Kenefte Putin Kokusu Almak!
Vefatının 40. yılında Nureddin Topçu’yu anıyoruz... Üç gün sürecek bilgi şöleni Yenikapı Mevlevihanesi’nde başladı. Değerli ilim ve fikir adamları, merhumun yakınında bulunanlar, talebeleri konuşuyor. 20. yüzyılımızın büyük düşünürü, feylesofu çeşitli yönleriyle yad ediliyor. Kahve molalarında bazı ismi lâzım gelmeyenlerin sözü geçiyor...
Meğer bir zamanlar Hareket’te yazmış, dergi çevresinde bulunmuş bir zat bir lâf etmiş.
Putin, hani şu Rus diktatörü, Deli Petro ile Stalin’in modern versiyonu... Suriye’de kardeşlerimizi DAİŞ’le mücadele ediyorum bahanesiyle katleden adam. Bu şenaati işleyen uçaklarından biri sınır ihlalinden ötürü düşürüldü ya...
Türkiye bu zâlimin karizmasını fena halde çizdi. Bu yüzden yerinde duramıyor. Peş peşe Türkiye aleyhtarı açıklamalar yapıyor. Tehditler savuruyor, kurusıkılar atıyor.
Böyle bir durumda ne yapılır?
“Bu saldırı Türkiyeye’dir” diyerek tavır belirlenir.
Meğer Türkiye’de ne kadar çok ve çeşitli Rusçu varmış! 19. asrın sadrazamlarından Mahmut Nedim Paşa’dan bu yana Rusçular sıralamasında değişiklik yapmayı gerektirecek kriptolar ortaya dökülüverdi. “Nedimof”un hafidi bir şeyh taslağı epeydir Rusçu takılıyordu. Ona bazılarının kavlince eski bir “Hareketçi” de katılmış!
Bu bir bühtan! O zatın bir zamanlar Topçu’nun muhitinde bulunması şuna benzetilebilir: Bir toprakta güzel kokular saçan güller de biter, kerih kokan dikenler de!
Duru bir sudan güzel sesli bülbüller de içer, bed sesli kargalar da!
Dikenleri ayıklamak lâzım, bed sesli kargaları uzaklaştırmak...
Elbette böyle olmuştur... Bir zamanlar o güzel mekânlarda bulunanlar, güzel insanlarla birliktelik tabiatlarına mugayir olduğundan oralardan uzaklaşmışlardır.
Yaşar adını Şaşar’a tahvil eden bu bir zamanların Hallaç taslağı, sonraların soyunuk uyutucusu kendince hikmet yumurtlamış: Putin’den mümin kokusu alıyormuş!
Ancak kenefe battığı için burnu güzel kokuları ayırmak hassasanı kaybetmiş biri böyle bir söz edebilir. İslâm dünyasında Putin’in tırnağı olacak adam yokmuş.
Velev ki sözün hakikat olsun, bu durumda sen Putin’in neyi oluyorsun, tırnağı değilsin, belli... Okuyucularımdan özür diliyorum, yoksa sen Putin’in atığı mısın?
Düşmanları dost edinmek hangi kitapta yazıyor? Senin Kur’an yerine “kur”duğun kitapta mı?
Bunlar ulusalcı, millici takılıyorlar. Bunlar kadar milleti, vatanı düşünen yok! Ne kadar millet düşmanı, vatan haini varsa kümelenmişler dört koldan saldırıyorlar.
Bunlar korkunç Putin’in elleri, zalim Esed’in kolları... Şer güçlerin maşaları...
Gelelim tarihimizin en meşhur Rusçusu Sadrazam Mahmud Nedim Paşa’ya... Namık Kemal onun için “Hırrename” diye bir şiir yazdı. Teberrüken ilk kıt’asını sunuyorum:
Kedimin her gece böbrekle dolardı sepeti
Yok idi ni’metinin râhatının hiç adedi
Çeşmi şehlâ, nigehi fârik iken nik ü bedi
Sardı etrafını bin dürlü adular
Kedimi gaflet ile fare-i idbâr yedi
Buna yandı yüreğim âh kedi vâh kedi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.