HDP Eşbaşkanlarından Figen Yüksekdağ, “Biz kelleyi koltuğa aldık, yolumuzdan dönmeyiz” diyor!

Yola böyle “kelleyi koltuğa alarak” çıkanların başlarına gelenlerden şikâyete hakları olabilir mi?

HDP yöneticilerinin ilk yapması gereken iş söylemlerini bir masaya yatırıp, “Biz nerede hata yapıyoruz?” diye düşünmek olsa gerek!

Hem devletten şikâyetçiler hem de “kelleyi koltuğa almış” olmakla övünüyorlar!

Eşbaşkanlardan biri “kelleyi koltuğu almakla” övünüyor diğeri ise teröristleri, “Ellerinde hafif silahlar var” diye koruyup kolluyor!

Sonra da, “Devlet bize niye böyle davranıyor?” diye ağlaşıyorlar!

Bırakın başkalarını “siz devlet olsanız” böyle bir tavır sergileyenler karşısında ne yapardınız?

Yönetmekte olduğunuz insanlardan bir kısmı ellerine silah karşınıza geçse ve size meydan okusa, “Nasıl olsa ellerindeki silahlar hafif silahlar” diye gülüp geçer miydiniz?

Ya da yönetmekte olduğunuz insanlardan bir kısmı, “Kelleyi koltuğa aldık yolumuzdan dönmeyiz” diye tehditler savurmaya başladığı zaman bu sözleri hoşgörü ile mi karşılardınız?

Evet, gerek HDP yönetimi gerekse bu anlayışın yan kolları ağızlarını açtıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlar ama kendilerine kimsenin yan bakmasına da tahammül edemiyorlar!

HDP hoşgörülü bir anlayış bekliyorsa önce kendi söylemlerini gözden geçirmeli ve tahrik unsuru taşıyan söylemlerine bir an evvel son vermeli!

Devleti terör estirmek ve şiddet uygulamakla suçlamadan önce kendilerinin bu yöntemlerden uzaklaşmaları gerekmez mi?

Gerekir elbette!

Bakın 7 Haziran seçimleri öncesinde belli bir kesimi kendilerine oy vermeleri konusunda ikna etmişlerdi!

Ve bu şekilde de oylarına tavan yaptırmışlardı!

Ancak aradan dört ay geçince aynı oy oranını bir daha yakalayamadılar!

Çünkü takkeler düşmüş, keller görünmüştü!

Dün kendilerine destek çıkıp haklarında güzellemeler yapanlar bugün, “Kandırdınız bizi” diye karalar bağlamış durumdalar!

Ve dün kendileri ile kol kola olanlar bugün kapatılmaları gerektiğini haykırıyorlar!

Demek ki izledikleri politikalarda bir yanlışlık var!

Kelleyi koltuğu alarak yola çıkmanın kuşkusuz bir bedeli olacaktır! Unutmamalılar ki bazen kelleler koltukta da kalabilir!