Bu futbol Fener’e hiç yakışmadı
Bu futbola kaçan goller çok! Sanırsınız ki Fenerbahçe bu zorlu deplasmanda tek santrforlu haliyle Sivas’ı yerle bir edecek. Nerede beyim, nerede; hiç de öyle olmadı!
Daha fazla baskı kuran Sivasspor... Özellikle ikinci yarıda üst üste pozisyon buldular. Fenerbahçe’nin önde götürdüğü maçı ikinci yarıdaki futboluyla kazanması mümkün değildi.
Alex’in kornerinden gelen topu kafayla Selçuk ağlara gönderdi. Bu gol güzeldi. Sonra ara ki bulasın Selçuk’u sahada... Sanki misafir sanatçı gibi bir 90 dakikayı anlamsız bir şekilde bitiren oldu.
Koskoca Fenerbahçe... Bir gol bulmuş, öne geçmişsin... Rakibine baskı kurup skoru arttıracağına, özellikle ikinci yarıda çok adamla kendi yarı sahana demir atmışçasına kümelendin. Bu olmamalıydı. Böyle bir Fenerbahçe olur mu hiç? Korkarsan, rakibinin üzerine gitmezsen, gol pozisyonu üretiminde elbette sıkıntılar çekersin.
Güiza, ileride bir başına çaresiz kalmaya mahkum oldu. Sağa sola koşması, takımı adına yarar değil zarar getirdi. Çünkü çabuk yoruldu! İlk yarıda direkten dönen topu, Güiza’nın sahadaki tek varlığıydı.
Sivasspor, Musa’nın ilk yarıdaki direkten dönen topunun yanı sıra, ikinci yarıda da aynı futbolcuyla mutlak sayılabilecek yüzde yüz gollük pozisyonları harcadı; daha sonra Murat ve Sezer ile öne geçip, galibiyete ulaştı...
Sivasspor, Fenerbahçe’den çekinip maça ürkek başlamasa, oyunun şeklini de neticesini de daha önce değiştirirdi. Fenerbahçe, oynadığı futbolla seyredenleri mutlu etmezken, bulduğu az sayıdaki pozisyonları da lehine çevirmekte olağanüstü beceriksizdi.
Kaleci Volkan Babacan, bana göre iyi bir performans sergiledi; yediği 2 gole rağmen... Kısacası, özellikle Fenerbahçe’nin ikinci yarıdaki futbolu, hiç iç açıcı değildi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.