HATAY’DAN Osmaniye’ye ilkokul çocuklarını, bazı veli ve öğretmenleri taşıyan otobüs sulama kanalına düşmüş ve 14 kişi ölmüş. Fâcia!..

Acaba suçlu kim? Şoför mü, otobüs mü, idareciler mi, veliler mi?

Yapılacak araştırma sonunda uygun münasip bir suçlu bulunur ama asıl suçlu devlettir, sistemdir, eğitimdir.

Bu ülkede yıllar boyunca ehil olmayanlara sürücü ehliyeti verilmiştir.

Yollarda gereken tedbirler alınmamıştır.

Trafik suçları işleyenlere, herkese ibret olacak ve korkutacak cezalar verilmemiştir.

Okullarda trafik kültürü, ahlakı öğretilmemiştir.

Ülkemiz lüks, pahalı, gurur ve kibir verici otomobil çılgınlığı hezeyanları içindedir.

Bazılarımız için otomobil bir ihtiyaç olmaktan çıkmış, bir statü haline gelmiştir.

Mercedes otomobillerini Almanya üretiyor ama bizde, Almanyada olduğundan fazla lüks ve pahalı Mercedes var.

Yüzde yüz millî ve yerli otomobil yapamıyoruz ama başka ülkelerin lüks otomobillerini satın almakta birinciyiz.

Bizde ne kadar çok trafik kazası oluyor… Ne kadar çok trafik cinayeti işleniyor… Yayaya çarpıp kaçan insan müsveddeleri…

Trafik işareti kırmızı, otomobiller bekliyor, yeşil yanar yanmaz, bir saniye beklemeden arkadan korna çalıyor beyinsizin biri. trafik terbiyesizliği.

Dengeli medenî bir toplumda zaruret (zorunluluk) olmazsa korna çalınmaz.

Almanyada, İsviçrede, Norveçte, Avusturyada bizdeki gibi trafik keşmekeşi var mı?

Singapur’da en ufak bir trafik suçu bile işleyemezsiniz. Polis hiç kaçırmaz ve bin Singapur doları ceza ödemek zorunda kalırsınız.

Kanala düşen otobüste minik okul çocukları boğularak can vermiş, resimlerini gördüm, yüreğim parçalandı.

İdarî sistemimiz Singapur gibi/kadar ciddî ve âdil olsaydı, trafik kaza ve cinayetlerinin yüzde sekseni önlenebilirdi.

Yollar köprüler yapmakla, lüks araba satın almakla bitmiyor. Bu memlekette adam gibi, insan gibi yaşamak istiyorsak, medenî Türkiyeliler olmakla yükümlüyüz.

Katil, tabanca ile adam öldürürse başka, ucuz otomobil ile öldürürse başka, lüks ve pahalı otomobille öldürürse başka ceza veriliyor. Böyle adalet olur mu?

Bağdat caddesinde kaldırımdaki zavallı çiçekçiyi öldüren şu anda ne yapıyor acaba?

(İkinci yazı)

Sorumlu Sünnî Çoğunluktur

ŞU Müslüman Türkiyede ne kadar kötülük, aykırılık, günah, münker varsa bunlardan öncelikle, Sünnî Müslümanlar sorumludur.

Çünkü Sünnî Müslümanlar çoğunluktadır. Bu ülke onlara emanet edilmiştir.

Kelle sayısı bakımından çoğunluğu oluşturuyorlar ama paramparça oldukları, bin hizbe fırkaya cemaate ayrılmış bulundukları için ağırlıkları yok.

Allah mü’min kullarına tek bir Ümmet olmalarını emr etmiş, Ümmet kitaplarda yazılı ama realitede yok.

Resulullah (Salat ve selam olsun ona) Müslümanlara, zamanın İmamına biat ve itaat etmelerini emr etmiş, ortada ne İmam var, ne biat ve itaat.

Biz Kur’ana iman ettik diyoruz ama Kitabullahın kesin emirlerini yerine getirmiyor, kesin yasaklarından uzak durmuyoruz, öğütlerine kulak vermiyoruz.

Biz Resulullaha (Salat ve selam olsun ona) iman ettik diyoruz ama Sünnetini tutmuyoruz.

Soruyorum: Türkiye Sünnîleri İslam Kur’an Peygamber ahlakına bağlı mıdır?

Müslümanların büyük kısmı dünyaya mı dönüktür, âhirete mi?

Müslümanım demekle iş bitmiyor. İslamı hayata uygulamak, yaşamak gerek.

Ramazan geldi, rahmet kapıları açıldı, bizde uyanma var mı?

Yapmamız farz olan hizmet ve vazifeleri yapıyor muyuz?

Din için, ülke ve halk için planlı ve programlı şekilde çalışıyor muyuz?

Biz iyi Müslümanlar mıyız, kötü Müslümanlar mıyız?

15.06.2016