İslam Lisesi Galatasaray
Bugünkü İmam-Hatip okulları mı, yoksa Osmanlı’nın “Batı’ya açılmış penceresi” Galatasaray Lisesi mi, daha dindardı? Hiç şüphe yok ki, eski Galatasaray daha dindardı, daha fazla “İslam okuluydu”.
Niçin?.. Gerekçelerini sıralayayım:
1. Galatasaray Lisesi’nde, Müslüman öğrencilerin beş vakit namazı çinili mihraplı, minberli altı yüz kişilik okul camiinde, okulun resmî imamının ardında “cemaatle” kılmaları mecburî idi. (Bu cami 1924’te kapatılmıştır, şu anda kapalı spor salonu olarak kullanılmaktadır. Minberi parçalanmıştır ama çini mihrabı üzeri kapatılmış olarak hâlâ durmaktadır.)
2. Galatasaray Lisesi’nde, Osmanlı’nın son devir büyük İslam âlimlerinden Hacı Mehmed Zihni Efendi sarığı ve cüppesiyle ve başka nice kıymetli ulema din dersi okutuyordu.
3. Galatasaray Lisesi, Amerikan misyonerlerinin Osmanlı Hilafetini ve devletini yıkmak için kurmuş oldukları Robert Kolej’e karşı, İslam’ı ve Osmanlı’yı ayakta tutmak için kurulmuştur.
Galatasaray Lisesi’nin İslam’a karşı olduğu iddiası, Dönmeler Kriptolar tarafından uydurulmuş mesnetsiz bir yalandan ve iftiradan ibarettir.
Vaktiyle Galatasaray Lisesi, edebiyat ve sosyal kültür sahasında üniversitelerle boy ölçüşecek yüksek bir seviyede idi.
Nihat Sami Banarlı, Orhan Şaik Gökyay gibi edebiyat öğretmenlerine sahipti.
Galatasaray’ın orta kısmında coğrafya öğretmenliği yapan Ferruhzat Turaç bey, Fransa’nın Grenoble Üniversitesi’nde tahsil görmüş müstesna bir öğretmendi.
İstanbul Ankara şehir rehberlerini hazırlayıp yayınlamış Ernest Mamboury, Galatasaray’ın orta kısmında matematik öğretmenliği yapardı.
23 Nisan 1923’te açılmış ilk Büyük Millet Meclisi’nde Aydın meb’usu (milletvekili) olan Enver Tekand bey Galatasaray’da tarih hocası idi. Yakın tarihi, kitaplardan değil, yaşadığı canlı tarihten anlatırdı. Hiç unutmuyorum, bir gün millî mücadele günlerini anlatırken “Çocuklar, ben Büyük millet Meclisi üyesi iken bazı aylar, aylıklarımızı çil çil Rus altınlarıyla alırdık…” demişti.
Ortaokulda tarih öğretmenliği yapan, eski Osmanlı nazırlarından (bakanlarından) Râşid Erer bey başlı başına bir derya idi. Birgün, dersin ortasında sınıfı terk etmek istemişti, öğrencilerin hocam ne oldu, niçin gidiyorsunuz sözlerine, “Ben buraya Galatasaray efendilerine ders vermeye geliyorum, tulumbacılarla (sokak serseriyle) işim yoktur” cevabını vermişti. Meğerse arka sırada oturan görgüsüz ve terbiyesi kıt bir arkadaşımız sesli şekilde parmaklarını çıtlatmış ve hoca da buna çok üzülmüş.
Fransız felsefe hocalarımız papaz Dubois ve mösyö Larroumets dört dörtlük hocalardı.
Osmanlılar zamanında Galatasaray’da hat icazetine sahip kudretli hat muallimleri varmış.
Galatasaray talebeleri (öğrencileri) birkaç istisna dışında küçük beyefendilermiş.
Şimdi bazı densizler kalkmışlar böyle bir okulu İslam düşmanı olarak göstermeye yelteniyor. Fesubhanallah!
Osmanlı’nın Galatasaray’ı, İngilizin Eton Koleji ayarında güçlü bir mektepti.
Türkiye İslam’dan nasıl kopamazsa, İslam Türkiye’den nasıl kazınıp atılamazsa, Galatasaray mektebi de İslam’dan kopartılamaz.
1980’de olacak, o yıl mezuniyet töreninde Galatasaraylı başları örtülü beş dindar kızımız diploma almışlardı.
Sonradan okulda dinsizlik terörü kasırgaları estirildi, namaz kılmak bile suç sayıldı.
Galatasaray’da dinsizlik mayası tutmaz.
Türkiye’deki dinsizlik zorlamaları tarihî bir ârızadan, kopukluktan ibarettir ve mutlaka tâmir edilecektir.
Bu satırları o muazzez okulda on iki sene ara vermeden okumuş olan kıdemli ve gerçek bir Galatasaraylı olarak kaleme almış bulunuyorum. Gerçek, doğru ve dürüst, vatansever, bilgili, kültürlü, görgülü, efendi, ahlak ve karakter sahibi, İslam’a düşmanlık etmeyen, haram yemeyen, millî kimlik ve kültüre bağlı bütün saygıdeğer Galatasaraylılara samimî hürmetlerimi ve sevgilerimi takdim ederim.
KİTAP FUARI İMZA GÜNÜ
(Bugün saat 15-18 arasında)
BUGÜN öğleden sonra saat 15 ile 18 arasında, BEYAZIT kitap fuarı BEDİR Yayınevi 147 numaralı standında yeni yayınlanan EHL-İ SÜNNETİ SAVUNUYORUM isimli kitabımı imzalayacağım. (Kitapta indirilmiş İslam’ın doğru yorumu olan Ehl-i Sünneti yıkıp, yerine içi boş Şeriatsız ve fıkıhsız light ve ılımlı uydurulmuş bir din getirmek isteyen; reformcu, değişimci, yenilikçi, mezhepsiz, bid’atçi, bozuk, sapık akımlar tenkit edilmekte, Müslümanlar bu konuda uyarılmaktadır.) 18.06.2016