Hak ile Bâtıl Eşit Olmaz
HER söylediği doğru olan, kendi hevasından konuşmayan Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) “Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Biri dışında bunlar Cehennemliktir. Kurtuluş fırkası, benim ve Ashabımın yolundan gidenlerdir” buyurmuş iken, bazılarının mezhepler kalksın, bütün Müslümanlar Kur’anda birleşsin edebiyatı yapmaları büyük bir çelişkidir.
Her fırka Kur’an diyor ama Kitabullahı doğru anlamak, doğru yorumlamakta ittifak yok.
İslam’ın doğru yorumu olan Ehl-i Sünnet ile yanlış, hatâlı, dâl ve mudil fırkaları eşit görmek büyük ve temel bir yanlışlıktır.
Müslümanlar birleşmek, kurtulmak istiyorlarsa Fırka-i Nâciye olan Ehl-i Sünnette birleşmeli, toplanmalıdır.
İslamî fırkaların en uçlarından biri Gurabiye fırkasıdır. Onlara göre Resulullah (Salat ve selam olsun ona) ile Hz. Ali birbirlerine iki karganın benzemesi gibi benzerlermiş, peygamberlik aslında Hz. Ali’nin hakkı imiş ama Cebrail aleyhisselam bu benzerlik yüzünden şaşırmış, vahyi Hz. Muhammed’e getirmiş…
İslam dünyasında böyle başka acayip mezhepler, fırkalar da var. Ehl-i Sünneti onlarla bir tutmak çok büyük bir yanlış olmaz mı?
Birkaç kişi dışında Ashab-ı kiramı kafir ve münafık gören, onlara sövüp sayan, Hülefa-i Râşidîn’in ilk üçünü reddeden fırka ile Kur’anda nasıl birleşilecek?
Mücessime ve müşebbihe taifesi ile nasıl birleşilecek?
Türkiye Müslümanlığı Ehl-i Sünnet temelleri üzerinde yükselen bir binadır. Ehl-i Sünnet yıkılınca bina çöker.
Osmanlı devleti ve Hilafeti, 600 küsur yıl Ehl-i Sünneti tutarak pâyidar olmuştur.
Bugün Türkiye’de Ehl-i Sünneti yıkmak için planlı ve programlı yoğun bir faaliyet vardır. Ehl-i Sünneti kaldırıp, yerine içi boşaltılmış ılımlı ve light bir din getirmek isteniyor.
İnzal edilmiş, indirilmiş Kur’an Sünnet Şeriat fıkıh İslam’ı yerine; uydurulmuş, beşerî bir ideoloji ve hümanizma haline getirilmiş etkisiz bir din türetmek istiyorlar.
Halkı musalli Müslümanlıktan çıkartıp musallâ Müslümanı etmek istiyorlar.
Ehl-i Sünnet, Şeriat ve fıkıh İslamlığıdır.
Reformcular, dinde yenilik ve değişim isteyenler, taqiyye yapan Mutezile mezhebi mensupları, Fazlurrahmancılar, aralarında farklılık olsa da, Ehl-i Sünneti yıkmak konusunda birleşmişlerdir.
Emperyalistler, sömürgeciler, global Altın Buzağı dini mensupları ve onların içteki yardakçıları; Ehl-i Sünnet esasları üzerine bina edilmiş tek bir Ümmet istemiyor, onun yerine, bin şubesi olan bir İslam Protestanlığı mozaiği getirmeye çalışıyor.
Farmason sarıklı Afganî’nin, her Müslüman kendi kafasına göre Kur’andan hüküm çıkartsın, ictihad yapsın tezi yayılıyor.
Birileri Sünneti ya tamamen inkar ediyor veya mütevatir ve sahih hadislerin, işlerine gelmeyen bir kısmını inkar ve reddediyor.
Son yıllarda, hadislerin AB kriterlerine göre ayıklanması cinayet ve hıyanetini biliyoruz.
Ehl-i Sünnet düşmanları, şazz fikir ve görüşleri gerçek İslammış gibi ele alıyor.
Din konusunda vatandaşların kafaları allak bullak edilmiştir.
Bir yandan Ehl-i Sünneti yıkıyor, öte yandan namaz kılanların, oruç tutanların sayısını azaltmak için her habaseti yapıyorlar.
Sovyetler Birliği yıkıldıktan, Marksizmin saltanatına son verildikten sonra Pagan emperyalist ve sömürgeci güçler İslam dünyasını baş düşman olarak görüyor ve Müslümanları bölmek, parçalamak, din konusunda ihtilafa düşürmek için her çareye başvuruyor.
Başarılı olabilecekler mi?.. Olamayacaklar. Âhir zamanda zuhur edeceği bildirilen Mehdi, Ehl-i Sünnetten olacak, Kur’ana Sünnete Şeriata hizmet edecektir.
Ortadoğu’da Melhame-i Kübra, Armagedon savaşları olması kaçınılmazdır.
Ehl-i Sünnetin doğruluğunu ve kıymetini şu son Suriye iç savaşında bir kere daha gördük.
Resulullah yanılmaz, o Muhbir-i Sâdıktır, ne söylemişse doğrudur, haktır.
Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, biri dışında bunlar Cehennemliktir, kurtuluş fırkası benim ve Ashabımın yolunda olanlardır demiştir ve bu sözü ve uyarısı doğrudur.
Fazlurrahmanın Tarihsellik mezhebi bâtıldır.
Allah’ın hak dininde reform, yenilik, değişim olmaz.
Ehl-i Sünnet Sevâd-ı Âzamdır, İslamın cadde-i kübrasıdır.
Ehl-i Sünnetin hak yol olduğunu bilenlerin var güçleriyle batıl ve sapık cereyanlara karşı çıkmaları, bozuk fikirleri red, cerh ve ibtal etmeleri gerekir.
Ehl-i Sünnet elden giderse Türkiye yıkılır, parçalanır.
20.03.2016