Türkiye PYD’ya karşı Suriye Türkmenlerini Masa’ya getirmeli
Türkiye hiç tereddüt etmeden ve tarihî çizgisini unutmadan Cenevre Masası’nda PYD tehlikesinde karşı Bayırbucak Türkmenlerinin pozisyonu şartsız olarak gündeme getirmelidir. Lozan’da suni sınırla koparılan Bayırbucak Türkmenleri, Türkiye’nin tabîi bir parçasıdır.
Bir asırlık problem olan güney sınırlarımızdaki hâkimiyet ve güvenlik için Türkmenlerin hukukunu, statüsünü çözüm heyetine kabul ettirmelidir. Başka şansı yok.
Suriye’deki 3,5 milyon Türkmen merkezli bir dış siyaset Türkiye’nin olmaz olmazıdır artık. Sevr Antlaşması’nda olduğu gibi bir Kürt devleti kurmak niyetini hiç unutmayan Batılı güçlere Türkmenlerin varlığını bundan böyle daima ve kararlılıkla dış siyasette yürürlüğe sokmalıdır.
11. Asırdan bu yana Türkmenler Bayıbucak ve Suriye’nin birçok beldesinde yerleşik ve kurucu olarak yaşıyorlar. Sadece Halep ve Türkiye sınırına yakın bölgelerde yüzbinlerce Türkmen varlığını Masa’ya getirmek tarihî yükümlülüktür.
Bugün sınırlar yeniden çizilmeye başlanırken en emniyetli bir imkândır bu. Türkiye’nin düşmanları biliyor ki güneyden Kürt koridoru açılacaksa Bayırbucak Türkmen bölgesinin alınması şart.
İkiyüzlü ve samimi olmayan Barzani’ye sahip çıkmasındaki stratejik gayeden az mı önemlidir Suriye Türkmenleri? Göğsünü gere gere “Burası Osmanlı kalesi vazgeçmeyiz” diye Türkmenlerin neyi eksik Barzani Kürtlerinden. Güney sınırının canı demek olan Suriye Türkmenlerini dış siyasetinin baş maddesi olarak gündemine almalıdır.
Kudüs’e, Filistin’e nasıl sahip çıkıyorsa Türkiye, bundan böyle Bayırbucak Türkmen karındaşlarımıza da aynı güç, aynı duygu ve cehdle sakip çıkmalı. Çıkmazsa güneyini kaybeder.
Filistin’e, Kudüs’e, Bosna’ya dökülen gözyaşı Bayırbucak Türkmenleri için de dökülmelidir. Hilafet sahibliği yapmış, ümmetin en kudretli, İslâm’ın en şanlı bayraktarı Türkiye’nin tarihî vazifesi budur.
Suriye Türkmenleri ki, “Biz buraları terk etmeyiz. Dedelerimiz Osmanlı toprağı demişti bu topraklara. Sizin içiniz rahat olsun. Son kişi kalana dek buradayız” diye haykırıyorlar. Türkmen Dağı’ndan feryatlar geliyor. Türkiye’de devlet ve hükümet bu feryadı duyup düşünmeli, Suriye siyasetinin baş gündemi Türkmenler olmalıdır.
Türkiye’nin en sâdık kardeş bucağı değil midir? İslâm’ın bayraktarlığını, ümmetin temsilciliğini üstüne alan Müslüman Türklerin hâkim olduğunu bildiğimiz Türk hükümetinin yüreğinin bir bucağı değil midir Bayırbucak Türkmenleri?
Türkmen ki, Selçuklu’dan bu yana “Müslüman Oğuz” demektir. Yedi asır vardır ki Bursa’da, Edirne’de, İstanbul’da muhteşem devlet-i âliyye olan, İ’la-yı Kelimetullah’ı yayan Âl-i Osman Türklüğünün taşradaki karındaşları, emniyetli arka bahçeleridir. Amca çocuklarımızdır, dildaşımızdır.
Bayırbucak Türkmenleri diğer Türkmenler gibi Sünni-Hanefi'dir. Bu sebeptendir ki Suriye’de Nusayriler, yâni Esed rejimi Türkmenlere “Türk Arabı” diyorlarmış. Onlar için İslâm her şeyin önündedir. Bayırbucak Türkmenleri gerçek mânasıyla bir Osmanlı'dır.
Cenevre Masası’nda Türkiye heyeti unutulmamalıdır ki Suriye Türkmenleri Şam, Halep, Rakka, Humus şehirlerinde ve köylerinde asırlardır yerleşik ve kurucu olarak bulunmaktadırlar.
Şam’dakilere Şam Türkmeni, Halep ve Rakka bölgesindekilere Halep Türkmeni, Lazkiye Türkmenlerine Bayır-Bucak Türkmenleri denildiğini kalplerinden, fikirlerinden, tarihî şuurlarından asla çıkarmamalıdırlar. Bu tarihî imkânı kullanmayan Türk hükümeti heyeti gaflete düşmüş demektir.
Yavuz Sultan Selim’in bütün İslâm âlemini İstanbul’a bağladığı 1516 yılından itibaren Suriye Türkmenleri Osmanlı Türklüğünün ayrılmaz bir parçası olmuştur. 1918 yılına kadar kesintisiz olarak Suriyeli Türkmenler Osmanlı kayıtlarında “Halep Türkmenleri” olarak yer almıştır.
Suriye'deki 3,5 milyon Türkmen karındaşlarımız, tarihten tevarüs ettiğimiz anlayışla dün de bugün de, yarın da İslâm’ın hâkim ve meşru olacağı İstikbâlin büyük Türkiye’sinin güneydeki en değerli arka bahçesidir ki, kaybetmeden, son pişmanlık fayda vermeden kıymetini bilelim.
Balkanlarda hıristiyanların ve en şedit Türkiye düşmanlarının ortasında asırlardır Müslümanlığından dolayı katledilen Bosnalıları Avrupa’daki en emin kale olarak biliyorsak, Türkiye’nin güneydeki en sağlam kalesi de Bayırbucak Türkmenleridir.
Onlar bize, biz onlara lâzımız. Güney sınırlarımızda Türkmen karındaşlar oldukça Süleyman Şah’ın, Ertuğrul Gâzi’nin kemikleri sızlamayacak ve İslâmların koyduğu isimle Bilâd-ı Şam kapısı her vakit Türkiye’nin kontrolünde olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.