İKTİDARIN özellikle de Külliye’nin izlediği politikalardan rahatsızlık duyan AKP’liler üzerlerine düşen “uyarı görevini” yapmaya çalışıyorlar!

Mesela izlenmekte olan dış politikada “mutlaka değişikliğe” gidilmesi gerektiğini vurguluyorlar! Ve de dostları çoğaltmanın, düşmanları azaltmanın vaktinin gelip geçmekte olduğunu ifade ediyorlar!

Özellikle bu öneri üzerinde durmak istiyoruz! İzlenen politikalardan rahatsız olanların, “Dostları çoğaltın, düşmanları azaltın” tavsiyesi yabana atılacak bir tavsiye mi? Kuşkusuz yabana atılacak bir tavsiye değil! Aksine dikkatle ele alınıp üzerinde “kafa yorulması” gereken bir tavsiye! Peki, iktidar özellikle Külliye nasıl bir politika izliyor? Beklenin tam aksi bir politikanın izlenmekte olduğunu kim inkâr edebilir?

İktidar bir nebze de olsa daha itidal üzere adımlar atıyor ama Külliye sanki tüm enerjisini birileri ile kavga etmekten alıyor! Sürekli olarak birileri ile kavga ediliyor olunca da haliyle dostluklar değil düşmanlıklar artıyor!

Bırakın harici düşmanları iktidar partisinin kendi içinde bile insanlar sürekli olarak düşman ilan ediliyor!

Külliye’nin istediği gibi düşünmeyenler, Külliye’nin istediği gibi konuşmayanlar, Külliye’nin istediği gibi yazmayanlar tetikçiler tarafından hemen düşman olarak gösteriliyor! Dolayısıyla Külliye çevresinde yaşanan “yalnızlaşma” giderek büyüyor! Beraber yola çıkılan çoğu ismi bugün düşman olarak görüp bir kenara itenler elbette yeni dostluklar kurmada güçlük çekiyorlar! Biri diğerini “troliçe” ilan edip aşağılamaya çabalarken diğeri de kendisine “troliçe” diyeni “dedem yaşında” diye küçümsüyor ve aradaki dostluk bağları bu şekilde koparılıp atılıyor! Oysa içinde yaşadıkları bugünler birlik ve beraberlik günleri olması gereken günler! Sürekli düşman üretmekle meşgul oldukları için en basit şeylerin bile farkına varamıyorlar! “Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” bağlamında söylenen bu sözlere mutlaka kulak vermeliler ve gereğini tez zamanda yerine getirmeliler!

Artık her gün biriyle kavga etmek zorunda olmadıklarını idrak etmeliler!

Yani bundan böyle, “Düşman üretme yerine yeni dost kazanmanın” yollarını aramalılar!