Allah’ın Dediği Olur ve Olacaktır
1950’li 60’lı yıllarda Türkiye’de, evlerde, dükkanlarda, kahvehanelerde, taşıma vasıtalarında, şurada burada yüz binlerce “Allah’ın dediği olur” levhası vardı. Bu kısa cümle bütün âlemlerin, kâinatın, mükevvenatın, yaratılmışların; Allah’ın ilmi, iradesi, kaderi ve kudreti ile kuşatılmış olduğunu söylüyordu.
Evet en küçük zerreden en büyük galaksilere kadar her şey Allah’ın emriyle, iradesiyle, O’nun tayin ettiği kadere uygun şekilde, O’nun kudreti ve yaratması ile hareket etmektedir. İnsan aklı kaderin derinliklerini anlayamayacağı için bu konuda fazla konuşmak yasaktır.
İleride olacak mühim hadiseleri insan kesin olarak bilemez.
Âhir zamanda olacak bazı hâdiseleri, Resûlullah efendimiz (Salat ve selam olsun ona), bize ulaşan mütevâti, mânen mütevatir ve sahih hadîsleri ile bildirmiştir.
Bazı keşif ve keramet sahiplerine de sınırlı bilgi verilmiştir.
Âhir zamanın küçük alametlerinin tamamı gerçekleşmiştir. Bunların listesi, icazetli ulema tarafından te’lif ve tasnif edilmiş olan muteber, güvenilir din kitaplarında yazılıdır.
Büyük alametlerden bir kısmı vuku bulmuştur, diğerleri de vuku bulacaktır.
Mutezile mezhebi gibi bozuk fırkaların bunları inkar etmesi bizi bağlamaz. Resulullahın mütevatir ve sahih hadislerle bize bildirdiği şeyleri inkar eden sapık ve hattâ kâfir olur.
Önümüzdeki yıllarda, yakın bir gelecekte neler olacaktır?.. Bu konuda kesin konuşulamaz ama birtakım sezgilere, keşiflere, tahminlere, tarihe dayanılarak, kesin olmayan sözler söylenebilir.
1. ABD, bütün eski imparatorluklar gibi yıkılacak, dağılacaktır. Ne zaman, nasıl?.. Bu konuda kesin bir şey söylenemez.
2. AB çökecektir.
3. Rusya Federasyonu dağılacak, geriye küçük bir Rusya kalacaktır.
4. İsrail devleti sona erecektir.
5. Çin dağılacaktır.
6. Avrupa’da bazı ülkeler Müslüman olacaktır.
7. Türkiye’de, M. Kemal’in ölümünden sonra Dönmeler tarafından fabrika edilmiş Kemalist resmî ideolojinin hakimiyeti son bulacaktır.
8. Büyük korkunç savaşlar sonunda dünya nüfusu çok azalacaktır.
9. İslam dünyası Mehdi’nin idaresinde birleşecektir.
10. Hz. İsa aleyhisselamın nüzulünden sonra Hıristiyanlar Müslüman olacaktır.
11. Hz. Mehdi idaresinde dünya ve insanlık altın çağını yaşayacaktır.
12. Büyük savaşlarda Kostantiniye, bir müddet Müslümanların elinden çıkacak, bilahare geri alınacaktır.
Yukarıda beyan ettiğim gibi ne zaman, nasıl, bu konuda kesin bilgi veremem.
Yaşadığımız şu tarihte insanlığın büyük kısmı çok azmıştır.
Ehl-i Kitab’ın çoğunluğu pagan inanç ve kültürüne sapmıştır.
İslam dünyasında da büyük cahillikler, sapıklıklar, azgınlıklar görülmektedir.
Âhir zamanın büyük kanlı savaşlarında kafirler, sapıklar, münafıklar, azgınlar büyük zarar görecek, çoğu helak olacaktır.
Tevhid dini İslam’ı bırakıp Altın Buzağı dinine yönelenlerin sonu kötü olacaktır.
Kafirleri dost ve velî edinenlerin, onlar sıçan deliğine girse, peşlerinden giren azgınların ve sapkınların sonlarının iyi olacağını söylemek mümkün müdür?
Allaha ortak koşmayan, O’nu kemal sıfatlarla sıfatlayıp, noksan sıfatlardan tenzih eden, başta beş vakit namaz olmak üzere ihlasla salih ameller işleyen, Kur’anın emirlerini yerine getiren, yasaklarından kaçınan, öğütlerini tutan, Resûlullahın Sünnetine uyan, Şeriatı hukuk sistemi ve dünya nizamı olarak kabul edip elden geldiği kadar uygulayan ahlaklı ve faziletli Müslümanlar kurtulacaktır.
Parayı put haline getirip ona tapanların…
Kur’ana, Sünnete, Şeriata sırt çevirenlerin…
İslam düşmanı müşrik, kafir ve münafıklarla işbirliği yapanların…
Yularlarını nefs-i emmârelerinin eline verenlerin…
Devamlı şekilde Şeytana uyanların…
Haram yiyenlerin…
Haramla zengin olanların…
Din sömürüsü yapanların…
Başta israf olmak üzere türlü türlü beyinsizler işleyenlerin…
Ehl-i Tevhid, ehl-i kıble, ehl-i Kur’an, ehl-i salat mü’minlere buğz ve düşmanlık edenlerin…
Riba zina ve bina ehlinin…
Sonları iyi olmaz.
Onlar kurtulmak istiyorlarsa:
1. Tevbe ve rücu etmeleri.
2. Biriktirdikleri haram servetleri dağıtmaları, kul haklarını sahiplerine iade etmeleri.
3. İade edemezlerse, sahipleri adına tasadduk etmeleri… gerekir.
İslamı iyi ve doğru şekilde bilmeyen cahil ve gafil Müslümanların uyarılması gerekir.
Dini bilip de onları uyarmayan “bilenler” sorumludur.
Vazifelerini yapmazlarsa suçlu ve günahkar olurlar.
İslam dini, nasihat dinidir.
Nasihat etmek için ilmî icazeti olanlar etmeli, nasihate ihtiyacı olanlar da dinlemeli ve tutmalıdır.
Diyanet büyük vebal altındadır.
Âhir zamanın kulaklardı sağır eden gök gürültüleri duyulurken, gözleri kamaştıran şimşekleri çakarken; hâlâ cami ve minare hoparlörleri, cami klimaları, cami kaloriferleri, cami halıları, cami helaları, din görevlisi lojmanları, çörek otlu Ramazan pideleri, susamlı kandil simitleri ile meşgul olanlara şaşılır.
Cenab-ı Hak cümlemizi Kur’ana, İmana, İslam’a, Sünnete, Şeriata, Ümmet-i Muhammed’e hayırlı hizmetler eden muhlis (ihlaslı) ve muslih (ıslah edici) kulları dairesinde bulundursun. Bizleri sapıklıklardan korusun, öldürücü gafletlerden, derin uykulardan uyandırsın.
Bizlere hüsn-i hâtime nasip etsin, ömürlerimizi ölümlerimize imanla bitiştirsin.
27.02.2016