Günlerdir iktidar partisi içinde “yaşanan sıkıntıları” dile getirip duruyorduk! İktidar partisinin “çıkmaz sokakta” olduğunu ve her an “yeni gelişmelere” tanık olabileceğimizi ifade ediyorduk!

Sonunda ne dediysek oldu ve yol ayrımına geldiler!

Bu tablo karşısında okurlarımız da haklı olarak, “Tamam iktidar partisi önemli bir yol ayrımında ama biz yeni döneme hazır mıyız?” diye soruyor!

“Biz hazır mıyız?” sorusu yerden göğe haklı bir soru!

İktidar partisi muhtemelen “iyiden iyiye bocalayacak” ama böyle bir gelişme karşısında bizim tavrımız ne olacak?

Temennimiz ortaya çıkacak tablo karşısında arkadaşlarımızın meseleye “el koyabilmeleri” ve Türkiye siyasetini doğru olarak yeniden rayına oturtabilmeleri!

Yıllardır hep beraber yaşadıklarımız gösteriyor ki bu ülkenin Milli Görüş’e ve Milli Görüş kadrolarına ihtiyacı var! Kuşkusuz Milli Görüş kadroları olarak Erbakan Hocamızın vefatından sonra “önemli sıkıntılar” yaşadık ve bu durum inkâr edemeyeceğimiz bir gerçek!

Aslında öylesine büyük bir liderin ardından böylesine sıkıntıların yaşanmasını da doğal karşılamak gerek!

Ancak sıkıntıların “sürekli yaşanmaması” gerektiğini de kabul etmek zorundayız!

Sıkıntıları mutlaka aşmaktan ve birbirimizi kucaklayarak tekrar yola koyulmaktan başka çare var mı?

Can-u gönülden ve ihlâsla bir besmele çekerek yola çıkmalı ve çalmadık kapı bırakmamalıyız!

Çünkü Milli Görüş’ten sapmaların neye mal olduğunu milletçe görmüş bulunuyoruz!

Yine görüyoruz ki dün Milli Görüş’ten basit sebeplerle kopanlar bugün Milli Görüş’ten medet umar haldeler!

Geldiğimiz noktada birbirimizi kırma, incitme ve üzme gibi bir lüksümüzün olmadığını fark ederek söylemlerimizi ona göre yeniden seçmeliyiz!

Rahmetli hocamızın bizlerden beklediği gibi inanç ve azimle yola koyulmalı ve gerektiğinde “tekeden süt sağacağımızı” yeniden dosta düşmana göstermeliyiz!

Evet, iktidar partisi ciddi bir yol ayrımında!

Bu ayrımın nelere yol açacağını hep birlikte göreceğiz!

Milli Görüş mensupları olarak bu dönemde yapacağımız ilk işin aramızdaki tüm anlaşmazlık konularını “rafa kaldırıp” birbirimizi “kucaklamak” olduğunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız!

Milli Görüş mensuplarını yeniden büyük bir tarihi görevin beklediğini de hiç unutmamalıyız!