Hutbe
İnsanlar!.. Dikkatle dinleyiniz… Şu temel gerçeği hiç unutmayınız: Biz yaratılmışız ve bir Yaratan vardır bizi… Bugün burada, bu mukaddes mekanda, bu mübarek vakitte, O’nu anmak, O’na ibadet etmek, Rab olarak O’ndan râzı olduğumuzu bir kere daha beyan etmek, O’ndan yardım istemek üzere toplanmış bulunuyoruz.
Allah’ın rahmeti, bereketi, yardımı üzerimize olsun.
Herkes iyi bilsin ki, Yaratanımız bizi kendisine kulluk etmemiz, emirlerini tutmamız, yasaklarından uzak durmamız, öğütlerini tutmamız için yaratmıştır.
Yaratanımız Allahü Teala, kemâl sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir.
O, bizi uyarmak, aydınlatmak, bilgilendirmek için Peygamber göndermiştir. Bu Peygamber, âhir zaman nebisi Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemdir. Bizler nebi olarak ondan razıyız.
Allah bize kurtuluşumuz, iyiliğimiz, mutluluğumuz, selâmetimiz için kitapların en yücesi olan Kur’anı göndermiştir. Kur’an, Allah’ın kadim kelamıdır ve bizler kitap olarak ondan razıyız.
Allah bize din olarak, nizam olarak, İslam’ı göndermiştir. Kur’anda beyan buyurulduğu üzere, Allah katında tek hak, makbul, geçerli din İslam’dır. Bizler, din olarak İslam’dan razıyız.
Allah bize, dünyada haysiyetli, temiz, şerefli bir hayat sürmek; âhirette mutlu olmak için neler yapmamız gerektiğini öğretmiştir.
Varlığımızın ölüm ile bitmeyeceğini, ölümün dünya hayatından âhirete geçiş olduğunu; dünyanın fâni, âhiretin ebedî olduğunu, dünyada yaptıklarımızın hesabını âhirette vereceğimizi bize açıkça bildirmiştir.
Kur’an ve Resulullah bize nelere inanmamız gerektiğini bildirmiştir.
Allaha nasıl ibadet etmemiz gerektiği, bu ibadetin en önemlisinin, insanı kötülüklerden ve azgınlıklardan koruyan beş vakit namaz olduğu bize bildirilmiştir.
Allah’ın Peygamberi bizim için en güzel bir örnek ve modeldir. Onun Sünnetine uymalı, onun ahlakı ile ahlaklanmalı, onun yolundan gitmeliyiz.
İslam, bize, Allah’ın beğendiği ve razı olduğu en güzel ahlakı öğretmektedir.
Allah yalan söylemeyi, gıybet ve iftira etmeyi, fitne ve fesat çıkartmayı, insanların gizli ayıp günah ve kusurlarını araştırmayı; zinayı, ribayı, her türlü haksızlık ve zulmü, haram kazançlar elde edip onları yemeyi, onlarla zengin olmayı, gururu, kibri, sarhoşluğu, nâmahrem kadınlara kötü gözle bakmayı yasak kılmıştır.
Allah bizce adaletli, insaflı, mütevâzı, faziletli, dosdoğru olmayı emr ediyor.
Allah, bütün mü’minlerin kardeş olduğunu, tek bir Ümmet olmaları gerektiğini, birliği ve beraberliği, yardımlaşmayı, birbirimizi sevmeyi beyan ediyor.
Allah, Kendisine isyan edenlerin, azgınların, beyinsizlerin cezalandırılacağını beyan ediyor.
Herkes iyi bilsin ki, insanlar ezelde “Kaalû belâ” bezminde Allah ile ahd ü misak yapmışlardır. Bu ahd ü misakı hiç unutmamalı ve onu çiğnememeliyiz.
Dünya bir tarladır, burada ekilir, âhirette biçilir.
Kötülükle emr eden nefislerimiz, lânetlenmiş şeytan, Tâğut ve şer güçleri bizim günah işlememizi, İslamın sınırlarını çiğnememizi, kötü olmamazı istiyor, onlara uymamalıyız.
Müslüman iyi insan demektir.
Müslüman yalan söylemez, gıybet ve iftira etmez, zulm etmez.
Vasıflı, iyi, gerçek Müslümanın üstünlüğünü, faziletini, meziyetlerini, iyiliklerini, güzelliklerini, doğruluk ve dürüstlüğünü düşmanları bile kabul ve tasdik eder.
Her Müslüman, kendisine yetecek miktarda din bilgisi, yani ilmihal ve İslam ahlakı öğrenmeli ve öğrendiklerini hayata uygulamalıdır.
Bizi İslamın dışındaki yollara sokarak bozmak isteyen güçlere karşı direnmeliyiz.
İtikadımızı tashih etmeliyiz.
Beş vakit namazı dosdoğru kılmalıyız.
Ahlaklı, faziletli, güçlü, vasıflı Müslümanlar olmalıyız.
İslam, Kur’an, Sünnet ölçülerine uygun bir hayat sürmeliyiz.
İffetli ve hayâlı olmalıyız. Her yeni günümüz, iyilikte ilimde irfanda ahlakta fazilette hayırda hasenatta bir öncekinden ileri olmalıdır.
Nefislerimizle büyük cihad yapmalıyız.
Allah’ın rızasına uygun bir hayat sürmeli, Peygamberimizin şefaatine nail olmalı, dünyada izzetle yaşamalıyız.
Allah yardımcımız olsun!