Eğitimde İntihar
HER asker komando olabilir mi?.. Olamaz… Komando olamayacak kimselere zoraki komando eğitimi vermek doğru mudur? Değildir…
Bunun gibi, her genç de lise ve üniversite tahsili yapamaz. Niçin?.. Çünkü kabiliyeti, istidadı yoktur, yapısı buna müsait değildir.
Herkes ilköğretim tahsili yapmalıdır. Bundan sonrası, ehliyeti ve liyakati olan gençleri seçerek, ayıklamak suretiyle yaptırılmalıdır.
Bütün medenî ülkeler böyle yapıyor.
Bizdeki düzen veya sistem, tam tersine, ehliyeti ve liyakati olsun olmasın her çocuğu ve genci ille de ite kaka zoraki okutmak istiyor.
Herkes okusun, lise ve üniversite diplomasına sahip olsun diye eğitimi ve üniversiteleri sulandırdık, cılkını çıkardık, bitirdik
Fransa’da halen mevcut olan, bizde eskiden var olan lise bitirme ve bakalorya (olgunluk) imtihanlarını kaldırdık.
Yurdun her köşesini lise binalarıyla doldurduk ama bizde İngiltere’deki Eton Koleji ayarında bir tek güçlü ve vasıflı okul yoktur.
Eski idadiler ve sultaniler ayarında bir tek okulumuz yoktur.
Eğitim bir vasıf ve keyfiyet meselesidir, biz onu kelle sayısı, kemiyet derekesine indirdik.
Ton balığı ile hamsi arasındaki ağırlık farkını anlamaktan âciziz.
O kadar cahil nesiller yetiştiriyoruz ki, 1928’den önce yayınlanmış veya yazılmış Türkçe kitapları okuyamıyorlar. Soruyorum: Böyle bir cahillik hangi medenî ülkede vardır?
Eğitimi, miadı dolmuş, bâtıl ve sapık bir ideolojiye kurban ettik.
Okuyamayacak, okumaya istidadı ve kabiliyeti olmayan herkesi okutmak, uzun vadeli bir intihardır.
Türkiyenin başka hiçbir problemi olmasa, sadece bu bile sarsılmasına batmasına yeter de artar.
Bu konuda medenî, akıllı, ileri, iş bilir ülkeler ne yapıyor, iyice tetkik etmeli, biz de onlar gibi yapmalıyız.
Dünyanın en vasıflı ve güçlü okulları ve liseleri seviyesinde okullar ve liseler açmalıyız.
İlköğretim okullarına bitirme imtihanı, liselere bitirme ve bakalorya imtihanı koymalıyız.
Liselerde en az otuz bin kelimelik edebiyat kültürü vermeliyiz.
Bir liseli genç, Türk edebiyatının en büyük klasik şairi ve edibi Fuzulî’nin Divanı’nı, orijinal Osmanlıca metninden kolayca okuyup, metin şerhi yapabilmelidir.
Tarih, beşerî ve iktisadî coğrafya, psikoloji, mantık, ahlak, estetik, metafizik konularında liseli gencimiz ciddî ve kaliteli kompozisyonlar yazabilmelidir.
Test imtihanlarının kıymet-i harbiyesi yoktur.
Liselerde okuyan erkek çocuklarımız küçük beyefendiler, kız çocuklarımız küçük hanımefendiler olarak yetiştirilmelidir.
Liselerde bilgi ve kültürün yanında ahlak ve karakter terbiyesi verilmelidir.
Dünyanın en az yüz ülkesinden, okullarımıza öğrenci gönderilmeli, yabancılar yalvar yakar aman bizim çocuklarımızı da okutun adam edin diye rica etmelidir.
Mümtaz seçkin bir Türkiye lisesi, dünyanın en kaliteli, birinci okulu olarak seçilmelidir.
Türkiye’nin istikbali öncelikle havaalanlarında, hızlı trenlerde, stadyumlarda, limanlarda, barajlarda, otoyollarda, gökdelenlerde, AVM’lerde, lüks otellerde değil, böyle okullardadır.
Fransa’da, 2016’nın en başarılı ve güçlü on lisesinin hepsi özel liselerdir ve bunların yedisi Katolik mektebidir.
Türkiye Müslümanları da güçlü özel İslam mektepleri açmalıdır.
Bu okullarda ilim ve irfan sahibi, yüksek ahlak ve karakterli, gelişmiş estetik sanat güzellik boyutuna malik vatansever iyi insanlar yetiştirilmelidir. Bunlar hem Türkiyeye, hem İslam alemine, hem bütün insanlığa örnek olmalı ve hizmet vermelidir.
Lise tahsili yapmak alabildiğine zorlaştırılmalıdır.
Uluslararası anketlerde Türkiye eğitimi, Türkiye okulları ve bilhassa liseleri dünya birincisi olmalıdır.
Benim bu anlattıklarım fen ve meslek liseleriyle değil; edebiyat tarih, sanat ağırlıklı genel kültür liseleriyle olabilir.
Kemalist Tevhid-i Tedrisat devrimine nokta konulmalı ve eğitimde millî kimliğe ve kültüre, tarihî devamlılığa dönülmelidir.
Karma eğitim faciasına son verilmelidir.
İngiltere’nin (Birleşik Krallık) Büyük Britanya kısmında her sabah, derse başlanmadan önce okulun kilisesinde ibadet ve ayin yapıldığı gibi; bizim İslam liselerimizde vakit namazları, bütün Müslüman öğrencilerin tamamının iştiraki ile okul camiinde, okul imamının ardında cemaatle kılınmalıdır. 1868’den 1912’ye kadar Galatasaray lisesindeki Müslüman talebelerin, vakit namazlarını cemaatle kılması mecburî idi. (Şu anda okulun 600 kişilik mescidi, kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Kütahya çinileri ile kaplı mihrabı kapatılmıştır.)
Türkiye’nin en büyük, en hayatî, en önemli meselesi eğitimdir.
Çoğunluğu oluşturan Müslümanlar eğitim üstünlüğünü ve hakimiyeti ele geçiremezlerse; esir, sefil, ikinci vatandaş, sömürge yerlisi olarak yaşamaya mahkum kalacaklardır.
Eğitim meselesi şifahî taşra kültürü ile çözülemez. Bunun için derin, yazılı, medenî kültür sahibi olmak gerekir.
Eğitim meselesi hem İslamı iyi anlamamış, hem de çağın (modernitenin) gerisinde kalmış kimselerle çözülemez.
Bizim, mânen harap müzeyyen cami binalarına değil, iyi ve güçlü Müslüman, iyi insan, iyi Türkiyeli yetiştirecek güçlü ve üstün okullara ihtiyacımız vardır.