Hukuk Sistemlerinin En Üstünü ve Âdili
KÖTÜLERİ, şerirleri, suçluları, şakileri gereği gibi tepelemeyen, onları tenkil etmeyen bir hukuk sistemi ve rejim halka ve iyilere zulm etmiş, mülkü fesada vermiş olur.
(Tenkil etmek: Herkese, topluma örnek olacak, ders ve ibret verecek, suç işlemeye yatkın kimseleri korkutacak şekilde cezalandırma.)
Davaların haddinden fazla uzun sürede neticelenmesi, verilen hüküm âdil olsa bile, yine bir zulümdür.
İki vatandaş arasında niza, anlaşmazlık çıkıyor. Biri zengin, diğeri fakir. Zengin kendisine çok güçlü avukatlar tutuyor, fakir tutamıyor. Davanın sonunda, kendisine güçlü avukat tutamayan fakir, haklı olmasına rağmen kaybediyor. Bu da bir zulümdür.
Suç işlenmesini önleyemeyen, caydıramayan, suçları azaltamayan bir hukuk sistemi âdil bir hukuk sistemi değildir.
Belli başlı üç hukuk sistemi vardır: Kara Avrupası hukuk sistemi… İngiliz hukuk sistemi… İslam hukuk sistemi… İslam hukuk sistemi Allah’ın Kelamı Kur’an’a, kendi hevasından konuşmayan, vahy ve ilhamla konuşan Peygamber’in (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine, bu ikisinden çıkartılmış hükümlerden oluşan Şeriata ve fıkha dayanır. İslam hukuku ilahîdir. Gerçek, şuurlu, olgun Müslümanın dini ayrı, hukuku ayrı olmaz.
Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakının ilkelerine uyan ideal bir İslam toplumunda nizalar ve suçlar az olur. Mahkemeler işsiz, hapishaneler ıssız olur. Ufak tefek nizaların çoğu mahkemeye gitmeden, Mahalle ortamında hall ü fasl olunur.
Kısas ve idam cezası kesin olarak Kur’an’da yer almaktadır. Bunu inkar eden dinden çıkar.
Zina Kur’an’a ve Sünnete göre büyük ve ağır bir suç ve günahtır. Başlarından evlilik geçmemiş kimseler zina ederlerse onlara yüz sopa vurulur. Şeriatın sopası ağırdır. Başlarından evlilik geçmişse, recmen idam olunurlar. Resulullah zanileri recmen idam ettirmiştir. Siyer kitaplarında yazılıdır. İslam’da zinanın cezası yoktur diyen dinden çıkar.
İslam hukukuna göre zinanın ispatı çok zordur.
Namuslu ve iffetli kadınlara zina suçu atanlar kazf suçunu ve günahını işlemiş olurlar ve ispat edemedikleri takdirde ağır sopa cezasına çarptırılırlar.
İstanbul’da tarih boyunca iki kanun mecellesi yapılmıştır. Biri Justinianus Digest’i, diğeri Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyyedir. İkincisi birincisinden üstündür.
Mecellenin başındaki 99 maddelik Kavaid-i Külliye (Genel prensipler) sadece hukuk prensipleri değil, evrensel hikmet kurallarıdır. Her Müslüman genç, tıpta mühendislikte edebiyatta tarihte tarımda ihtisas yapsa bile, bunları ehil bir hocadan okumalı, öğrenmeli ve ezberlemelidir. Mecelle’nin kavaid-i Külliyesi Tevhidî eğitim veren İslam liselerinde ders olarak okutulmalıdır.
İslam hukukçuları, hakimleri Şeriat ahkamını ve fıkhı hayata tatbik edebilmek için genel ve modern kültürü de çok iyi bilmeli; yüksek rütbeli kuzat, dünyanın en büyük üniversitelerinde yüksek lisans ve doktora yapmış olmalıdır.