O Fırka
O fırka kesinlikle Ehl-i Sünnet ve Cemaatin dışındadır.
O fırka, şeytanın yükselen boynuzudur.
O fırka dinde aşırılıklara ifrata tefrite sapmıştır.
O fırka tevessül ve istigase konusunda yanılmıştır.
O fırka rabıta konusunda, Ehl-i Tevhid ve Ehl-i Kıble mü’minleri tekfir ederek ifrata kaçmıştır.
O fırka, ehl-i Tevhid, ehl-i Kıble olan Müslümanları, te’vili olan nice muhtelefün fih konularda tekfir ederek kendisi küfre düşmüştür.
O fırka evliyaurrahman olan büyük zevata evliyauşşeytan diyerek haddini çok aşmıştır.
O fırka, Hilafet-i Osmaniyye’nin yıkılmasına ve Ümmet-i Muhammed’in perişan olmasına sebep olmuştur.
O fırka Haçlılarla, Siyonistlerle, emperyalistlerle, sömürgecilerle işbirliği yapmıştır.
O fırka, muharip olmayan sivil halkı, kadınları çocukları ihtiyarları öldürerek terör yoluna girmiştir.
O fırka, İslam’ın tasavvuf boyutunu inkar etmiştir.
O fırka, şirkle suçlama ve tekfir etme konusunda itidal dairesinin dışına çıkmış, vahim aşırılıklara kaçmıştır.
O fırka, Resul-i Rabbülâlemîn efendimize (Salat ve selam olsun ona), kabr-i şeriflerine gerektiği kadar hürmet etmemiştir.
O fırka, başta Ashab-ı güzin, Aşere-i mübeşşere, Ezvac-ı tahirat, Ehl-i Beyt-i Mustafa (radiyallahu anhüm ecmain) olmak üzere İslam büyüklerinin, evliyaullahın kabirlerini ve kubbelerini yıkmıştır.
O fırka, vaktiyle kendi meşrebinden olmayan bir kısım Müslümanları kafir ve mürted ilan etmiş, onların hacca gelip giden nicesini düşman gözüyle görüp vurmuş, canlarına kıymış, mallarını ganimet olarak almıştır.
O fırka, Ümmet için geniş bir rahmet olan olumlu çeşitliliği kabul etmemiştir.
O fırka, Ümmetin malı olan trilyonlarca petro-doları ziyan ve israf etmiştir.
O fırka, İslamî uygulamada İslam alemine, insanlığa örnek ve model olmamış; tam aksine kötü örnek olmuştur.
O fırka, kâmil Müslüman yetiştiren turuk-ı sofiyyeyi, Kemalîler ve Stalinistler gibi kapatmıştır.
O fırka, kendi meşrebinden olmayan dindar mü’minlere kardeş gözüyle bakamamış, onlara rauf ve rahim olamamıştır.
Onların müluku, rüesası, ekabiri, ümerası Resulullahın ahlakı ile mütehalli olamamışlar; bazısı Nemrudlar, Firavunlar, Şeddadlar gibi ihtişamlı ve israflı bir hayat sürmüşlerdir.
Onlar zahirde, kışırda, yüzeyde kalmışlar, derinliklere ve inceliklere inememişlerdir.
O fırkanın militanları ve holiganları, her ne kadar namaz kılsalar ve oruç tutsalar da İslam’ı ve Müslümanları temsil edemezler, umum Müslümanlar hakkında konuşamazlar.
O fırkanın Ehl-i Sünnet ve Cemaate aykırı bütün ictihad ve fetvaları geçersizdir.
O fırkanın, dört hak fıkıh mezhebine aykırı görüşlerine itibar edilmez.
O fırkanın imam=din önderi olarak kabul ettiği, ilmi aklından fazla zatın bozuk inançları, fetvaları vardır ve mücessime ve müşebbihe olduğuna dair tenkit ve itirazlar bulunmaktadır.
Allahu Teala ve Tekaddes hazretleri kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir. Allah yaratılmışlara, havâdise, mahlukata benzetilemez. Benzetenler sapıktır.
Sema Allah tarafından yaratılmıştır. Allah semada oturuyor demek caiz değildir.
Allah semada oturuyor diyen bir imamın ardında namaz kılınamayacağı konusunda Müslümanlar, ciddî ve icazetli Ehl-i Sünnet hocalarından bilgi almalı ve aydınlanmalıdır.
O fırka Sevad-ı Âzam değildir. İhtilaflı, tartışmalı konularda, azınlıkta olan o müfrit fırkanın re’yine, fetvasına, içtihadına itibar edilmez.
Sevgili Müslüman kardeşim… İşlerin hayırlısı orta ve mutedil olandır… Aşırıların tuzaklarına düşme, hilelerine kanma… Kur’an, Sünnet, Cemaat dairesi içinde bulun… İslam’ı bu dairenin icazetli hocalarından öğren… Ne ifrata kaç, ne tefrite… Bir konuda çekişme varsa sen Sevad-ı Âzama tabi ol… Sevad-ı Âzam Ehl-i Sünnet ve Cemaattir.