Fransa’nın Zaferi Hezimetidir!
Bir kitapçının oğlu olan Anatole France’ın bütün çocukluk ve gençlik dönemi kitaplar arasında geçmiştir. Fransız Akademisi üyesi ve 1921 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan bu büyük Fransız yazar, üslubu ve düşüncüleriyle bir kuşağı büyük ölçüde etkilemiştir. Felsefeye olan düşkünlüğü, bilgeliği ve araştırmacılığı bütün eserlerinde görülür. Özellikle Yunan felsefesi ve Fransız Devrimi’yle yakından ilgilenmiş ve bu ilgi eserlerine yansımış, sinmiştir. Tanrılar Susamışlardı gibi eserleri Fransız Devrimi’nin atmosferini irdeler. Fransız şiir ve nesir üstatlarından Anatole France’ın bütün kitaplarını okumuş değilim. Lakin bir kitabı beni fena çarpmıştı: Thaïs. Epikür’ün Bahçesi/Le Jardin d‘Epicure romanı da felsefe ile örülü muhayyilesinin ne kadar geniş ve güçlü olduğunu gösterir. Nedense roman adı büyük ölçüde Fransa’da yeşermiştir. Victor Hugo ve Anatole France gibi isimleri saymak bile kaziyyeyi ispata kafidir. Tarih ve felsefe ile örülü destanımsı bir anlatımı vardır. Belki de roman kahramanlarına söylettiği en çarpıcı tarihi tespiti, ‘Fransa’yı içinde bulunduğu karanlık atmosferden ancak İslam kurtarır’ mesajı olmuştur. Tarihi romanlar yazmış ve bu romanlar içine bazı mesajlar da serpiştirmiştir. Açmış Hayat anlamına gelebilecek olan ‘La Vie en fleur’ tarihi bir konuyu irdelemektedir. İngilizlerin Battle of Tours Fransızların ise Bataille de Poitiers olarak adlandırdıkları Arapların ise Bilat eş Şuheda/Şehitler Sarayı/Kalesi dedikleri savaşı anlatır. Bu savaş Poitier mevkiinde Emevi güçlerini komuta eden Kurtuba Emiri Abdurrahman Gafiki ile Charles Martel arasında cereyan etmiştir. Bu savaşta Abdurrahman Gafiki şehit düşmüş ve savaş Frenkler lehine kaybedilmiştir.
*
‘Mağluptur bu yolda galip’ denildiği gibi savaş meydanında savaşı Frenkler kazansa da medeniyet meydanında kaybetmişlerdir. Frenklerin zaferi karanlığın zaferi olmuştur. Moğolların Şarkta kazandıkları zaferlere benzemiştir. İslam ışığını muvakkaten perdelemiştir. Frenkler bu tayin edici savaşı İslam’ın hezimeti, Hıristiyanların zaferi ve ilahi bir lütuf olarak değerlendirmişlerdir. Hikmetinden sual olunmaz ama bu savaş karanlığın zaferi ve Batı’nın karanlıktaki yolculuğunun son perdesi olmuş ve karanlık seferini veya yolunu uzatmıştır. Renan’dan farklı olarak belki de torun Renan gibi Anatole France de bu zaferi medeniyet alanında bir hezimet olarak görmüştür. Bu kanısını romanlarının satır aralarına işlemiştir. La Vie en fleur ya da Türkçesiyle Açan Hayat romanında, roman kahramanlarından Bayan Andréas’a bu gerçeği söyletir. Adeta Bayan Andréas, ‘lanet olsun o zafere ve zafer gününe!’ demektedir. Zira Avrupa’ya doğan İslam güneşini perdelemiştir. Avrupa’yı güneşin ziya ve nurlarından mahrum etmiştir. Andréas’ın meş’um zafer karşısında iç geçirmesini Alman yazar Sigrid Hunke’nin Batı’nın Üzerine Doğan İslam Güneşi adlı çalışmasının gölgesinde anlamak lazımdır. Poitier savaşı kazanılmış olsaydı İslam Avrupa’ya Fransa üzerinden girecek ve Avrupa sonsuza dek İslam’la tanışacaktı. Makus talihini yenecekti. Allah murat etmemiş ve dilememiştir. Nureddin Zengi’nin ifadesiyle her zaman Müslümanların zaferi İslam’ın zaferi olmayabilir. Belki de bazen Müslümanların zaferi İslam’ın zaferini gölgeleyebilir. Müslümanların zaferinin aynı zamanda İslam’ın zaferi olduğu düşüncesi gerçekten ziyade bir algıdır. Bazen aldatıcıdır. Bu nedenle de Ömer Bin Abdulaziz Sind valisine gönderdiği mektubunda İslam adına vergi tahsildarı değil hidayet meşalesi olduklarını hatırlatmıştır. Bundan dolayı İslam aşkıyla yanıp tutuşan ve onda yok olan Nureddin Zengi, ‘Allahım yeter ki kulun Nureddin’i mağlup eyle ama İslam’ı muzaffer kıl’ diye dua etmiştir.
Hamra Sarayı üzerindeki yazıtta bir ayet nakış olunmuştur. La galibe illa hu ibaresi Allah’ın değişmez bir yasasının, zaferinin nişanesi olarak günümüze kadar yerini muhafaza etmektedir. Ve fi külli şey’in ayetün tedullu ala ennehu vahid. Her şeyde birliğine işaret eden bir nişane vardır. Müslümanların hükmü zail olmuş ama Hamra Sarayı’nın da belgelediği gibi Allah’ın zaferi baki kalmıştır. Cengiz Han da Müslüman alimlerle veya fakihlerle tartışmalarında bu minvalde konuşmuştur. Bu ayetlerin içeriğine de uygundur: Tilke’l eyyamu nüdaviluha beynennasi. İnsanlar arasında zafer ve hezimet günlerini dolaştırırız, çekip çeviririz. Zafer ve hezimet devr-i alem yapar. Bununla birlikte akıbet müttakilerindir. Poitier Muharebesi Emevilerin fiyaskosu ile sonuçlanan bir Viyana kuşatmasıdır. Ama bir roman kahramanı üzerinden Anotole France’ın sözlerine kulak verelim: Keşke 732 yılında gerçekleşen savaşı biz kaybetseydik de Müslümanlar kazansaydı (http://www.alfakeeh.com/uncategorized ). Bu savaş Avrupa’nın İslam’la tanışmasını yüzyıllar boyu ertelemiştir.
Kıssadan hisse: Paris saldırılarından sonra gelişen olaylar Paris’i ve Batı’yı bir kez daha, içinde bulunduğu barbarlıktan İslam’ın çekip çevireceğini, kurtaracağını göstermektedir. Fransa’nın Müslümana ihtiyacı olmayabilir ama İslam’a ihtiyacı kesindir. Roland Şarkılarını tersinden ve yeniden yazmanın zamanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.