D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Komşu Olmak mı? Seninle Asla!

Komşu Olmak mı? Seninle Asla!

Kürtçülüğü meslek hâline getirmiş olanlar, şovenist Kürtçülükten nemalananlar, rant elde edenler, dokunulmazlıkların kaldırılma ihtimali arttıkça suyun dibini görmeye başladılar. Şiddeti söze taşımalarından, hiddeti adet edinmelerinden bu kolaylıkla anlaşılıyor. Her fırsatta tehditler savuruyorlar. 

Bunlar içinde bir eski belediye başkanı var… Hani, KCK’cılarca yargılanan, aşağılanan, bunu da sineye çeken güya “başkan”!

Kürtçülük yoksa, rant yok! Konfor yok, tatlı hayat yok. Servet-ü saman yok! Bunu “Terör yoksa rant yok!” şeklinde okuyabilirsiniz. E, o zaman ne olacak? Tehdit dozunu yükselteceksin. “Biz de ayrılırız, Türkiye’yi böleriz” diyeceksin. 

Bunun Türkçe cevabı şudur: “Gücün yetiyorsa böl şerefsiz!”

Anlamadıysa İngilizce’sini de söyleriz. Fakat bu sözün Kürtçe’si yok! Olsa idi, yüzlerce şehide mal olan temizleme operasyonları sırasında Kürt kardeşlerimiz bunu ilan ederdi. 

Onlar bizim kardeşlerimiz; kardeşlerimiz komşumuzdur aynı zamanda. Ankara’da da komşuyuz onlarla, İstanbul’da da, İzmir’de de…

Fakat Baydemir alçağı ile asla komşu olmak istemeyiz! Ne Ankara’da ne Diyarbakır’da. 

“Alçak” kelimesini yakışıksız bulanlar olabilir. Ben her hâl ü kârda alçağa “alçak” derim, haine de hain. Bu hain daha önce, Bingöl’de polis öldüren birisi ömür boyu hapis cezasına çarptırılınca “Bu kardeşliğe sığmaz” demişti. 

Polis öldüren ödüllendirilecek miydi yani? Bingöl’de polise silahlı saldırı vuku bulmuş, polis katledilmiş, bu suçtan yargılanan her kimse, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını mahkeme kararlaştırmış… 

Ona göre, bu katil sırf Kürt olduğu için mahkûm edilmiş! Bu da elbette kardeşliğe sığmaz! İnsan kardeşini mahkûm eder mi? Tam kabile mantığı, aşiret kafası!

Bu zat bir de dindar geçiniyor. Ölçü ortada: Ne dedi peygamberimiz? “Kızım Fatıma dahi olsa!”

Suç yoksa ortada, bunu kabul etmek herkesin boynunun borcudur. Bunu Baydemir’den duyamıyoruz. Demek ki, mahkûmun masumluğu konusunda söyleyecek bir şeyi yok. Ama ağır bir mahkûmiyet var, bu da kardeşliğe aykırı! 

O zaman ne oluyor? Kürtlerin 7’den 77’ye öldürme hakkı vardır! Bu tabii bir haktır!

Kürt’sen polis de öldürebilirsin!

Üstüne ne demiş Baydemir?

Ya cezaevlerindeki Kürtler özgürlüklerine kavuşacaklar ya da biz onların yanına gideceğiz!” Demek ki, zamanı geldi. Eğer suç işledinse, teröristi destekledinse gideceğin yer belli. Şimdi bu raddeye gelince kurusıkı başlıyor. Şimdiye kadar aynı çatı altında kalmak istemişler. Nasıl aynı çatı altında kalmak bu?

Evin temeline EYP yerleştirerek mi? Salonuna füze atarak mı? Evi koruyan polise, askere kurşun sıkarak mı?

Başka ne buyurmuş bu seviye altı şahıs?

Ankara’daki parlamentoda Kürtlere kapı kapanmış! 

Meclis’te senden başka Kürt yok mu? CHP’de, MHP’de dahi var! AK Parti’de ise istemediğin kadar!

Bir de ne demiş? “Biz gözyaşı döküyoruz, batıdakiler oh olsun diyor!”

Bunun kadar alçakça söz zor bulunur. Bire nâdân: Doğudan batıdan yüzlerce asker, polis şehit oldu. Sen “oh olsun” demekle kalmıyorsun, her şehit haberinde halaya duruyorsun!

Seninle asla komşu olmak istemem! 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi