D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Amerika Neden Türkiye’ye Düşmanlık Ediyor?

Amerika Neden Türkiye’ye Düşmanlık Ediyor?

Bizim neslimiz ABD düşmanlığının zirvede olduğu bir dönemi yaşadı. Sokaklar Amerikan karşıtı gösterilerle dolup taşardı. Türkiye bağımsız değildi… Bağımsızlığımızın önündeki engel Amerika idi. Her şeyi emperyalistlerin, ABD’nin kontrolü altında bir ülke idi. Asıl kararlar Türkiye dışında alınıyor ve mahalli komprador idareciler eliyle uygulanıyordu. Bu idareciler halkı hiçe sayarak emperyalistlerle gizli anlaşmalar yapıyor, vatan topraklarının bir kısmını “üs” adı altında onlara peşkeş çekiyordu….

O günlerde “Bağımsız Türkiye” sloganından sonra “Go home” yani “evine dön” diye bağırmak da vazgeçilmezler arasında idi…

Soğuk savaş şartlarında ABD düşmanlığının nereden kaynaklandığını bilmemek saflıkla açıklanamaz. Amerikan karşıtlığının arka planında güçlü bir Sovyet/komünist dünya vardı. İki ülke fiilen savaşmıyordu, ama propaganda savaşı her yerde sürüyordu. 

Peki Türkiye gerçekten Amerika’ya bağımlı mı idi? “Değildi” denemez!

Türkiye- Amerika ile ilişkilerinde hakim gücün borusu ötüyordu. Türkiye’nin yönetimi, siyaseti üzerinde ABD’nin görünür bir tesiri vardı. Bu sadece sağcı iktidarlar döneminde değil, kendini solcu ilan eden Ecevit’in döneminde de bariz olarak hissedilebiliyordu. 

Türkiye’nin ABD’ye mahkumiyeti, Kıbrıs meselesi dolayısıyla apaçık ortaya çıkmıştır. İşe bakın ki, Türkiye’nin bağımsızlığını Lozan’da sağladığı iddia edilen İsmet Paşa da Başbakan’dır. ABD Başkanı Kıbrıs’a müdahaleye hazırlanan Türkiye’ye “benim silahlarımı kullanarak böyle bir harekat yapamazsınız” mesajı İnönü’nün “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alır” sözünü sarfetmesine yol açmıştı. 

İnönü yeni bir dünya kurulmasına giden bir başlangıç yapacak kıratta bir lider miydi? Değildi elbette. Onunki batı sistemine bir serzenişten öte anlam taşımazdı. Nitekim yeni bir dünya kurulması için ilişkiler filan bozulmadı. Yalnız Türkiye bütün ordusunu NATO emrine vermenin ne anlama geldiğini öğrendi, kendi silah ve malzemeleriyle Ege Ordusu’nu kurdu. Kıbrıs meselesinin Türkiye’ye birçok yararından biri de bu olmuştur. 

Bizim ABD’ye nasıl baktığımız elbette önemli, fakat ABD’nin Türkiye’ye nasıl baktığı daha da önemli. ABD’nin Türkiye’ye bakışının yalın bir bakış olmadığı şüphesizdir. İsrail faktörünün bu bakışı en fazla etkileyen unsur olduğunu söyleyebiliriz.

Türk-ABD dayanışması her zaman siyasetin gündemindedir. İşe bakın ki, Amerika, bu dayanışmayı, “Muavenet” zırhlımızı bombalayarak anlamsızlaştırmıştır, hem de 1990’larda… Bu arada şimdi bilinmeyen bir kelime olan muavenetin bugünkü karşılığının “Dayanışma” olduğunu açıklayalım! 

Ege’de yapılan NATO tatbikatı sırasında “dost ve müttefik” ABD uçak gemisinden yollanan iki güdümlü mermi donanmamızın en önemli gemilerinden birini, Muavenet’i batırıyor. Yıl 1994... Amerikan savaş gemisi Saratoga’dan iki güdümlü füze atılmak suretiyle Muavenet gemisi bombalanmış ve gemi komutanı ile 4 rütbeli denizci şehit edilmiştir…

Kaza olması mümkün değil! Tesadüf olması mümkün değil!

Mermiler güdümlü; nereye gideceği hesaplanabilen mermiler. Gelip Muavenet’i batırıyorlar. Amerikalılar “pardon!” diyorlar! Türkiye’nin yetkilileri “dost ve müttefik” ABD’den gelen bu darbeyi mecburen “kaza” olarak ilan ediyorlar… 

Büyük güçlerle yapılan tatbikatlarda bile böylesine kazalar oluyor!

Tatbikatta bu olursa, gerçekte ne olur? 

ABD, Türkiye ile “muavenet” içinde olmadığını, olmayacağını son zamanlarda her fırsatta ortaya koyuyor. ABD’nin Suriye siyaseti, Türkiye’yi oyun dışı bırakmak üzerine kurulmuş. Bunu Türkiye’ye gelir gelmez sivil toplum adı altında her türlü Türkiye karşıtı unsurla bir araya gelen “Cobaydın” açıkça söylemiş. Biz ABD’nin çıkarına olanı biliyoruz da, bizim çıkarımıza olanın Türkiye’nin menfatine olup olmadığını bilmiyoruz!

Biz de şunu biliyoruz: Türkiye’nin menfaatine olanı bilmeyen böyle bir söz sarfetmez! 

Şu sıralar Türkiye’nin varlığı Amerika’nın menfatine aykırı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi