Tabii canım!
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Biz terörü ve teröristi hiç desteklemedik” diyor!
Tabii canım! “Anlat anlat heyecanlı oluyor” diyesi geliyor insanın! Zaten terörle uzaktan yakından hiç alakaları(!) olmamıştır!
Hatta işi biraz abartırsak terör ve teröristlerle bir merhabaları bile yoktur(!) diyebiliriz!
Sırtlarını onlara dayadıklarını(!) hiç ifade etmemiş ve onlarla aralarında hiçbir bağ(!) kurmamışlardır!
Hendek kazanları, barikat kuranları tanımazlar(!) bile!
Savaştan hiç hoşlanmazlar!
Ne diyor HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş? “Savaş meşru değildir” diyor!
Başka ne diyor?
“Savaşın meşruiyeti olmaz, zulme karşı direniş meşrudur” diyor!
Gördüğünüz gibi terör ve teröristi hiç desteklemiyorlar(!) ama zulme karşı direnişi(!) bir çırpıda meşrulaştırıyorlar!
Hangi zulümden söz ediyorlar acaba?
Ve kim kime zulmediyor?
Özerklik ve özyönetim talepleri bağlamında bu soruların tartışılması gerekmez mi? Bugün ülkenin Doğu’sunda ve Güneydoğu’sunda yaşamakta olan bir vatandaşın Batı’sında yaşamakta olan vatandaştan neyi eksiktir?
Bir eksiklik söz konusu değilse özerklik ve özyönetim talepleri neyin nesidir?
İş lafa gelince asla ayrılıktan yana olmadıklarını iddia ediyorlar ama iddiaları teröre ve teröriste hiç destek vermedikleri iddiası kadar içi boş ve inandırıcılıktan uzak bir iddia olmaktan öteye geçemiyor! Eylemleri ile söylemleri arasında büyük farklar var!
Bir yandan terörün ve teröristin hemen yanı başında yer alıyorlar bir yandan da desteklemediklerini ifade ediyorlar!
Biraz üzerlerine gidince de zulme karşı direnişten(!) söz etmeye başlıyorlar! Ancak her şey milletin gözü önünde yaşanıyor! Eylemleri orta yerde iken eylemlerinin tam aksi söylemler ile durumu kurtarmaları mümkün olmuyor!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.