Ehl-i İslam’ın Birinci Problemi İslâm Eğitimidir
İSLAM yegâne hak dindir, kâmil dindir. Bu dine hizmet edeceklerin kâmil, vasıflı, üstün, güçlü kimseler olması gerekir.
İlim, bilgi, kültür konusunda vasıflı, güçlü, üstün olacaklar…
Ahlak, karakter, fazilet bakımından üstün ve güçlü olacaklar...
Sanat, estetik, güzellik bakımından üstün olacaklar…
Bu üstünlüklere, bu güçlere, bu vasıflara sahip olmayanlar Müslüman olabilir ama asla hizmetkar olamaz.
Bütün Diyanet personelinin, din görevlilerinin, hademe-i hayratın, islamîkriterlerde göre üstün ve güçlü olması gerekir.
İmam-Hatip okullarından vasıflı, üstün, güçlü gençler mezun edilmelidir.
Böyle Müslümanlar yetiştirmek için Müslümanlar güçlü İslam medreseleri ve İslam mektepleri açmalıdır.
Bu medreseler ve mektepler, uluslararası derecelendirmelerde dünya birincisi olmalıdır.
Bütün dünya, hattâ düşmanlarımız bile bizim medrese ve mekteplerimize hayran kalmalı, onların üstünlüğünü kabul ve tasdik etmelidir.
İslamın, imandan sonra ikinci önemli şartı, değeri nedir? Beş vakit namazdır. İslam medrese ve mekteplerinde beş vakit namazı cemaatle kılmak mecburî olmalıdır.
İslam medreselerinde İmamı Gazalî, İmamı Şâranî, İmamı Süyûtî, Şeyhülislam Mustafa Sabri, Düzceli Zâhid el-Kevserî ayarında ulema, fukaha yetiştirilmelidir.
Böyle kimseler Türkiye’nin bugünkü Tevhid-i Tedrisat Kemalist eğitim sistemiyle yetiştirilemez, yetişemez.
Türkiye Müslümanları öncelikle var güçleriyle, bütün imkanlarıyla eğitime yönelmelidir.
Müslümanlar öncelikle yeterli sayıda çok kaliteli, üstün, güçlü subay, öğretmen, din görevlisi yetiştirmelidir.
Böyle subaylar, öğretmenler, din hizmetkarları yetiştirebilmek için ülkenin en cevherli, en akıllı, en zeki, en sağduyulu, en ehliyetli, en liyakatli, en istidatlı, en idealist, en vatansever, en ihlaslı, en faziletli (on bir sıfat saydım) çocukları seçilmeli ve onlara özel eğitim verilmelidir.
Müslümanlar, sıradan insan yetiştirerek kurtulamazlar, aziz ve hür olamazlar.
En zeki çocuklarını, ileride çok para kazansınlar diye doktor ve mühendis yetiştiren bir İslam toplumu intihar etmiş, zilleti seçmiş olur.
Anlattığım üstün, güçlü, vasıflı Müslümanlar Allah’ın vaad etmiş olduğu yardım ve tevfike nail olur ve düşmanlarını biiznillah yener.
Şunu da söyleyeyim: Yetersiz kimseler, böyle vasıflı üstün güçlü insanlar yetiştiremez.
Dinî hizmetler ve eğitim konusunda kendimizi içine haps etmiş olduğumuz kısır döngüden en kısa zamanda çıkmamız, kurtulmamız gerekiyor.
Eskiden yeterli miktarda hürriyet yoktu, bugün var… Eskiden gerekli para ve maddî imkân yoktu, bugün var… Peki, Müslüman kesim niçin gerçek İslam medreseleri, gerçek İslam mektepleri aç(a)mıyor?
Böyle eğitim müesseseleri cemaat, fırka, hizip, parça zihniyeti, holiganlığı ve kültürü ile açılamaz.
Böyle medreseler ve mektepler açabilmek için 360 derecelik ufuk ve görüş genişliği gerekir.
Çok yazdım, tekrarlıyorum:
Gerçek İslam mekteplerinde okuyan bütün Müslüman öğrenciler, vakit namazlarını, okulun camiinde cemaatle kılacaklardır. Namaz kılmayan öğrenciler atılacaktır.
Böyle okullarda kesinlikle karma eğitim yapılmayacaktır.
İslam mekteplerinde icazetli sarıklı cüppeli büyük ulema tarafından her gün bir saat din ve Kur’an dersi okutulacaktır.
İngiltere’den, Eton kolejinden veya Imperial kolejden bu okulları görmek, gezmek için heyetler gelecek ve hayran kalacaktır.
Uluslararası anketlerde gerçek İslam medreseleri ve mektepleri dünyanın en üstün, en vasıflı, en güçlü okulları olarak ilk sırada yer alacaktır.
Okul demek, öncelikle bina değildir ama bu okulların binaları, dünyanın en büyük mimarlarına çizdirilecek ve gayr-i müslimlerin hayranlığını, takdir ve tebrikini kazanacaktır.
Ciddî doktora ve yüksek lisans tezleri yazmamış olanlar bu okullarda idareci ve muallim olamayacaktır.
Son sınıf öğrencileri İngilizce ve Arapça kitaplar yazabilecektir.
İslam okullarında Osmanlıca ve Latin harfleriyle eğitim yapılacak, ayrıca kril yazısı da öğretilecektir.
Önde gelen İslam mektep ve medreselerinin her birinin kütüphanesinde en az yüz bin kitap olacak ve öğrenciler buralarda harıl harıl araştırma ve inceleme yapacaktır.
Bu okulların sanat atölyelerinde Japonları bile hayran bırakan geleneksel islamî sanat objeleri üretilecektir.
İslam mekteplerinden beyefendiler, kız mekteplerinden hanımefendiler yetişecektir.
Evet, gündemin birinci maddesi eğitimdir.