Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Kılmaya üşenince

Kılmaya üşenince

Bizim kaynaklarımız büyüklere dayanıyor. Onun için bahane üretmeye lüzum yok.

Herkes tembelliğine göre bir çözüm üretmeye çalışıyor. Namazı kılmaya üşenince, “Bu namaz zayıf” diyor. Sanki şişmanını söylesek yapacak! Tembelliğin ne gereği var.

NAMAZ ZAYIF DiYORLAR

Ben de faniyim. Size her sene “Ayın sonu geldi. Ayın başı geldi. Hicri yılbaşı geldi” falan diyecek hoca bulamayabilirsiniz. Zaten hocaların çoğunun bu taraklarda bezi yok. “Şu duayı okuyacaksın” diyorsun, “Aslı yok” diyor. Başka bir şey söylüyorsun “Nesli yok” diyor. Bizim hacı, hocalardan da var. Namazı kılmaya üşenince, “Bu namaz zayıf” diyor. Sanki şişmanını söylesek yapacak! Herkes tembelliğine göre bir çözüm üretmeye çalışıyor. Tembelliğin ne gereği var. Biz büyüklerden, Abdülkadir Geylani (Radıyallahu Anh)dan kaynak alıyoruz. Şiratül İslam’dan alıyoruz, Hüccetül İslam’dan alıyoruz. Kaynaklarımızın hepsi bütün evliyalullahın itibar ettiği kaynaklar. 

İMAM-I GAZALİ’YE SAYDIRIYORLAR

Ama sen Mustafa İslamoğlu kafası olursan… Geçen çıkmış yine Ramazan Koyuncu denen adamla İmam-ı Gazali’ye bir saydırıyorlar, bir saydırıyorlar… “Büyük bela, acayip musibet” diyorlar İmam-ı Gazali için. İmam-ı Gazali’nin hasmı olan adamların haline düşmekten Allah’a sığınırız.

RÜYADA İKAZ BÜYÜK OLAYDIR

İmam-ı Gazali Hazretleri Ali ibni Harezim’i manevi mecliste şikayet etti. O şikayet sebebiyle zahiren kamçıları yedi sırtına. “İhya-u Ulumiddin’de yanlışlar var” dedi diye. 

Meşhur âlim İhya-u Ulumiddin’i yaktırmaya kalkmıştı. Ama o zat yine de Allah’ın dostlarındanmış ki dünyada cezası o rüyaya tedbil edildi. 

Ahirete kalsaydı işi zordu. Dünyada iftiradan 80 sopa yedi ve uykudan uyandığı zaman kamçıların izleri sırtındaydı. Cenazesini yıkayan âlimler de o izleri görüyorlar ve hala duruyor diyorlar. O hemen ölmedi hatta çok hizmet etti.  İhya-u Ulumiddin’i o yaydı bu sefer dünyaya. 

Çünkü büyük kadıydı, allameydi ama Mevla onu uyardı. Tabi ki uykuda, rüyada bir ikaz gelmesi büyük olaydır. Ve o zatın başına geldi. Demek ki İmam-ı Gazali Hazretleri şikayet ediyormuş. Aleyhinde böyle iftira atanlardan davacı olduğu anlaşılıyor. Bazılarının hesabı ahirete kalacak, dünyada temizlenmiyor. 

AYNI YALANI NİYE OKUTTUN?

İmam-ı Gazali’ye “Büyük bela, büyük musibet. Onun kitapları şöyle uydurma, böyle yalan” diyor. Ondan sonra da “40 kere İhya-u Ulumiddin okuttum ben” diyor. Bir kere de anlamadın mı yalan olduğunu? 40 kere aynı yalanı niye okuttun?! Böyle bir tezat olabilir mi? 

Birincide anladıysan yalan olduğunu niye bir daha okuttun? Yani bir aklı başında adam da yok orada. 

Spiker de “Ya bu nasıl laf” demiyor. Ben olsam derim. Sen aynı yalanı 30 kere niye okuttun, madem ki bunda hurafe var. 

İLHAM HAKTIR

Bizim kaynaklarımız bu gibi büyüklere dayanıyor. Onun için bahane üretmeye lüzum yok. Sene sonu duası var, sene başı duası var. Rivayetler var. İlla hadis-i şerif olması gerekmiyor. Çünkü bazıları sahabeden, bazıları tabiinden, bazıları tebe-i tabiinden geliyor. Bazıları tarikat meşayıhından geliyor. Bu kadar evliyaya ilham geliyor. İlham haktır. 

RABBİN MUVAFAKAT ETTİ

“Sizden önceki toplumlarda Allah’ın kalplerine ilham verdiği kimseler vardı. 

Eğer benim ümmetimde de böyle kimseler varsa -ki şüphesiz vardır- muhakkak Ömer de onlardandır.” Bu hadis Sahih-i Buhari’dir. Hazreti Ömer Efendimiz’e, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in döneminde bile 18 yerde kendi içtihat etti, ilham geldi. Ve Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e “Şöyle yapsan, böyle yapmasan” gibi istişareler verdi. 

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Bana bu hususta vahiy gelmediği için senin dediğinle hareket edemeyeceğim” buyurdu. 

Fakat peşine vahiy gelince Hazreti Ömer’in görüşünün doğruluğu meydana çıktı. “Ya Ömer Rabbin sana muvafakat etti” buyurdu. Bu hadis sahihtir.

Yani veli mertebesi o. Sahabe velidir. Peygamber olmayınca velidir- 18 noktada ilham geliyor, ve Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e onu önceden söylediği halde, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vahiy gelmediği için “Bekleyelim bakalım” diyor. Ve sonra gelen vahiy de Hazreti Ömer’e gelen ilhama uygun geliyor. 

ŞÜKRÜN HAKİKATİ

Elli dört farzdan on birincisi “Allâh-u Teâlâ-nın kerem ve ihsân eylediği nimetlerine 

şükretmektir.”  Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır.  “Eğer şükrederseniz elbette nimetlerimi 

sizin üzerinize ziyâde ederim.” (İbrâhîm Sûresi:7) 

Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) 

şöyle buyurmuştur:  “İnsanların nimetlere 

en fazla müstahik olanı, nimete fazlasıyla şükredenidir.  Şükrolunmayan bir nimet, mağfiret olunmayan bir hatâ gibidir.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:14)

ÖRTTÜĞÜ KÖTÜLÜKLER, NEŞRETTİĞİ GÜZELLİKLER

Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:  “Allâh-u Azîmüşşân bir kuluna bir nimet ihsân eylese, o kul da onun, Allâh-u Teâlâ’nın nimetinden olduğunu bilse, Allâh-u Teâlâ’ya hamd etmeden önce o nimetin şükrünü edâ etmiş olur.” Ali (Radıyallâhu Anh) dan rivâyete göre onun arkadaşlarından biri:  “Ne hal üzere sabahladın?” diye sorunca o:  “Kesreti isyanıma rağmen Allâh’ın sayısız nimetleriyle sabahladım, hangi nimete şükredeceğim bilemem; örttüğü kötülükleri mi yoksa neşrettiği güzelliklere mi şükredeyim?” buyurmuşlar.

BÜTÜN ÂZÂLAR İLE İTAAT

İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhumâ) dan rivâyete göre:  “Şükrün hakîkati gizlide ve âşikârda Allâh-u Azîmüşşân’a bütün âzâların ile itaat etmendir.  Gözlerin şükrü, harama bakmamaktır.  Kulağın şükrü hak sözden başka kelâm dinlememektir. 

Dilin şükrü yalan söylememektir. 

Ellerin şükrü haram tutmamaktır. 

Karnın şükrü haramdan lokma yememektir. Fercin (tenâsül uzvunun) şükrü zinâ etmemektir. 

Ayakların şükrü de Allâh-u Azîmüşşân’ın haram kıldığı şeye doğru yürümemektir.” Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Şükreden oruçsuz kimse, sabreden oruçlu mesâbesindedir.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:15)

ÖNEMLi DUYURU

Hicri yılbaşı programı iptal edilmiştir

13 Ekim Salı akşamı Sinan Erdem Spor Salonunda yapılacak program güvenlik gerekçesi ile iptal edilmiştir. Hatim Duası ve Program Aynı Tarihte ve Aynı Saatte (13.10.2015 Saat 20:00) Lalegül Tv’de yapılacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi