Teşhir-i Silâh/ Silâh Gösterme!
Silâh göstermek, cana kasd tehdididir. Rus gemisi Boğaz’dan füze göstererek geçiyor, bunun başka bir anlamı olabilir mi?
Bu yönü “tahrik” olarak nitelendirilebilir ki, basın organları “tahrik” veya “provokasyon” manşetleri ile değerlendirler. Bu iki kelime eşanlamlı olarak kullanılıyor, ama provokasyonda “suç işlemeye tahrik” anlamı da var.
Böyle bakarsak, Rus uçağının (üzerinde Rusya’nın alâmetleri olmaksızın) hava sahamızı ihlali ve bu ihlali sürdürmesi ile Boğaz’dan geçen gemide silâh teşhiri aynı kapıya çıkıyor.
Türkiye’nin çevresinde olup bitenlere bakarak 3. Dünya Savaşı’nın kuvveden fiile çıkmak üzere olduğunu söyleyebiliriz.
Yani potansiyel halindeki dünya savaşı, Allah saklasın, fiil haline dönüşmek üzere...
İlk iki dünya savaşı gibi bu da bir paylaşma savaşı...
İlk iki savaşı Almanya çıkarmıştı. Avrupa’nın dünya sömürüsünden pay almakta geç kalan Almanya (çünkü milli birliğini geç sağlamıştır), bunu savaş yoluyla gerçekleştirmek istemiştir. Birinci savaş mağlubiyeti ile sonuçlanmasına rağmen, kendi gücüyle mütenasip bir alana hükmetmek için ikinci bir savaştan da kaçınmamıştır.
Şimdi 3. Dünya Savaşı’nın muharriki Rusya olacağı benzer.
Bunun için şöyle bir gerekçesi var: 1. Dünya Savaşı sonrası paylaşımlardan Rusya hissesini alamamıştır. Sebebi de, Bolşevik ihtilalidir. Bolşevikler, Çar ordularını yenmişler, iktidarı ele geçirmişler, ama dünya siyasetine müdahil olacak durumda değildirler. Bu yüzden Rus çarlarının imzaladığı, Rusya’nın yararına olan paylaşma anlaşmalarını tanımadıklarını ilân etmişlerdir.
Bu sayededir ki, Osmanlı Devleti’nin aleyhine İngiliz-Rus paylaşma anlaşmaları ortalığa dökülmüş, böylece Rusların Türkiye’nin güneydoğusu ile birlikte İstanbul’un sahibi olacağı anlaşılmıştır.
Eğer Rusya’da Bolşevik ihtilali olmasa idi, Türkiye’nin hâli daha yaman olacaktı. Rusya’nın denklemden çekilmesi ve kapitalist batının karşısında konum alması, Osmanlı sonrası Türkiye devletinin sınırlarını genişletmiştir. Rusların Batı ile ittifakı 2. Dünya Savaşı’nda ne zaman devreye girmiş, işte, o zaman komünist Rusya da Çar Rusya’sı gibi Türkiye’nin Boğazlarında ve güney doğusunda hak iddia etmiştir.
Elbette bu savaşı gerektirir ve sıcak bir savaş yerine soğuk savaş devreye girmiş, NATO oluşturulmuş ve Türkiye de bu ittifaka girmek için ciddi çabalar sarfetmiştir.
Tarih tekerrür ediyor. Rusya Suriye krizinde Batının ilan ettiği düşmanla (DAEŞ) mücadele kisvesi altında Batı ile bir ittifak alanı bulmuş ve Türkiye’yi tahrikte beis görmemiştir.
Rusya bilmektedir ki Türkiye sindirilmeden Suriye’de istediği sonuca ulaşması mümkün değildir.
Şimdi bu sindirme harekatını izliyoruz. Rusya ile meselemiz meyve sebze ihracı veya gaz ithali değildir... Bu alışveriş asıl mesele yanında hiç değerindedir. Türkiye ekonomisi için yeni arayışlara girer ve gaz/enerji ihtiyacını bir şekilde karşılar... Ama Rus tehdidi sürer. Rusya’nın Türkiye karşısında 19. yüzyıldaki konumuna dönmesi ciddi bir tehdittir ve bu tehdidi sadece bizim algılamamız yetmez.
Batı’nın Rus tehdidini algılamakta geç davrandığından şüphe yoktur. Putin Rusya’sı hem Çarlığın, hem Sovyetlerin nüfuz alanına yerleşmek için hamle üstüne hamle yapmaktadır. Ukrayna krizinin anlamı budur. Ne yazık ki Batı bu krizde Rusya’ya gereken cevabı verememiştir. Bunun üzerine Kırım bir emrivaki ile Rusya’ya ilhak edilmiştir. Bu da karşılıksız kalmıştır. Bundan cesaret alan Putin Rusya’yı maceraya süreklemek için elinden geleni yapmaktadır.
Rusya ya olağan sınırlarına çekilecek, ya da savaş sathımailinde bir dünyanın nerelere süreklenebileceğini yaşarsak hep birlikte göreceğiz.
Kitap hattı:
Üç Tarz-ı Siyaset ve Tartışmalar. Bazı konular ve kitaplar vardır ki, modası hiç geçmez. Üç Tarz-ı Siyaset bunlardan biri. Tataristan doğumlu Yusuf Akçura’nın bu adlı makalesi Kahire’de neşredilen Türk gazetesinde 1904’te yayınlanmış ve elbette en çok İstanbul’da okunmuştur. Diyebiliriz ki 110 yıldır konu ve kitap tazeliğini koruyor. Dr. Aslan Tekin, daha önce Latin harfleriyle yayınlanan fakat, rastgele sadeleştirilen metnin doğrusunu orijinali ile birlikte yayına hazırlamış. Güzel bir hizmet yapmış. (Bilge Kültür Sanat, 0212 520 72 53, [email protected])
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.