Müslümanlar Nasıl Islah Olacak?
MÜSLÜMANLAR kurtulmak, necat ve felah bulmak, yükselmek, muzaffer ve üstün olmak, düşmanlarına galip gelmek, dünyada izzet içinde yaşamak istiyorlarsa, kendilerini ıslah etmeleri gerekmez mi? Gerekir… Bu ıslahın planlı ve programlı olması gerekir mi? Gerekir…
Peki niçin şu anda planlı ve programlı bir ıslah hareketimiz yoktur?
Yurdun her yerinde yekûn olarak binlerce cami inşaatı var ama ortada müşterek (ortak) bir ıslah plan ve programı yok. Bu büyük bir eksiklik değil midir?
Cami binaları demiştim… Bu camilerin mihraplarına geçecek, minberlerine çıkacak, kürsülerine oturup halka vaaz ve nasihat edecek; vasıflı imamlar, hatipler, vâizler, hademe-i hayrat (din görevlileri) yetiştiriyor muyuz?
Vasıflı hademe-i hayrat gerçek İslam medreselerinde yetişir, yetiştirilir, bunlar bizde yok. Medreseler 1924’ten beri kapalı.
Medrese olmazsa caminin yıkılacağını, din hizmetlerinin layıkı vech ile yapılamayacağını niçin akıl edemiyoruz?
Bugünkü M. Kemal Paşa büstlü İmam-hatiplerde vasıflı din hizmetkârı yetişebilir mi? İstisnaî olarak yetişebilir ama genelde yetişmez.
Biz yirmi birinci asrın Gazalîlerine muhtacız.
İmamların muazzam din ve dünya kültürün sahip olmaları gerekir.
En az dört lisan bilecekler… Osmanlıca, Arapça, İngilizce, Farsça…
Bu dört dilde kültür kitabı okuyup anlayabilecekler, kitap veya ilmî makale yazacaklar, irticalen konuşma yapabilecekler.
Engin bir tarih kültürüne sahip olacaklar.
Sanattan, mimarlıktan anlayacaklar, güçlü bir estetik boyutuna sahip olacaklar.
Tarikat ve tasavvuf kültürüne vakıf olacaklar.
Kuzum biz böyle güçlü din görevlilerini nerelerde yetiştireceğiz?
Türkiye’nin, Türkiye Müslümanlarının niçin Eton Koleji ayarında bir okulları yok?
Niçin en akıllı, en zeki, en kabiliyetli, en seçkin, en istidatlı, en vasıflı çocuklarımızı subay, öğretmen, din görevlisi yetiştirmiyoruz?
Dünyada kaliteli din hizmetkarı yetiştiren birkaç üniversite var, bir kısım çocuklarımızı niçin oralara gönderip okutmuyoruz?
İmamlığı, ücretle namaz kıldırma memurluğu haline getiren bir İslam toplumunun batacağını, yıkılacağını niçin anlayıp idrak etmiyoruz?
Türkiye Müslümanlarının ortak bir ıslah plan ve programı yapabilmeleri için Ümmet birliğine sahip olmaları gerekir. Bugünkü birbirinden kopuk cemaatler, parçalar, sektler, hizipler, fırkalar, gruplar mozaiği ile bu iş olmaz.
Ümmet olacak… Onun başında râşid, âdil, geniş ufuklu, çok faziletli bir Halife olacak… Müslümanlar o muhterem zata biat ve itaat edecekler… Halifenin, ehil üyelerden oluşan bir şûrası olacak… İşler danışılarak görülecek ki, plan ve program yapılabilsin.
Osmanlı devleti kuruluş ve yükseliş devrinde nasıl başarılı olmuştu?.. Onlar ellerine geçen her zeki, kabiliyetli, becerikli, istidatlı insanı yetiştirip din ü devlet hizmetinde kullanmışlardı. Osmanlı sisteminde istidadı ve ehliyeti olan kimseler yükselerek imparatorluğun ikinci adamı olabiliyorlardı. Sadece birinci adam, yani Padişah olamıyorlardı.
En ehliyetli çocuklarımızı dikkat ve itina ile seçmeliyiz, onları en yüksek din ve dünya kültürü ile teçhiz etmeliyiz (silahlandırmalıyız), emanetleri onlara vermeliyiz ki, kurtulabilelim, yükselebilelim.
Bu hizmet şadırvan yapmaya, cami helası işletmeye, minarelere hoparlör takıp avaz avaz bağırtmaya, ucuz din edebiyatı yapmaya benzemez.
Suriye faciasını gördük ama hâlâ akıllanıp Ümmet birliğini kuramadık, başımıza râşid bir İmam seçip ona biat ve itaat edemedik.
25.03.2016