ve onlara tepki olarak başlatıldığı öne sürülen Çeçenistan’daki çatışmaların Putin’in Cumhurbaşkanlığına giden yolunu çok kolaylaştırdığı zamanla ortaya çıktı (http://www.birikimdergisi.com/birikim-yazi/3284/putinin-baskanliga-giden-yolu ).”

Acaba tarih tekerrür ediyor ve Putin Suriye’de kendi tuzağına mı yoksa Amerikalıların Saddam tuzağına mı düşüyor? Suriye de Putin’in Dağıstan’ı mı? En azından 6 Ekim 2015 tarihli Faysal Kasım’ın sunduğu Ters Açı (el İtticah el Muakis) programında tartışmacılardan birisi olan İlyas Zubi Amerikalıların bilerek Putin’in Suriye’ye girmesine ses çıkarmadıklarını ve bunun Amerikalıların Saddam’a kurdukları Kuveyt tuzağına benzediğini söyledi. Durum, Şamil Basayev için Boris Berezovski-Putin tarafından kurulan Dağıstan kumpasına benzetilebilir. Acaba Putin’in, Saddam gibi kendisine çok güvenmesi, tuzağa mı dönüştü? Elbette güç oyunu bozar. Rusya Saddam Hüseyin değil. Bununla birlikte, Amerikan tuzağından ziyade Putin kendi tuzağına düşmüş görünüyor. Putin’in yükselişi Çeçenistan üzerinden oldu düşüşü de Çeçenistan’ın rövanşı üzerinden olacak veya ikinci Afganistan, üçüncü Çeçenistan savaşı olarak da adlandırılan Suriye üzerinden olacak. Çeçenistan üzerinden yıldızı parlayan Putin, Rusya’nın gücünü ve kendi gücünü de aştı. Abhazya, Kırım sonrasında Suriye’ye asker sevk ederek açık işgal denemesinde bulundu. Çeçenistan’da itibarı artan ve yıldızı parlayan Putin, Gürcistan ve Ukrayna üzerinden imajını parlattı ve küreselleştirdi. Bu onu Suriye’ye çekti ve Suriye duvarına tosladı.

  Amerikalı Senatör John McCain’in ifadesiyle benzin pompacısı, Faysal Kasım’a göre de Nataşa pazarlamacısı veya karı pazarlamacısı olan Putin (http://islammemo.cc/vedio-images/vedio/ 2015/ 10/07/266147.html ) Suriye’de çizmeyi aşmanın bedelini ödeyecektir. Kudüs meselesine burnunu sokan selefi çarlar gibi (1853), yeni Rusya’nın da Ortadoğu’da kutsal topraklarda talihi ters dönecek, yıldızı sönecektir. Rusya, doğduğu topraklara, Timurlenk’in öncesine çekilecektir. Bu defa Müslümanlar Rusya ile sınırlı olmaksızın bütün cephelerde rövanşlarını alacaklardır. Putin güç ve çevre itibarıyla Saddam olmasa bile tuzağa düşürdüğü Şamil Basayev’in akıbetine uğramaktan kendini alamayacaktır. Kılıç çeken kılıçla ölür, tuzak kuran tuzağında can verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi