İKİ aşırı uç: Yıkıcı terörist muhalifler ile yağcılar ve yalakalar. İkisi de çok zararlı ve yıkıcıdır.

Muhalefet elbette lüzumludur ama böylesi değil.

İktidar elbette desteklenebilir ama bu şekilde değil.

Muhalefetin de muvafakatin de âdil olması gerekir.

Muvafakat mutlaka özeleştiri yapmalıdır.

Kendi adıma konuşayım: Bendeniz muhalifim ama siyasî muhalif değilim. Sosyal ve kültürel muhalifim.

Kerameti kendinden menkul aydınlardan değilim, aydın’lık taslamam. Okur yazar Müslüman bir Türkiyeliyim, kitap okurum, düşünürüm; yıkıcı muhalefet ve yağcılık yapmam mümkün değildir.

Yağcılık, yalakalık yapanların içinde bir tek gerçek aydın yoktur.

Aydın olabilmenin, olmazsa olmaz şartları vardır. Bunlardan biri muhalif olmaktır. Bilge ve âqil muhalif.

Egemen azınlık vesayet sistemi taraftarları içinde dünyanın en iyi üniversitelerinde okumuş, doktora yapmış, yabancı dillerde kitap yazabilen kimseler vardır ama içlerinde bir tek gerçek aydın yoktur.

Egemen azınlık vesayet sistemi zulümdür, haksızlıktır, insan haklarına aykırıdır, aydın bunlara taraftar olamaz.

Ben bir Ehl-i Sünnet Müslümanı olarak kadere inanırım, kadere isyan etmem. Kaderi inkar eden sapık ve bozuk fırkalar ve şahıslar da var.

Politika holiganları acınacak ve korkulacak kimselerdir.

Olgun Müslüman holiganlık yapmaz.

Din ile herhangi bir cemaati, meşrebi, hizbi, fırkayı özdeşleştirmek, ikisini eşit görmek büyük bir sapıklıktır. Maazallah küfre kadar götürebilir.

Aktivisit islamî cereyanların hepsi bozuktur.

Aktivist İslamcılar Arap dünyasını ne hale getirdiler, görüyoruz.

İslam hak dindir, İslamcılıkların hepsi bozuktur.

Gerçek İslamda Ümmet birliği vardır. Birbirinden kopuk binlerce parçadan oluşan İslam Protestanlığı bozuktur, bid’attir, çarpıktır.

Ehl-i Sünnete göre bir devirde iki Halife olamaz. Meşru Halifeden sonra zuhur eden ikinci halife idam edilir.

Halifenin makbulü râşid, âdil, muttaqi, muhlis, muslih, muktedir, firasetli, işleri ehil kimselerle istişare ile görür olanıdır.

Hilafet ateşten gömlektir.

Nefs derecesi yüksek olmayan kimseler hakikî halife değil, sûrî halifedir.

Halife dine Kur’ana Sünnete Şeriata aykırı emir veremez. Verirse bu emre itaat edilmez.

Türkiye Müslümanları tek bir Ümmet çatısı altında toplanmazlar ve kâmil âdil râşid bir İmam-ı Kebir’e biat ve itaat etmezlerse, Suriyelilerin âkıbetine uğrayacaklardır.

Siyasal İslam yükselirken, gerçek dindarlık geriliyor. Bu büyük bir felakettir.

Kaz çobanı olamayacak kimselerin İslam temsilciliğine soyunmaları ne kadar acı ve gülünçtür.

Kur’an haber veriyor: Namazı yitiren ve şehvetlerine uyan bir toplum iflah olmaz, necat bulmaz.

Peygamber (Salat ve selam olsun ona), emr-i mâruf ve nehy-i münker farizasını terk, tâtil ve ihmal eden bir toplumun üzerine azab iner diyor.

Müslümanlara en büyük zararı, dinin içini boşaltmak isteyen bid’atçiler veriyor.

Sekülerleşen, dünyevileşen Müslümanlar sapıtmaya mahkumdur. Dünyevilik dinsizliğe köprüdür.

Kur’ana, Sünnete aykırı ve zıt bütün hükümler, çözümler, çareler, sistemler, düzenler, ideolojiler bâtıldır, hederdir.

Âhireti, Mahkeme-i Kübrayı, hesabı kitabı mizanı, mükafatı mücazatı, Cenneti Cehennemi unutmak öldürücü bir gaflettir, Müslüman için intihardır.

Müslüman halkı ve gençliği uyarmayan, aydınlatmayan, bilgilendirmeyen bilenler suçludur.

11.05.2016