Vicdanı hür olanlara
Modern psikolojide iç disiplin olarak tanımlanan vicdan, kişinin doğruyu yanlıştan ayırma istidadır. Fıtri olarak her insanda bulunur fakat sosyal öğrenme ile gelişerek kişinin yol haritası haline gelir. Vicdan insanın ahlak hocasıdır. Zaaflarınızın esiri olup, yanlış bir şeye karar verdiğinizde vicdanınız sizi kuvvetle sarsar, ruhunuzu acıtır ve ilk uyarıcı o olur. Vicdan doğru ve yanlışın sınırlarını belirlemede mahirdir, her an uyanıktır ve adeta içimizdeki hâkimdir.
Vicdanının sesini dinlemeyen insan ise, hatalarını masum gösterecek mazeret üretmeye devam eder. Çünkü vicdanı hiç susmaksızın konuşmakta ve kişinin hatasını yüzüne vurmaktadır. O da çareyi kaçmakta bulur. Voltaire şöyle der: Birinin kalbini kırmak isteyen insan kesinlikle vicdanını susturacak bir sebep bulur ama sonra vicdanı onur susturur. Vicdan, yapılan hatayı sürekli kişinin yüzüne vurarak geri dönüş yollarını gösterir kişiyi uyanık olmaya çağırır.
Hatalarının telafisi için harekete geçen ve yaşamlarına tertemiz bir sayfa açan kimseler vicdanlarının sesine kulak verenlerdir. Çünkü vicdan iyiliği telkin eden bir papağan gibi sürekli konuşmakta ve kişiyi uyanışa çağırmaktadır. Cezaevinden çıktıktan sonra yaşamına berrak bir sayfa açıp topluma katılan bir kişi ile tanışmıştım. Zahiri olarak cezasını çektiğini fakat mahkûmiyetten sonra da vicdanının kendisini bırakmadığını ve eskiye dair ne varsa terk edip hayatına yeni bir sayfa açtığını söylemişti. Her kötülük kalbimize değen kara bir lekedir, kalbe değen her leke ise derin bir sızıya dönüşür. Vicdanımız nöbetçi bir asker gibi bırakmaz peşimizi, biz nereye gidersek o da oraya gider. Yeni bir dirilişe yeni bir sabaha çağırır bizi.
VİCDAN HÜRDÜR
Bedeninize ağır darbeler indirebilir, sizi açlığa yoksunluğa ve çaresizliğe itebilirler.
Elinizde ne varsa alıp, öylece bırakabilirler.
Gözlerinizi bağlayıp, katlanılmaz acılara, karanlık dehlizlere sürükleyebilirler.
Sezinizi kısabilir ve sizi Hz. Hüseyin gibi ıssız çöllerde yapayalnız bırakabilirler.
Peki ya vicdanınız?
Çelikten bir zırh gibi duran vicdanınıza asla dokunamazlar.
İster zindanda olun, ister dipsiz bir kuyuda ister bir mahzende vicdanınızı hiç kimse köleleştiremez, hiç kimse esir alamaz onu.
Mademki, içinizde özgürlüğün kalesini, yani vicdanı taşıyorsunuz öyleyse kötülük yapmaya hiçbir mazeretiniz olamaz. Çünkü siz vicdan gibi bir uyarıcıya sahipsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.