ETRAFIMIZ tam bir cadı kazanı gibi!

Suriye ve Irak’ta kan dökülmeye devam ediyor! Ruslar Türkiye-Ermenistan sınırına asker yerleştiriyor!

İran’dan rahatsız edici sesler yükseliyor! Yunanistan ülkelerine giden mülteciler yüzünden Türkiye’yi sorumlu tutuyor! Yani bin bir türlü dert ile karşı karşıyayız! Ve böyle bir ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dilinden düşmeyen bir şikâyet var!

Cumhurbaşkanı Erdoğan sürekli olarak “çift başlılıktan” söz ediyor ve bunun “ortadan kaldırılması” gerektiğine işaret ediyor! Başkanlık sistemine geçilmesi halinde seri bir şekilde karar almanın rahatlayacağını söylüyor!

“Çift başlılığın” ortadan kaldırılmasını istiyor! “Bu ikilem ortadan kaldırılmalı” diyor! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konunun üzerinde böylesine ısrarlı durması akıllara ister istemez bir takım sorular getiriyor! Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi konuda “seri bir şekilde” karar alınmasını istemiştir de yürürlükteki mevcut sistem yüzünden bu karar alınamamıştır?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Başbakan Davutoğlu ile aralarında “sorun yaşandığı” yolundaki iddiaları da “Önce danışmanım, sonra Dışişleri Bakanım ve şimdi de Başbakanım olan arkadaşımla niye sorun yaşayayım” diye cevaplıyor! 

Bu ifadeye dayanarak diyoruz ki:

Aralarında bir “sorun yaşanmadığına” göre seri bir şekilde karar almalarına ne mani var? Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan herhangi bir konuda “adım atmak” istediği zaman Başbakan Davutoğlu O’na “hayır” demediğine göre ikide bir gündeme getirilen “çift başlılık” ne demek oluyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan sıkça çift başlılıktan yakınıp bu ikilemin giderilmesi gerektiğini söyleyince kamuoyunda doğal olarak ikili arasında sorun yaşanıyor gibi bir izlenim oluşuyor! 

Bu izlenim de kendisine soru olarak yönetilince aralarında bir sorun olmadığını ifade ettiğine göre neden şikâyetçi olduğu merak konusu haline geliyor!

Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan hangi konuda hükümetten seri karar alınmasını istemiştir de bu isteği yerine getirilmemiştir? Yani Cumhurbaşkanının hangi isteğine Başbakan karşı çıkmış ve olmaz demiştir? Hangi konuda “çift başlılık” zuhur etmiştir?

Böyle bir anlaşmazlık söz konusu değilse “ikilem ortadan kaldırılmalı” diye ısrarcı olmanın anlamı nedir?