Nomofobik mi oluyoruz?
Geçenlerde bir arkadaşımla karşılaştım, havadan sudan konuştuktan sonra şunları söyledi: “Bugün cep telefonumu evde unutmuşum, kendimi çok kötü hissediyorum. Sanki bütün arkadaşlarımı, sevdiklerimi, ailemi, evimi, işimi ve sahip olduğum bütün imkânları benden almışlar ve ben ıssız bir vadide tek başıma kalmışım… Hiçbir şey düşünemez hale geldim. İçimde sebebini bilmediğim bir korku var. Kendimi iyi hissetmiyorum. Elimi cebime her attığımda içimde bir acı beliriyor. Nasıl bu hale geldiğimi ben de anlayamıyorum. Gençliğimde cep telefonu nedir bilmezdim acaba o zamanlar nasıl geçerdi hayat? Ya da ben nasıl bağımlı oldum bu araçlara?”
Arkadaşım duygularını anlatırken, gayri ihtiyari, teknolojinin hayatımıza neler getirdiğini ve neler götürdüğünü düşündüm. Hayatımızı kolaylaştıran bu araçların bizleri bağımlı hale getirerek esir aldığını fark ettim. Ve bu esarete neden boyun eğdiğimizi sorguladım.
Modern kültürün etkisi altında yaşayan fertlerin kavramları algılama ve anlamlandırma yeteneklerinin zayıfladığı bir gerçek. Bugünün çocukları esareti özgürlük olarak algılıyorlar. İnternet, televizyon ve cep telefonları ile simyotik ilişki kuruyor ve bu araçları ihtiyaç olarak değil, aksine bir yoldaş, arkadaş, sırdaş olarak görüyorlar.
Kalabalık caddelerde, okulda, evde, işte ve yaşamın hemen her kesitinde sosyal çevreden kopmuş ve bütün ilgisini kulağındaki cep telefonlarına vermiş insanlarla karşılaşırsınız. İnsanın yerine geçen bu araçlar ne yazık ki, bizim bütün yaşantımızı etki altına alıyor. Günümüzde bu araçlar sadece konuşma, mesaj atma gibi basit fonksiyonları yerine getirmiyor. Bunun yanında, fotoğraf makinesi, saat, navigasyon, adres defteri gibi birçok fonksiyonu aynı anda yerine getiriyor. İnsanlar yakınları ile yüz yüze konuşmak yerine cep telefonuna koşuyor ve iletişimi buradan sağlıyorlar. Ve bu insanlar zamanla nomofobik sorunla yüz yüze geliyorlar. Yani cep telefonundan mahrum kalma korkusu yaşamaya başlıyorlar. Cep telefonunu sevilen kişilerin yerine koyuyor ve bu araçlara adeta insan payesi veriyorlar. Eskiden çocuklar hediyelerle ödüllendirilirdi. Artık ebeveynler çocuklarına, şunu yaparsan senin cep telefonunu şu modelle değiştireceğim gibi vaatlerde bulunuyorlar.
Ülkemizde cep telefonu kullanmayan neredeyse yok gibi. Bu kişilerin büyük çoğunluğu nomofobik özellikler taşıyor ve cep telefonlarını hiç kapatmıyorlar. Araçta, iş ortamında, evde hayatın hangi safhasında olursa olsun ellerindeki cep telefonlarını bırakamıyorlar. Oysa hayata dair ne çok şey kaybediyorlar. Fakat farkında değiller.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.